Türkiye Süper Ligi'nde bu sezon hiç de kolay maç kalmadığı haftalar ilerledikçe, lig ısındıkça net bir şekilde ortaya çıkıyor. Dün akşam da Beşiktaş, Rizespor karşısında her iki devrede de değişik oyun sistemleriyle oynamasına rağmen, tabii biraz da kaleci Fevzi'nin büyük hatasıyla sıkıntı yaşadı. Daum, dörtlü savunmayla oyuna başlarken, Ronaldo'nun yanına nihayet Ahmet'le doğru bir seçim yapmıştı. Çünkü Ahmet Beşiktaş takımı içindeki futbolcular arasında Ronaldo'dan sonra bu savunma düzenini G.Saray'dan kalma alışkanlığıyla en iyi bilen futbolcuydu. Beşiktaş, oyunun ilk 45 dakikasında topa daha fazla sahip oldu. Rizespor yarı sahasına geçmekte zorluk çekmedi ama İlhan'ı destekleyen oyuncu sayısını artıramadığından fazla pozisyon üretemedi. Buna karşılık, Rizespor'a da hemen hemen bu doğru saha yerleşimiyle tek bir pozisyon dahi tanımadı desek yanılmış olmayız. 0-0'la soyunma odasından ikinci yarıya dönüldüğünde Beşiktaş'ın savunmadaki iki kanat adamını çıkartıp, 3-5-2'ye döndüğünü gözledik. 5-6 haftadan bu yana alan savunmalı sistem üzerinde yoğunlaşılmış olmasına rağmen, ilk yarıdaki beraberliğin ortaya çıkardığı paniğin belgesiydi bu. Beşiktaş maçı kazandı ama hafızalarda da şunu bıraktı; 3-5-2'li düzen Beşiktaş kalesinde ikinci yarıda 3 net gol pozisyonu rakibine sunmuştu. Rizespor bu bölümde hatları arasında boş alanlar oluşmaya başlayan Beşiktaş'ı bir hayli rahatsız etti ama koşu ve pas seçimlerini doğru yapamadığından sadece Fevzi'nin hediyesiyle skor tabelasında görünebildi. Beşiktaş Stavrum'u kullandıkça, yararlı bir hücum oyuncusu kazanacağını sahaya çıktığı ilk oyunda yazmıştım. Hareketli, topu saklayabilen ve de kullanabilen Stavrum, İlhan'la iyi bir ikili oluşturur. Böyle olunca da ön liberoların önünde oynayan orta saha elamanları aşırı gidiş-gelişlere yakalanmayacaklarından hem Beşiktaş dar alanda oyunu gerçekleştirebilir hem de bundan önceki maçlarda uğradığı talihsizlikleri de yaşamaz. Son günlerde hakemler çok gündeme çıkarılmaya başlandı yeniden. Bana göre Ali Aydın dün akşam iyi maç yönetti. Gördüğünü çaldı ve kararlıydı. Sonuçta iyi top oynamaya gayret eden takım sayısı fazlalaştıkça Türkiye Süper Ligi'nin klasmanda her bölgesinin kaygan bir zemin oluşturacağı apaçık ortadadır.