Hakim ve savcıya açık teklif!

A -
A +
Mahkeme öncesi "şu karar verilmeli", "bu karar verilmemeli" biçiminde yorum yapmak suç mudur bilemem ama en azından büyük haksızlık ve yanlışlıktır. Ama karar çıktıktan sonra, "en azından değerlendirme yapmak doğaldır" derim. Mesele nedir mi? Şudur; Sayın savcı ve sayın hakimi, bundan böyle yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu genel kurulunda başkanlık makamına veya yönetimine aday gösteriyorum. Ya da en azından disiplin kurulu başkanlığına ve yönetimine... Öyle ya, UEFA Disiplin Kurulu, UEFA Tahkim Kurulu, CAS "Şike vardır" ve de bizim Federasyon da, "Şike ve teşvik için en azından girişim olmuştur" kararları verdikten sonra bu futbol makamlarına "Hayır yok" diyenlere futbolumuzun ihtiyacı yok mu sizce?
Galatasaray'ın büyük acısı!
Düşünebiliyor musunuz, kendini ve de öyledir sanki, batıya açılan penceremiz olarak gören Galatasaray, hâlâ UEFA sanık sandalyesinde sorgulanıyor. Ve de İsviçre'deki sorgulamadan dönen yöneticinin, "Önümüzdeki sezon büyük ihtimalle Avrupa Kupaları'na katılamayabiliriz" açıklaması camiada büyük yankı uyandırıyor. Şaşmamak mümkün değil. Şimdi en büyük merakım nedir biliyor musunuz? En yakın zamandaki Divan toplantısında neler konuşulacağıdır. Galatasaray'ı kim ve kimler bu hale getirdi diye birileri çıkıp hesap sorar mı? Sorarsa da, o divan hangi tavsiye kararını alır? Alırsa da, yönetim o kararı tersten mi, düzden mi okur?
Van Persie, Kazaklara mahkum oldu!
Hadi bırakın Olimpiyat Stadı'nı, ısınırken kendi stadı olan Saracoğlu'nda da yardımcı hakemle çarpışma anına kadar gelen Van Persie'ye baktım, Kazakistan'da ısınma için belirlenen bölgede ısınıyor. Bu oyuncunun bizim ülkeyi müstemlekesi gibi gördüğünü yazdığımda haklı mı çıktım? Haksızsam, neden Kazak stadında da yardımcı hakemle çarpışma alanına gelmiyor? Öyle ya Hollanda Milli Takımı'ndaki hocası da yedek bırakmadı mı? Yoksa 100. maç kıyağını beş dakika kala yaptığı için arıza çıkarmamaya mı gayret etti? Sonunda da kendi kalesine harika bir kafa golü atarak misyonunu tamamladı galiba...
Arda, biyonik adam mı?
Hani bilim kurgu denen filmler var ya... Oralarda insanüstü işler yapanlar adeta birbirleriyle yarışırlar. Ben bu filmleri izlemeyi hiç sevmem. Ama bizim Milli Takım'da öyle biri var ki... Dört buçuk aydır sen, kendi liginde tek bir resmi lig veya kupa maçı oynamayacaksın ve sadece Fatih Terim'in ocağında çalışmaya mahkûm olacaksın, sonra da çıkıp bu denli bir direnç göstereceksin 105x68'lik 7 bin 140 metre karede... Yoksa sen de mi bilim kurgudansın Arda?
Taa 13 yıl önce önermiştim!
Bu sütunlarda ve de bir zamanlar yoruma çıktığım TGRT'de şöyle bir önemli noktanın üzerinde durmuştum; "Milli Takım'ın oynayacağı hayati maçlar veya ciddi rakiplerle yapacağı oyunlar İstanbul'da asla olmamalıdır. Çünkü 'Üç Büyükler'in şaşırmış, fanatizmin kucağına düşmüş seyircisi önünde milli dava güdülemez. Örnek Bursa'dır..." Bu savımı da Beckham'ın Kadıköy'de penaltı kaçırdığı maçtan on gün önce dile getirmiş, galiba 2003 idi ve yazmıştım. Gördünüz mü Konya'yı şimdi? Yeni Bursa Stadı da açılmak üzereyken acaba TFF, "Bizim milli statlarımız Konya ve Bursa'dır" diyebilecek mi? Ne var yani oralar Türkiye değil mi? Bari bunu yapın yahu!
Fatih Terim ve Şenol Hocalara yakıştı da...
Şenol Güneş'e onca oyuncuyu, Şener, Serdar, Ozan, Oğuzhan, Selçuk, Burak, Volkan, Cenk, Umut gibi yeni Milli Takım'a sunduğu için binlerce teşekkür... Sonra da Terim'e aynı teşekkürler. İçlerinde ben olamam ama bazı yorumculara gider yapmanın ne yeridir, ne de zamanı... Hani biri çıkıp da, "Hoca sen İzlanda sağ stoperden en sol uca top çıkarıyor dedin ama o zaman ilk maçta beksiz 3-5-2'yi niye oynattın derse" ne olur? Haaa, milli davayı saha ortasında bırakıp gideni affetmedin, bak ona da kucak dolusu saygılar! Hocam; sen önüne bak, bırak geridekiler yerlerinde saysınlar!
Aykut Hoca; denge ne zaman?
Anelka'nın elinden sonra "Bu ülkede teknik adamlık yapılmaz" dedin, sonra yaptın. En son da "3 Temmuz sürecini kadın cesareti kırdı" diyorsun. Acaba bu sözlerine eline mikrofonu alıp o kadınlara fırça atandan neden söz etmiyorsun? Bitmedi. Sen değil miydin, "Herkes hız yaptı ama radara biz yakalandık" diyen... Bence sus ve iyiye giden Konyaspor'u o seyirciye daha da layık hale getirmeye bak.
Trabzonspor doğru yolda!
Bourceanu'nun sözleşmesi karşılıklı olarak falanca paraya feshedilmiş. Ne hamle ama! Şota'dan ne haber var? Onca para dökülerek ve de şimdilik kağıt üzerinde kalan kaliteli kadronun durumu nedir? Üçte sıfırdan sonra elde şu var denilebilecek mi?
Show TV ve ünlü mekanlar!
Çeklerden ve Kazakistan'dan hayırlı haberler gelmiş, bu arada da Selçuk üçlüğü çakmış, Fransa biletini cebe öyle indirmişiz ki vay anam vay! Dur be yayıncı kuruluş, şu zaferi kutlayan oyuncuyu, teknik heyeti ve taraftarı bir görelim be! Ama "El mangır, yani reklam" meselesi var ya... Tıpkı cumartesi, pazar mekânlarını açık tutup, pazartesi ölü günde kapatan anlı, şanlı, ilkeli yas tutucular gibi...
UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.