Hamit Altıntop; alnından öperim!

Şu bizim Hamit Altıntop... Yani Alman eğitimli çocuğumuz, futbolcumuz... Öyle bir ders verdi ki... Kimlere mi? Başta, Emre'nin mutlaka takımda kalmasını isteyen, Hürriyet'in sütunlarında bu kafada yer alan altı adet, sözüm ona, futbol yorumcusuna... Onlar kendilerini bilirler... Ne dedi Aslan Hamit'im? "Bizler, yani deneyimli eskiler, takıma yeni katılan genç arkadaşlarımıza örnek olmamız gerekli. Bu gibi hareketler kimseye yarar getirmez. Sadece bize zarar verir..." Yani Emre'nin, Güney Kore maçındaki kırmızı kartını sıcağı sıcağına yorumlarken... Yazık! Emre'yi bu hale, önce sarılık, kırmızılık hareketleri görmezden gelen hakemlerimiz ve yukarıda sözünü ettiğim, sözüm ona, yorumcular getirdi... İtalya'da, İngiltere'de oynarken siz hiç Emre'yi bu hallerde gördünüz mü, ey hakemlerimiz, ey yorumcular? Galatasaray kıyma makinesi mi? Bir maç kaybedilmesin... Hemen ardından, başta Ayhan Akman olmak üzere, birçok Galatasaraylı futbolcunun adı, "Kıyılacaklar listesi"nde anılıyor. Gaziantepspor yenilgisinden sonra da bir liste dillerde dolaşır oldu. Bu ne be? Galatasaray böyle mi yönetilir? Sen tut koca Galatasaray'a bir hoca bulama, sonra biraz o hocaların, biraz kendi içindeki ulemaların yönlendirişi ile kıy babam kıy! Peki, size kim kıyacak? Nerede politikanın üzerinden değil de, asırlık ananelerin ışığından gidecekler? Demek ki "Lise ayrıcalığı" da tükenmiş... Öyle korkuttunuz ki, Mahmut Bey! Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, Beşiktaşlı yöneticilerin yangınından sonra bir "Basın bildirisi toplantısı" düzenledi ki, sormayın gitsin... Yöneticiler, teknik adamlar, futbolcular korkudan tir tir titrediler. Ben de irkilmedim desem yalan söylerim... Acaba Mahmut Bey, Aziz Bey'in soyunma odası baskınları birbiri ardına gerçekleşirken, neden böyle ürkütücü (!) konuşmadılar dersiniz? Hadi oradan! Ateş olsan cürümün kadar yer yakarsın... Zatı-âliniz şimdi seçim için malum adreslere yakın durun ki, rüyaya yatsanız bile göremeyeceğiniz koltuğunuz altınızda kalsın... Ertuğrul Sağlam'a takıntı yakışıyor mu? Değerli Ertuğrul Hocam; Bursaspor tarihinde ilk şampiyonluğa ulaşırken, bu Sercan'la Volkan acaba bu büyük başarıya hangi katkıları yaptılar? Onların bu büyük zaferdeki payları nedir? Bence yüzde 40'ın üzerinde... Sence? Madem bu, hem de çok genç yaşta ustalaşmış isimleri kenarda oturtacaktın, keşke ara transferde sattırsaydın. Hem onlar kazanırdı, hem ülke futbolu, hem de Bursaspor... Sivas maçını 68. dakikasından, Eskişehir maçını da 78. dakikasından sonra bir izle bakalım... Hocam; en azından rakip on kişi kaldıktan sonra genişlemiş alanlar için Volkan'ı neden düşünmedin? Bu Bursaspor kadrosu, Galatasaray'ınkini değil, ama Beşiktaş'ın rekorunu pekâlâ kırabilir. Ama bu takıntılı kafayla asla... Aziz Bey paraları geri aldı mı? Ne kafa! Avrupa Kupası'nda mutlaka Galatasaray'la eşleşmesini istediği bayan basketbolcular, bunu gerçekleştirdiklerinde 100 milyar prim dağıttığı söylenen Aziz Yıldırım, aynı takıma ligde yenildikleri için paraları geri aldı mı acaba? Dünya Kulüpleri'nde böyle olur da, sorayım dedim. Meraktan işte be! Fenerbahçe'nin karnı sertleşince... Dün Emre, Selçuk, bazen Cristian, hep Mehmet Topuz, son olarak da Özer, Fenerbahçe'nin rakiplerce en kolay tahrip edilip, puanların kaçmasına sebep olan yumuşak karın orta alanı taş gibi bir hale getiriyorlar. Hatta hatta Alex'e bile bunu yavaş yavaş öğreterek. Yani onu da modern futbolun çarkı içine çekmeye çalışarak. İşte Fenerbahçe'nin ikinci yarı çıkışındaki sır budur! Sonunda bu da oldu Benim TVNet'teki programımın sunucusu Eyüp, geçenlerde TRT'de bir program izlemiş... Çok şükür ki o kanalı, bizim Samim'in alaturka şaheserleri dışında artık kumandada kullanmıyorum. Mesele şu: Bağış Ertem isimli, kasketli bir yorumcu var... O söylemiş. Demiş ki, "Alex gibi maç başına bir asist, bir gol ortalaması olan birini Alex Ferguson'a da, Arsene Wenger'e de gidip anlatsanız, hemen alırlar..." Destur! Dünyanın balta girmemiş yerlerinden bedava oyuncu bulup, iki üç yıl içinde 50 milyon euroluk hale getiren bu iki teknik adam bugüne kadar acaba neden Alex'ten haberdar olmamışlardır? Yoksa Türkiye, bu iki ünlü teknik adamın coğrafya bilgisinde, onların haritasında yer almıyor mu?