Harika seyirciye malûm takım

A -
A +

Önce F.Bahçe taraftarına bir kutlama yaparak yazımıza başlayalım. Bu oyunun teknik ayrıntılarına sonlara doğru girmekte yarar vardır. Çünkü bitmiş ligin oynanılması mecburi olan bir karşılaşmasıydı bu. Takımının en krizli dönemlerinde, zirveden umutsuzca en çok uzaklaştığı haftalarda yani sahadaki takımının umut vermediği günlerde bile tribünleri dolduran F.Bahçe taraftarı, dün akşam da bence şampiyonluğu en çok hak etmiş birim olarak, maç öncesi şapka çıkartılacak bir gösteri yapmıştır. Bu arada Devlet Bakanı Şahin'in Ulusoy'un dublörü olması da bence sporun içine politikanın daldırılmasından başkaca bir anlam taşımamaktadır. Şayet, Futbol Federasyonu Başkanı, kupayı verme onurundan itiliyorsa, o federasyonun içinde başkanının yerini alabilecek başka bir zat-ı muhterem yok mudur? Asbaşkan Ata Aksu, maçın fotoğrafında vardır da, kupayı tutamamıştır. Bir başka konu da, F.Bahçeli futbolcuların saçlarını boyamış olmalarıdır. Bu görüntüyle sanki F.Bahçeli mi olmuşlardır ki? Ne gereği vardır? Saç boyanmazsa, takım şampiyon sayılmamakta mıdır? Saç boyanmazsa, bu şampiyonluğun değeri mi yoktur? Eee tabi, teknik direktörünün büyük otoritesinden bahsedenler aynı hocanın malûm falsosundan ancak böyle boyalı saçlı bir takımın çıkacağını acaba tahmin edebilmişler midir? Gelelim, birazcık tekniğe... F.Bahçe'nin orta sahadan özürlü futbol kurgusu Pachola oyundan çıkana kadar buram buram koktu ve sahada kaldı. Malatyaspor, Pachola çıkana kadar, F.Bahçe'nin en can alıcı bölgelerine toplu - topsuz kolayca girdi - çıktı. İki de gol üretti. Ama ne zaman ki; bu oyuncu sakatlanıp kenara geldi, F.Bahçe biraz dirilir gibi oldu. Ama Daum malum fahiş hatasını işleyerek, Aurelio'yu kenara alıp, Rebrov'u oyuna itti. Bu bundan önceki oyunlarda da atılan zardı ama çok maçı Daum'un şansı kurtarmıştı. Bu defa öyle olmadı. Malatyaspor tarihi bir farka doğru top koşturmaya başladı. Bu maçın sadece prestij önemi taşıdığı bir gerçektir. Ama F.Bahçe takımı bütün gücüyle mücadele etmeye gayret etmiş, rakibinin orta saha özellikleri altında ezilip kalmıştır. Yani sıradan bir maç oynama mazeretine sığınma mümkin değildir. Ama F.Bahçe takımının Beşiktaş ve Hooijdonk tarafından sunulmuş şampiyonluğuna avdet eden o muhteşem seyirciye, kaliteli ve iyi futbol göstererek, kolay maç kazanma görüntüsünü sahaya getirmek zorunluluğu vardı. Haa, bu maç şampiyonluğu belirleyecek oyun olsaydı, Malatyaspor bu oyun felsefesi ve bu yüreklilikte olur muydu, bunun cevabını ancak öyle bir şartta vermek mümkündür.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.