Haydi devam üçlü kuvvet!

A -
A +

UEFA’da bir zamanlar Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası vardı, sonraları adı hafif değişerek Şampiyonlar Ligi oldu. UEFA Kupası da, şimdilerde isimlerini bile pek bilmediğim çeşitli sahalara bölündü... Neyse, bizim Fenerbahçe, Başakşehir ve Konyaspor takımlarımız geçtiğimiz perşembe rakip kim varsa doğradılar. İlk maçlarda alınan sonuçlar bir sonraki turun habercisi oldu. O hâlde en sona kadar devam be!

Ucuzcu Jesus!

Başlık ne demek mi? Efendim, Ali Koç Bey’in bir kere daha tombala çekercesine getirdiği teknik direktör Jesus demişler ki, “Bizim tek ve asıl hedefimiz lig şampiyonluğu...” Yani Avrupa maçları bizi pek ilgilendirmiyor demeye getirmiş. Kim bilir belki de Dinamo maçının özür formülü bu idi. Neyse, bu kadar transfere ve bu müthiş (!) hocaya ne ihtiyaç vardı? İsmail Kartal az kalsın nerelerden gelip de şampiyon yapacaktı takımı... Bakalım başka kim bu Portekizli ithalatçının bu kısır görüşüne karşı çıkacak?

Avcı’nın doğru bakışı!

Trabzonspor, İstanbul’a gelip lige yeniden merhaba diyen İstanbulspor’u iki kafa golüyle yenip keyif yaptı. Maçı izledim... Abdullah Avcı Hoca’yı öndeki iki kanat oyuncusunu değiştirdiği için kutluyorum. Bu benim şahsi görüşüm... Çünkü bu ikili takımın en önemli isimleridir bana göre... Zaten Trezeguet sarı kartlı idi... Böylece eldeki iki önemli oyuncu daha formayı ıslatmış oldu. Bu arada iki yeni bek de sezon için olumlu sinyaller verdi.

Bir kere daha Uğur Bey!

Geçtiğimiz perşembe öğle vakti saatlerinde Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı Uğur Dündar şu Ayşenur isimli kadının programında idi. Yine neler neler konuştu... Bakınız Uğur Bey; Siz Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu Başkanı’sınız. Bu sebeple ekranlarda veya sütunlarda böyle davranamazsınız artık. Haaa devam niyetinde iseniz o zaman kulüpteki o koltuğu bırakınız. Haaa kimse size toplantılarda böyle hatırlatma yapmıyor diye mi? Ey üyeler, lütfen kulübünüze sahip çıkınız!

Beşiktaş’ın yerlileri maçı kurtardı!

Tamam üç puanı getiren golü Ghezzal attı ama Necip, Salih ve hatta Kartal çıkana kadar, maçı hatasız ve takım oyununa katkıda bulunarak oynadılar. Ersin zaten malum idi... Bu maçta Gedson’un hangi görevle ya da değişerek hangi işe hizmet ettiğini anlayamadım. Bu, Galatasaray’la kapışılarak alınan oyuncunun asıl özelliklerini sergileyeceği maçı umarım yakında izleriz. Tabii ki geçen sezondan beri bas bas bağırdım “Dörtlüye dön” diye bu hocaya... Ve nihayet!

Transfer yasaklı Kayserispor...

TFF bu Kayserispor’a transfer yasağı koymuş idi. Neden mi? Sanırım borç yüzünden... Ya da başka bir nedenle... Peki malum kulüpler 5-6 milyar borçla o toplam 150-200 milyon avroya varan transferleri nasıl yapıyorlar? Sakın yanlış anlaşılmasın... Ben Kayserili değilim. O şehrimize de hiç gitmedim. Ama ben adaletten yanayım hep... Siz de TFF olarak adaletten ayrılmayın...

Muslera gibi kalecin varsa...

Vallahi 11 yıl olmuş Galatasaray kalesinde Muslera efsanesi... Arjantin doğumlu Uruguaylı kaleci bir kere daha takımına üç puan kazandırdı diyebiliriz. Penaltı yaptı, mecburen. Sonra o penaltıyı tuttu. Daha neler neler... Merhum Turgay Şeren’den sonra Galatasaray böyle bir efsane kaleci bulmuştur. Bulup getirene ömür boyu şükranlar demeli Galatasaraylılar...

Abdülkerim uyarılmalı mı? Ve Seferovic...

Galatasaray’ın yeni transferi Abdülkerim bu Antalya maçında çoktan oyundan atılmalı idi. Hamle zengini ama bu hamleleri hangi ölçülerde yapmasını bilmiyor. Ya da şimdilik öyle mi? Ama daha rakip sahanın ortasında bir oyuncuya dalmak da ne demek? Ve Seferovic... Efendim top getirilmemiş... Eee sen al o zaman... Ama pil bu kadar mı acaba? Bekleyip görelim...

Jesus çorbası!

Bizim spor medyasının devleştirdiği ama benim acaba neden 5 büyük Avrupa ülkesinden bir takımın almadığı diye sorguladığım Jorge Jesus sahaya tuhaf bir on bir çıkarttı. Yetmedi, yaptığı değişikliklerle tam bir çorba sundu. Sonuç mu? Lige yeni gelmiş, hayatında hiç bu platformda deneyimi olmayan Ümraniyespor uzatmalarda galibiyeti kaçırdı.

Ali Koç Bey, yanlış yerde oturuyorsun!

Maçtan sonra Fenerbahçe taraftarı takımı ıslıklayınca Ali Koç Bey yine onlara çıkışmış, hatta hafif biçimde üzerlerine de dalmış. Sayın Başkan, o zaman maçları onların arasında izleyin. Çünkü bu hareketleri yapan Fenerbahçe Başkanı olamaz. Tarihte de yoktur. Merhum Emin Cankurtaran’a para atmışlardı, “Al paranı defol git” diye... O da kılını kıpırdatmamış idi... Bilenlere sorunuz. Ya da maçlara gitmeyiniz!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.