Kulüpler Birliği Vakfı Asbaşkanı Göksel Gümüşdağ, geçen hafta içinde bir gazeteye verdiği demeçte, yeni havuz ihalesinden ez az 300 milyon dolar beklediklerini dile getirdi. Yok deve! Bu lige 300 milyon dolar haa? Siz dua edin de, yayın ihalesini kim alacaksa, şu anki 150 milyonun üzerine bir 50'lik daha atsın... Hangi futbola bu kadar istiyorsunuz? Futbol hayatının sonuna gelmişlerin parsa toplamaya geldikleri lige mi? Youla gibilerin 5 santimden top dürtemedikleri lige mi? Tek bir tane dahi virtüöz oyuncusu bulunmayan futbola mı? Zorunluluktan falan, Milli Takımı'na futbolu bırakmak üzere olanların çağırıldığı lige mi? Milli Takım'ı 3,5 aydır hocasız kalmış lige mi? Desenize; isteyenin bir yüzü kara, vermeyen zenci... Şenes Erzik'ten son nokta! UEFA Birinci Başkan Vekili Şenes Erzik bir gazeteye, "2016 için aday statları bizim federasyon değil, UEFA'nın anlaşmalı ajansı belirledi. Bu arada Saraçoğlu'ndaki son UEFA finalini hatırlatıp durmayın, daha derin konuşmak istemiyorum" diyerek sanıyorum kafası kumdakilere son mesajı verdi. Tabii anlayabildilerse... Eziklik diye buna denir! Işık İlköğretim Okulu tarafından düzenlenen "Spora ışık tutanlar" ödüllerini aldılar. Hem de herkese akreditasyon ciddiyeti ile hazırlanmış bir törende... Bütün sonuçlar gazetelerde yer aldı. Ama en iyi spor yazarı dalında birinci olan Ömer Üründül'ün ismini sadece gazetesi Sabah Spor'da gördüm. NTV'den Rıdvan-Güntekin ikilisine ise hiçbir yerde rastlamadım. İnsanlar ezilmesinler bir kere... Dr. Ahmet Çakar, Rijkaard'dan nasıl kaçtı! İşte en sonunda bu da başımıza geldi. Efendim mesele şu: Kanaltürk'ün, hani şu meşhur RTÜK eski başkanının genel müdürü olduğu kanalda, geçtiğimiz pazartesi akşamı "Son Kale" programı vardı. Baktım, Serhat Ulueren ve Reha Muhtar üstad-ı muhteremleri var sadece. Dr. Ahmet Çakar ise Serhat'ın ifadesine göre hastaymış. Neyse... Derken, Rijkaard'la Antalya direkt bağlantılı canlı yayın başladı. Güzel... Serhat, Reha soruyorlar, Süleyman aktarıyor, Hollandalı cevaplıyor, genç kardeşimiz de mü kemmel tercüme ediyor... Neyse... Bağlantı bitti, reklama geçtiler. Aaaa bir de baktım ki, Dr. Ahmet Bey hazretleri makamına gelmiş... Yani aniden iyileşivermiş... Eeee, devir harika ilaçlar devri... Hani bu Dr. Ahmet Bey, Rijkaard'dan çaycı bile olmaz demişlerdi ya... Acaba diyorum, Rijkaard da ona, "Sen de amma palavracısın, senden de yorumcu olmaz" der diye mi tüydü, yoksa Rijkaard "O adam varsa konuşmam mı" dedi... Sizce?.. Ümit Özat nereye koşuyor? Ümit Fenerbahçe'ye geldiğinde şaşırmıştım. Savunmanın arkasında iskemle atıp libero oynayan oyuncu büyük takımda ne yapar diye... Sonra sol arkada öyle bir oynadı ki, bu defa yüz kere şaşırdım. Tonla gol attırdı, tonla kademle yapıp pozisyon öldürdü. Alman Ligi'nde bile oynayarak beni yüz defa daha şaşırttı. Ama en sonunda da "Alex, ikinci sınıf yabancı" görüşüyle bu işten anladığının altına mühür de bastı. Kutlarım Ümit! Bu değerlendirmeyi bu ülkede benimle birlikte cesurca yapabilen ikinci kişi oldun. Hürriyet'ten 1950'ye dönüş! Ekranlarda "Daha fazla Hürriyet" sloganı ile Hürriyet'in reklamlarından geçilmiyor. Kim bilir, belki de genel yayın yönetim katındaki değişiklikten bu gerekli görülmüş olabilir. Ama künyeden "Spordan Sorumlu Müdür" unvanının kaldırılışı tam bir trajedi... Zaten Hürriyet, 1948 Olimpiyatları'ndaki başarımızı birinci sayfasından duyurduktan sonra sporda uykuya dalmış, ne zaman ki Milliyet merhum Namık Sevik, Tercüman Necmi Tanyolaç ustalarla tiraj patlatması sağlamış, bu gazetemizde de spora unvan ve fazla yer verilme zorunluluğu hissedilmişti. Şimdiki tasarruf 1950'lere dönüştür. Eh, kutlamaktan (!) başka çare var mı? Churchill'in purosuna büyük hakaret! CNBC'de geçtiğimiz cuma akşamı, 2. Dünya Savaşı'nın kaderini çizenlerin başında gelen Sir Winston Churchill'in hayatını dile getiren filmi izlerken içimden RTÜK'e isyan etmek geldi. Ayıp be! Churchill'in ünlü purosuna, daha doğrusu özdeşleştiği purosuna çiçek motifleri atılmıştı. Hani diğer filmlerdeki sigaraya buza alıştık da, ama koca Churchill'in purosuna da bunu yaparsanız tarihe ihanet etmiş olmaz mısınız? Ben sigarayı bırakalı on sene oldu. Sigaraya karşı savaşa da katılıyorum, ama purodan çıkan dumanı ne yapıyorsunuz çok merak ediyorum doğrusu... Komik bir Dünya Kulübü! Fenerbahçe'nin, Bilica'nın cezası nedeniyle FIFA'ya başvurduğu, karşılığında da feci bir cevap aldığı şeklinde haber çıktı. Haberler doğru ise -ki Fenerbahçe resmi sitesinden doğrulandı (tabii ki yumuşakça)- bu tam bir Dünya Kulübü Komedisi'dir. Bu Dünya Kulübü FIFA ve UEFA gibi kuruluşların sadece ve sadece hoca ve futbolcu transfer karmaşasında devreye girebileceğini hâlâ öğrenememiş. Ayıp! Şekip Mosturoğlu da, Tahir Kıran'ı şikayet edecekti, 3 senedir bekliyorum, hâlâ tık yok...