Holosko rezaleti!

Dünyada ne eşi görülmüştür, ne bundan sonra görülme ihtimali vardır... Bu bir dünya çapında hukuk rezaletidir... İşte, böyle bir vaka FIFA'ya taraflardan biri tarafından taşınsa, adamın emdiği süt burnundan getirilir... Nasıl mı? Tonlarca tazminat, hem de, takır takır, söke söke tahsil edilerek... Gelelim bu müthiş davaya... Vestel Manisalı Holosko, Trabzonspor maçında iki sarıdan ihraç oluyor... Hemen ardından, yani ilk çarşamba, kupada doğal olarak oynamıyor... Aradan perşembe ve cuma geçiyor... Yani iki mesai günü... Holosko ile ilgili herhangi bir tedbir falan yok... Ve Holosko çıkıp pazar günü, yani atıldıktan sonraki ilk pazar, İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a karşı oynuyor... Eh, demek ki, ekstra bir ceza yok... Aaaaa o da ne? Bu maçın ertesinde Holosko'ya, kırmızı kart gördüğü maçtan sonra çıkarken yaptığı bir el hareketi için tedbir konuyor... Allah'tan maçı Manisa mesela, Holosko'nun bir golü ile kazanmıyor... Destur! Soruyorum... Bundan sonrasında Hıncal Uluç yok... Diyorlar ki, yayıncı kuruluştan görüntü istedik. Neden? Çünkü temsilcilerden birinin raporunda mesele belirtilmiş, diğerinkinde yok... Güzel... Güzel de, yayıncı kuruluş size, 2007 yılında, bir haftalık uzaklıkta mı? Affedersiniz ama "Yuh" demeden geçemeyeceğim... >> İş Çağdaş'a kaldıysa! Vay ki vay! Trabzonspor, Kasımpaşa karşısında bocalıyor... Maç berabere bitti bitecek... Ziya Hoca, müthiş bir kurnazlıkla (!), 83. dakikada Çağdaş'ı en uç adam yapıyor... Demek ki, Trabzonspor'da film kopmuş... Ziya Hoca da dağılmış... Eh bundan sonra, anlaşılan o ki, Trabzonspor'un forması ile ismi oynayacak! >> Fenerbahçe'den Bünyamin Gezer'e madalya! Bünyamin Gezer sıkı bir emniyet mensubu imiş... Bizim TSYD Ankara Başkanı Uğur söylemişti... Adamın her halinden belli zaten... Baksanıza Kezman'ı atıp, Fenerbahçe'ye büyük kıyak yaptı... En azından Kezman iki hafta yok... Eeee, "Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar" dememişler boşuna... Fenerbahçelilerin gözü aydın! Ama Zico'nun geceyi ağlayarak, yas içinde geçirdiğine kalıbımı basarım... Zaten, manevi çocuğu gibi sarıldığı Kezman'ın atılışına da tepki koydu... O tekmeye kırmızı kart olmayacak, senin her maç sonrası bazı pozisyonlar için istediklerine mi olacak yani, Mr. Zico? Bak, hakem maçı da beş dakika uzattı. Hani nerede CSKA maçının benzeri değişiklikler, o müthiş zardan sanırım siz de korktunuz. >> Beşiktaşlı bugüne dönmeli! Beşiktaş'ın, G.Birliği ile oynadığı maça, Kadıköy'den Beşiktaş vapuruna binerek gittim. Gerek yollarda, gerekse vapurda gördüğüm Beşiktaşlı kız, erkek taraftarların üzerlerindeki formaların arkasında ağırlıkla, Nouma, İlhan Mansız, Carew gibi futbolcuların isimleri vardı. Oysa bunların hiç biri bugün Beşiktaş için ter dökmüyor... Peki, dökenlerin günahı ne? Böyle şey olmaz... Dilerim ki, umut ederim ki, Beşiktaş taraftarı formalarının arkasındaki isimleri günümüzdekilerle değiştirir. Hem de en kısa zamanda... >> Haluk Başkan; o ne hâl? Bu ülkede, Ahmet Güvener diye bir MHK başkanı vardı. Çıkıp demişti ki; "Ben Galatasaraylıyım..." Devrin Fenerbahçe Başkanı Ali Şen de "Hemen git" diye çıkışmıştı. Güvener de gitmişti... Şimdi de Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy tutup, Sion maçındaki dördüncü golden sonra en kral Galatasaraylıdan daha büyük sevinç gösterisinde bulundu. Oldu mu başkan? Bu ülkede insanlar yellenmekten nem kapıyorlar... Tamam Galatasaraylı olduğunuz da biliniyor ama, bu aşırı refleksle