I love you Aydın Örs!

A -
A +

Bence, Fenerbahçe taraftarının dünden bugüne yönetimine yönelik en ağır eleştirisi ne, "Zico istifa", ne de "bu takım sizin eseriniz" gürültüsü değil, yukarıdaki başlıkta yatan slogandır; " I love you Aydın Örs ..." Yani, Abdi İpekçi Salonu'na takımını desteklemek için giden "HAKİKİ" Fenerbahçe taraftarı, maçın Banvit'e teslimine isyan etmiştir. Tanjevic'in kenar yönetiminde o salonlarda veya başka salonlarda bu sesleri daha çok duyacağız... Acaba, Aydın Örs gibi bir hocanın altından zeminin tilki kurnazlığında kaydırılışını hazırlayanlar, Tanjevic'e, "Solomon neden o kadar oturdu" diye sorabilmişler midir? Üstelik de, İbrahim ve Mirsad yokken... Haaa az kalsın unutuyordum... Solomon'u o hale sokan Tanjevic, maç sonrası aynı oyuncusunun hakeme forması verdiğinden dolayı alacağı cezaya ne diyecektir, çok merak ediyorum doğrusu... Siz de merak edin, Örs'ün kızakçıları! >>Ersen Martin nerede? Kaç çarşamba önce yazdım hatırlamıyorum... Ersen Martin'in kesinlikle Huelva'ya verileceğini... Bazıları ise hâlâ "Ersen şunu dedi, Ersen filanca gazeteye konuştu, Ersen filanca ekranda" diye havanda su dövüp durdular. Neden? Eh, FIFA'nın statülerini iyi bilmek gerekir.. Peki, bilen var mı? Var, var... Bunlardan bir tanesi olan ünlü yorumcuyu Fenerbahçeli Tuncay'ın menajeri Erdinç Şehit, hem de ekranda mat etmişti... Kim mi? Meraklısı bilir...Hadi biraz tüyo vereyim... Bizim, müthiş (!) yetenekler kaşifi Hıncal Uluç'un eserlerinden biri... >> İşte bir şampiyonun bitişi! Süreyya Ayhan, bu ülkenin bana göre, Gül Çiray'dan (karnında bebeği ile koşup, hem de yabancı pistlerde, birinci olan atlet... Hani biz futboldan başka işe kafa yormayız ya...) sonraki en önemli bayan atletidir... Dereceleri ortadadır. Ama aynı Süreyya Ayhan, çevresindekilerle çatışmaktan, lisansını iki yıl gibi uzun bir zaman vize ettirmeyi unutmuştur. Olacak şey mi? Yücel Bey, siz de mi unuttunuz? Zaten bu son belli idi... Fenerbahçe Yüksek Divan Kurulu, kazandığı büyük bir başarıdan sonra plaketle ödüllendirmek istemişti ama Süreyya Ayhan bu ödülü almaya bile tenezzül etmemişti... Yazık! Sporcu olmaktan önce başka bir şey olmak gerekiyor... Ne mi? Bilen bilir! >> Şekip Bey ne demişti, ne dedi? Fenerbahçe asbaşkanlarından Sayın Şekip Mosturoğlu, Türkiye Kupası kuralarından sonra mikrofonlara, "Türkiye Kupası bizim için alternatif ligdir... Burada, kadromuzda bulunup, ligde yer alamayan gençlerimize ağırlık vereceğiz " dedi... Oldu mu? Olmadı! Çünkü aynı zât, geçen sezonki Beşiktaş yarı finalinden sonra "Bundan böyle Türkiye Kupası'na PAF takımımızla katılacağız" demişlerdi. Ama desenize, "Dün dündü, bugün bugün..." Yaşasın "Dünya Kulübü" felsefesi... >> Hayret! Beşiktaş'ın kalesinde Bobo var... Yani kaleci yok... Ve Trabzonspor kazandığı korneri paslaşarak kullanıyor... Sonra da Ziya Doğan istifa ediyor... Futbol diyarındaki görüntüye bak! >> İşte Milli Takım ve hocalarımız! Hep söyledim, yazdım... Terim Hoca, İtalya dönüşü ayakları yere basmadığından kariyerine hiç de yakışmayan inanılmaz hatalar yaptı, yapmaya da devam ediyor... Peki, Terim Hoca'nın yanına kattığı diğer hocalar? Ya da ülkenin ciddi takımlarında bulunan ve Milli Takım'a oyuncu postalayan hocalar? Hepsi birbirinden kötü durumda... Şu Trabzonspor-Beşiktaş maçını hatırlayın... Uluslararası alanda mücadele eden bir takımın, yani Milli Takım'ın savunmasında oynayanlara ve oynamaya hazır olduklarını söyleyenlere bakın! Konyaspor'a