Washington'suz kalmış, Ortega'yla da hocası arasında son saniyede ciddi arıza olmuş F.Bahçe, karşısında bir ikinci veya üçüncü lig takımı kalitesinde İstanbulspor bulmasına rağmen maçın ilk golünü 70. dakikada kazara buldu. O ana kadar F.Bahçe takımının yürüyerek oynayan, tek bir pası bile yapamayan ileri ucu yani F.Bahçe savunması önünde oyuncusu var gibi görünen ama oyuncusu hiç olmayan İstanbulspor, bana göre küme değiştirmeye en yakın takım gibi görünüyor. Aykut'un parlayan yıldızı üzerine gölge getirmemek için bu üçüncü sınıf gibi görünen topluluktan bir an önce kurtulması gerekir. F.Bahçe'nin hem Washington hem Ortega'sız kalmış kadrosu karşısındaki aciz topluluğa rağmen, ne doğru dürüst bir kombine atak geliştirebildi ne de olmayan oyuncularına, "iyi ki yoklardı" dedirtebildi. Bu arada Lorant'ın maçta pozisyon yakalayabilen, veyahut icat etme ihtimali olan Revivo'yu oyundan çıkartışı da komik tasarruflarından biriydi. Maçın teknik analizine daha fazla girip çıkmanın pek bir anlamı yok. Çünkü F.Bahçe bir üçüncü sınıf halı saha takımıyla oynadı. Ama yeşil sahanın dışıda kalmış bir olayı çok ciddi şekilde yorumlayıp değerlendirmek gerekir. O da Ortega'nın kendini yedek listesinde görüp Lorant'ın suratına formasını attıktan sonra çantasını alıp stad yerine evine gitmesidir. Şimdi F.Bahçe Washington'un rahatsızlığı ile sarsılmanın çok ötesinde bana göre giderilmesi ciddi bir kaosla karşı karşıya kalmıştır. Ya başkanın arkasında durduğu hocadan vazgeçmesi gerekecek, Ortega'yı takıma davet edip başka bir hocayla çalıştıracak, ya da Ortega'dan vazgeçecek. Yok her ikisinden de vazgeçmeyip sulh çubuğu yapılırsa, o zaman da F.Bahçe takımındaki diğer futbolcular kendilerini öksüz çocuklar olarak görecekler. Yani şöyle birşey ortaya çıkacak; Ortaga bir yana, F.Bahçe bir yana. Şimdi bıçak sırtındadır yönetim. Ama dünkü maçın bana göre üç puanından da daha değerli bir kazancı vardır F.Bahçe için. O da üç-beş tane çıkarcının yönetim aleyhine slogan atma gayreti gösterirken, büyük taraftar topluluğundan protesto yemesidir. Yani F.Bahçe'nin gerçek seyircisi bu çıkarcılara papuç bırakmayıp, kulübüne ve yönetimene sahip çıkmıştır. Bu bence dünkü üç puandan da önemli bir kazançtır.