biraz daha bazı kişilerin diline düşmeye ne gerek var... >> Sayın Göktaş, nerede özür? Milletvekili Sayın Kemalettin Göktaş, hatırlanacağı gibi Trabzonspor'un Konyaspor'la oynadığı maç öncesi, iskemleyi, masayı atıp, sahada basın toplantısı yapmıştı. Ben de, dünya futbol sahalarında ilk defa görülen bu manzarayı eleştirmiş, Sayın Göktaş'ın Türk Futbol'undan bir an önce özür dilemesini beklediğimi dile getirmiştim. Ama hâlâ tık yok... >> Fatih Hoca ne hallerde? Anlaşılır gibi değil... Koca Fatih Terim de bunu yaparsa, gerisini siz düşünün. Ne mi? Tümer, bırakın iki aydır oynamayı, bu süreçte on sekize bile girmedi. Ama Milli Takım'da... Acaba Fenerbahçe'de kaç "Harbi " idmana çıktı ki? Deniz neden kadroda yok? Öyle ya Ayhan da ameliyatlı... Necati, oynamaya oynamaya, döküle döküle, nereden aklına geldi hocam? Allah sonumuzu hayırlı etsin! Keşke "Dost iftarındakilerden" bir görüş alsaydın bari... >> Ahmet Çakar davası! Eski FIFA hakemi, tıp doktoru Ahmet Çakar dostumla, RTÜK Başkanı, yine değerli dostum Zahit Akman gece yarısı kapıştılar. Kimine göre basına sansür, kimine göre gerekli bir çıkış olarak yorumlandı durum... Peki, birilerinin birilerine ekran aracılığıyla hakaret etme hakkı var mıdır? Hayır, bir başka ülkede varsa bilelim ki, eksiğimiz kalmasın... Haaa, Çakar Hocanın müritleri, Sabah'taki görevi süresinde hocanın hiç mahkemelik olmadığını yazdılar... Bir de bana sorun! Çakar, Akman'a, "Neden magazin programlarına da bağlanmıyorsunuz" demiş... Bakın bu da doğru... Benim tanıdığım Akman, o işe de dalar... Çünkü duruşu da bunu gerektirir... Bakalım final nasıl olacak? >> Şeref Tribünü kaldı mı ? Manisaspor-Fenerbahçe maçının, Kezman'ın atıldığı pozisyon sonrasında, Şeref Tribünü'nden ekranlara, hiç de hoş olmayan görüntüler yansıdı. Aziz Bey, sanırım kenardan birileri sataştı veya küfür etti, oralara bazı sözler yetiştirdi. Bunun üzerine, geçici Manisaspor Başkanı Gürhan Onat da oralara "Yapmayın, susun" gibi bir uyarıda bulundu. Ama Aziz Başkan devam etti. Bunun üzerine de, iki kişi arasında bazı atışmalar yaşandı. Oldu mu? Olmadı... Orada bu olursa, diğer tribünlerde ne olmaz ki... Zaten bu yüzden de oluyor. >> Lucescu neler yapıyor! Bu ülkede utanmadan, sıkılmadan çok kişi Lucescu'yu eleştirdi. Hatta bazıları onun teknik adam bile olmadığını iddia etti. Ben, bunlara hep futbol zavallısı olarak baktım. Şimdi Lucescu'dan son haberleri vereyim... Geçen seneki kadrosundan, Matusalem, Elano, Marica ve Timoschuk'u toplam 60 milyon euroya sattırmış. Yerlerine toplam 15 milyon euroya iki adam almış. Yani kulüp 45 milyon euro kazançlı... Bitti mi? Hayır! Aynı Lucescu, dört yıldızı satmış olmasına rağmen, 11. haftası oynanan ligde en yakın rakibine 9 puan fark atmış durumda lider.. Dinamo Kiev'e de 10 puan fark yapmış... Şampiyonlar Ligi'nde iki maçta 6 puanı var ve lider... Galatasaraylı ve Beşiktaşlı yöneticilerin dizlerini kızarttıklarını duyar ve görür gibiyim... Futbol cahilleri mi? Onlar zaten hâlâ aynı yerdeler... >> Feldkamp'ın kampı Galatasaray'ın Sion maçındaki müthiş tempolu oyunundan sonra ligin iyi kadrolarından birine sahip olan Kayserispor'a karşı aynı on birle çıkması, hadi diyelim ki kazanan takım bozulmaz yolundan çıkarsak doğrudur. Ama değişiklikleri futbolcular artık yürüyemez hale geldikten sonra gerçekleştirmek Feldkamp'ın ne yaşına ne de pasaportuna yakıştı. Tecrübeli hoca bir dahaki maça kadar gecelerini duayla geçirirse belki affa uğrayabilir. Çünkü yaptığı pek insana karşı bir tutum değildi.