bakın! Kadıköy'e, hem Murat, hem Washington, hem de Veysel'le çıkıyor... Hem de üstelik orta alanı çıtkırıldımlarla dolu olmasına rağmen. Var mı Hakan gibi uluslararası bir uç adamın ve alternatifi de bulunabilen oyun kurucun?.. Eeee, Milli Takım nasıl başarabilir ki? >> Ergin Ataman da kaçarsa! Beşiktaş'ın iyi yönetilmediğini sadece biz görmüyoruz, camiaya yakınların tamamı söylüyor. İşte basketbol... Ergin Ataman gibi önemli bir hoca ile yeni bir cephe açıldı. Açıldı ama, basından öğrendiğimize göre, oyuncuların paraları, bırakın zamanında ödenmeyi, hiç ödenmiyormuş... Hele Amerikalılara bu yapılırsa, sabah kalktığınızda bir tanesini göremezsiniz. Ama ne gam! Nasılsa Beşiktaş, havadan gidene ödemeye, gelene ödemeye alıştı. >> Vay be Zico! Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Yunan maçı faciasından sonra şöyle demişler; "Oyuncu değiştirerek, değişiklikler yaparak oyunun gidişatını değiştirebilirsiniz..." Geçen sezon, 18 takım içinde en az değişiklik yapan hoca olduğu ortaya çıkmıştı. Acaba Zico değişti mi? Öyle ya, Konyaspor maçında da üç oyuncuyu değiştirdi... Pardon unutmuşum... Geçen sezon NTV ekranlarında, bizzat kendileri, henüz stajyer olduklarını itiraf etmişlerdi... >> Engin Özerhun felaketin haberini verdi! Efes'in Genel Menajeri, eski spor gazetecisi Engin Özerhun, son Fenerbahçe maçından sonra çok acı biberli bir demeç verdi... Uzun uzun yazmaya gerek yok... Engin, basketbol liginin genleriyle oynanmaya kalkışıldığını, bunun da bu sporu yok edebileceğini belirtti... Dikkat! Sonuçlar önemli değil... Engin şuna dikkat çekiyor: "Yarın, bu sporu bugüne kadar yaşatanlar çekilirlerse veya para musluğunu kısarlarsa..." Yani, "Son yıllarda ortaya çıkan 'Üç Büyükler' uyurken, bizler bu sporu yaşattık" demeye getiriyor... Özellikle sizin dikkatinize Turgay Demirel Bey! >> Kezman gerçekten sakat mı? Konya maçında cezalı olduğundan oynamayan ama, PSV'yi çok iyi tanımasına rağmen kadroya alınmayan Kezman'ın kasığından sakat olduğu açıklandı. Yemezler! Semih'in o futbolundan sonra emir komuta zinciri içinde Kezman gitti... Doğru da yapıldı. Yoksa Zico'nun yapacağı bir iş değildi bu... >> Ümit Karan ne için oynuyor! Galatasaray-Ankaraspor maçını bizim hasta Galatasaraylı mahalle arkadaşım Tevfik'le izledim... Tam "Ümit Karan ne iş yapar" demeye hazırlanıyordum ki, Tevfik yapıştırdı: "Acele etme... Vole atmak veya röveşata yapmak için ceza alanı içinde kendine yer seçiyor..." Ben daha önce de yazmıştım. Almanca bilenler Kalli'nin adamı oluyorlar... >> France-Football'da aday yok! Fransızların ünlü futbol dergisi -ki 15 seneye yakın Türkiye muhabirliğini yapmıştım- bu sezonki yarışmasına Türk futbolundan tek bir ismi dahi aday göstermemiş. Asya şampiyonu olan Irak'tan, Japonya'dan oyuncular var, bizden yok... Ülke futbolu ne aşama yapmış değil mi? >> Rıdvan'la gargara! Rıdvan Dilmen, bu ülkenin en aranan yorumcusu... Hangi maçta düdük çalsa, maçı anlatan spikerin yanında Rıdvan... Peki, yorumlar ? Harika... Örnek mi? Yunan maçından "Bu maçın yıldızı Emre Belözoğlu olur..." Oldu mu? Bilmem... Bak; gazeteler... Yunan maçından "Sahaya doğru bir takım çıkardık... Hızlı elemanlardan kurulu bu ekiple, zor dönen Yunan defansının yanından geçer gideriz..." Gittik mi? Gittiğimizi gören oldu mu? Daha neler neler... Bütün yerimi ona ayıramam... Sırada Norveç maçı var... Rıdvan'ın torpillerine duyurulur! Yemezseniz gargara yapınız!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.