Böyle hoca bulmak da zordur... Hem yanlış takım çıkaracaksın sahaya, hem de döküleni izleyip doksan dakika tutacaksın... Asıl önemlisi ve hayret verici olanı da, dökülenin takımı yaktığını, rakibin hep oralardan tehlike sunduğunu da itiraf edeceksin... Yani savunmanın solu... Devamla... Elindeki, güya en etkili oyuncunu, tenhalardan çekip kalabalığın içine atarak takımı canlandırmayı uygun gördüğün gibi inanılmaz bir eylemini övmeye kalkışacaksın. Yani Bruma’nın santrfor arkası görevi... Bu hoca kim mi? 111 yıllık, ülkenin Avrupa’da tek kupa kazanmış takımı, üstüne üstelik bizim ligde de formasında dört yıldızı bulunan ilk firmanın güya teknik patronu...
Spanoulis’i tanır mısınız?
Yunan basketbol takımı Olimpiakos’un yıldızı Vassilis Spanoulis yine harikalar sunmaya devam ediyor. Hem de nüfus kağıdı giderek eskimesine rağmen... Bu defa da ezeli rakibi Panathinaikos’u devirdi... Bunu neden gündeme getirdim diyebilirsiniz. Şundan; bu büyük oyuncuya yıllardır Avrupa’nın en büyük ve en zengin kulüplerinden sıfırı bol dolarlar teklif edilip duruluyor. Bu yıldız da, hem de ülkesi ciddi ekonomik krizler yaşamasına ve de bankalardan günde 30 avrodan fazla çekilmesi yasaklanmasına rağmen “Hayır, ben burada kalacağım” diye müthiş teklifleri geri çeviriyor. Acaba bu Yunanlı Ulu Önder’in tarif ettiği sporcu mu? Ne dersiniz?
TBMM; Kulüpler Yasası ne zaman?
Fenerbahçe Üniversitesi için TBMM’den onay çıktı ve bundan böyle artık yeni bir ilim-irfan yuvamız daha olacak. Tebrikler! Hayırlı olsun! Ancak ne var ki, bu yasanın çıkmasında birleşen dört partiden, bir de çok hayati önem taşıyan Kulüpler Yasası’nı çıkarmasını bekleriz. Beş yıldan beri midir nedir, yılları da şaşırdık, neden çıkmaz bu yasa? Yoksa birileri canları yanacak diye kulislerde taş mı koyar? Yoksa böyle 600 milyon dolarlık ihaleler falan kurtarmaz ülke futbolunu, kulüplerin her yıl iflas edip UEFA’dan men cezası alan yapısını... Bilgi lütfen, ey TBMM!
İlk yarı tatiline tuhaf zam!
Ben artık bu ülkenin en popüler sporu futbolun aşama göstereceğine olan inancımı tamamen kaybeder gibiyim. Neden mi? Antalyalı turizmciler mi, Antalyaspor mu, tam bilmiyorum, bizim ilk yarı tatilinin bir hafta uzatılmasını istemişlerdi. TFF de “Emriniz olur” deyip bir hafta uzattı. Eh, böylece çok yorulan bizdeki yerli-yabancı futbol topluluğu da “oh” çekmiştir. Ne yapsınlar yahu, pazar-çarşamba-pazar maç, hangi vücut dayanır ki? Aptal ve salak Ronaldo ile Messi kendi kupalarındaki dördüncü lig takımlarına karşı bile oynuyorlar. Üstelik ara tatilleri falan bir hafta... Var mı be, bizden daha zeki Futbol Federasyonu olan ülke?
Şenol Hoca “oh” çekti!
Beşiktaş, Antalya’da ilk golü attıktan sonra Şenol Güneş hoca kenarda “İşte bu be...” diyerek golü kutlamanın ötesinde verdiği taktiğin uygulanmasına sevindi derim ben... Ben böyle anladım hocam! Yani Atiba-Oğuzhan ve Tolgay tezgahında topu çevirip, zaman zaman da bekleri de içine alıp, prese çıkan rakibin arkasına uzun top atıp Aboubakar’ı kaleci ile karşı karşıya bırakmak... Sanırım biraz da Benfica maçı kurgusu sanki...
Advocaat da kumar oynadı!
Fenerbahçe, Galatasaray’ı 2-0 yendi. Bizim semtte kime sorsanız aynı skoru söylediğimi duyarsınız. Neden mi? Lens ve Topal’ın olmayacağı takımın ehliyetli ellerde olmayan rakibine karşı ancak bu kadar üstün olabileceği şeklinde görüşümdü bu... Nitekim sadece iki pozisyonu vardı Fenerbahçe’nin... Birincisi birinci gol, diğeri de Hakan Balta’nın Volkan’ın önünü kesişi. Neydi o öyle; Neustadter, Josef ve önlerinde Van Persie orta sahası... Derim ki, sakın başka rakipler karşısında bir kere daha denemeye kalkışmayınız sayın emekli hocam!
Bravo Arjantin Milli Takımı’na!
Hani bizde bazı başkan ve yöneticiler sık sık spor basınına gider yapar ya... Yolda çevirip marizlemeye bile varan dozlarda hem de... Baktım bu defa Arjantin Milli Takımı’nın futbolcuları topluca basının karşısına geçip, bundan böyle fotoğraf ve röportaj vermeyeceklerini açıkladılar. Sözcü de Messi idi. Gerekçe mi? Lavezzi’nin uyuşturucu kullandığı şeklinde basında çıkan haberler üzerine... Hani nerede bizim delikanlılar?
Portakal, sizde Osmanlı dizisi ha?
Geçenlerde 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden geçerken Kösem Sultan dizisinin bundan böyle FOX’ta yayınlanacağını reklam panolarında görmüştüm. Ve de şaşırmıştım. Nasıl olurdu da, ünlü(!), jimnastik de yapan, haber sunucusu Sayın Portakal buna izin verirdi? Öyle ya, günümüz iktidarı ve Sayın Cumhurbaşkanı Osmanlı aşığı ya..