I Love yooo Zico!
Vah ki vah! Bu ülkede Zico'yu büyük teknik adam diye yorumlayıp, yazan, hatta hatta koca Aragones'le kıyaslayıp tipik Brezilyalı taşrasına prim yapanlar acaba şimdi kızarmışlar mıdır? Bu kafalar Fenerbahçe'nin taraftarını da kandırmışlar, onları Zico'nun azledilişinden sonra her maç yukarıdaki başlık feryadına sürüklemişlerdir. Nerede şimdi Zico? Rio'da havalar yavaş yavaş iyiye gitmeye başlar bugünlerde... Yani bizim tam tersimize... Eh, "I Love you Zico kafalılar" gibi... Daum; sahibinin sesi! Bir teknik adam olarak Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum bu sezon maç sonrası ve hafta arası verdiği demeçlerle dikkat çekiyor. Sanki eski yılların gramofon markası; Sahibinin Sesi... Eeee, vatanında üç kuruşa talim etmek zorunda kalan biri, gurbette, pardon yeni vatanında, 2,5 milyon avro alırsa, şarkı bile söylemez mi? Yahu Seten kardeş, sen nerede yaşıyorsun? Vatan'ın spor müdürü İbrahim Seten, Fatih Terim'i istifaya davet ettiği yazısının son bölümlerinde şöyle diyor: "Böyle yetenekli forvetlerle 8 maçta 12 puan kaybetmişiz..." Yapma yahu! Kimmiş bakayım bu yetenekli forvetler? Onları da bir say da, biz de öğrenelim... Seten galiba Baros'u, Güiza'yı, Nobre'yi, Keita'yı, Beto'yu falan bizden sandı... Sen de uyuyormuşsun be hocam! Hazırlanın, isyan haftaları geliyor! Diyorlar ki, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor cephelerinden, Fenerbahçeli futbolcuların hakemleri şiddetle hırpalamalarına neden hiç tepki gelmiyor. Durun yahu! Sabredin, yolda... Hele biraz daha ilerleyelim, siz o zaman seyreyleyin patırtıyı... Öyle günler gelecek ki, belki de bazı lig haftaları ertelenecek bile... Bir stoperin kamuflajı! Çok ilgi çekici... Egemen, tuttu, Alpay'ı kopya edercesine bir stoper olarak üç tane attı İBB'ye... İyi güzel de, sakın ola ki, bu gösteri, çift uç adamlı biçimin kesin kurtuluş ve düzeliş formülü olduğu hissi uyandırmasın! Egemen, iyi mi yaptı, kötü mü yaptı, göreceğiz. Galatasaray'ı bekleyen tehlike! Geçen sezon da daha maçlar başlamadan yazmış ve ilerideki "sosyetik topluluğun" lig sonuna hazin bir tablo hazırladığını iddia etmiştim. Sağ olsunlar yanıltmadılar. Bu sezon da mesele çok farklı değil... Kewell, Keita top almak için geriye geliyorlar, ama top rakip alanda rakibe geçip de kendi alanlarına doğru kaydırılırken seyirciler... Elano, sağa kenara yakın oynamaya alışık (Beşiktaş maçında üçüncü golde attığı orta kanıtıdır), kaos yaşıyor. Bazen Baros, biraz da Arda ön libero timine yardımcı olabiliyor... Demek ki, günümüz futbolunda ikiye bölünerek oynanamıyor. Fikret Ünsal Bey; aynanız yok mu? Sivasspor Basın Sözcüsü Sayın Ünsal, hayli baharatlı bir demeç vermiş ve yönetim olarak sorumluları araştırıp, katı tedbirler alacaklarından söz etmiş. Bence önce aynaya bakmalılar. Neden mi? Üst üste iki sezon şampiyonluk mücadelesi vermiş bir takımın yarısını göndermediler mi? Her şeyden önce Tum ve Sylla verilip karşılığında Erman alınır mı? Aynaya bakmazsanız, Allah korusun, Eskişehirspor ile Göztepe'nin sonunu yaşamanız kaçınılmaz olur. Ne zaman demişim? Haziran ayının daha ilk on beş günü dolmadan... Nihat; isyan et artık! Tamam; Mustafa Denizli Hoca zar atmayı sever. Kimsenin aklının ucundan geçmeyen biçimde şapkasındaki tavşanlardan birini, ikisini salıverir sahaya... Ama bu defa, Avrupa'nın en önemli liglerinden olan İspanya liginde 8 sene iyi işler yapmış, kariyerini altınla kaplamış, Nihat'a ayıp oluyor. Nihat son adam olarak oynatıldıkça, maç maç kariyer erozyonuna uğramaya devam edecek. Bu satırların yazarı daha hiç maç oynanmamışken bu sütunlarda yazmış, TVNet ekranındaki Futbol Masası programında da 20 Haziran'da dile getirmiş... Şimdi mi? Katılan çok da, tren de gitti, şef makinist de... O halde kendini kurtar Nihat! Bu kargadan sana nasihat... Çok komiksin Antu! Fenerbahçeli bazı fanatiklerin sitesi antu.com'da yazan yazana... Daha doğrusu Hasan Ali Atasoy müritleri, Denizli'de kaybedilen şampiyonluğun perde arkasını açıklamaya davet ediyorlar ünlü (!) yazarı... Daha çok beklersiniz...