Geniş kadronun sezon içinde birden fazla cephe mücadelesi için değişik oyunculardan kullanımı nihayet F.Bahçe'de de dün akşam karşımıza çıktı. Daum yine sezon başından bu yana F.Bahçe'nin "çok şeyi" olan Van Hooijdonk'a istirahat vermişti. Zaten doğrusu da buydu. En etkili silahından mahrum F.Bahçe'nin kadrosu 20 yıldır kulübün yakasına yapışan Türkiye Kupası illetini de dikkate alarak müthiş ciddi bir maç çıkardı. Oysa G.Antep'ten gelen, sınıfı bile belli olmayan rakip karşısında doğrusunu söylemek gerekirse, F.Bahçe'nin kolayca öne geçip bol pozisyonlar üretmesine rağmen bu kadar ciddi oynayabileceğini kimse düşünmemiştir. Belki de Van Hooijdonk'suz oynamanın acı bir sürpriz getirme tehlikesine karşı böyle diri, sanki bir final oynarmışcasına mücadele eden F.Bahçe de görmüş olabiliriz. Ama notlarımın arasında bir 54.dakika var ki; ben F.Bahçe'nin uzun yıllardan bu yana 4 oyuncusuyla birden savunmasından çıkmaya çalışan rakibine pres uyguladığını görmemiştim. Dün akşamki F.Bahçe takımı böylesine bir yoğun takım presini bayağı sıkça da yaptı. Zaten maçın skoru, F.Bahçe'nin tur atlaması, bir müsabaka tenkit yazısı içinde fazla yer alabilecek ağırlıkta olmamalıydı. Biz de yazımızda bundan uzak durup, F.Bahçe'nin işi ciddiye alışını, Van Hooijdonk'suz kalışından dolayı başına gelebilecek bir sürprize hiç imkan vermemesi anlayışını övüyoruz. Hücuma çıkarken mümkün olduğunca fazlalaşabilmek, hele hele rakip hücuma yeltenirken bütün delikleri kapatma adına yapılan boş sahalara koşular dikkat çekiciydi. Yani özetle son 20 yıl içinde Pendik'inden tutun da, Konya'sına varana kadar olmadık kupa cilveleri yaşamış F.Bahçe'nin dün akşamki takımı çok ciddi, çok çalışkan, en küçük bir kıvılcımın üzerine bile kendini kapatarak alev çıkmasını engelleyen bir sağlamcılıktaydı.