Kaka çocuk Jardel

A -
A +

"Gün ola harman ola" demişler. Ne de güzel demişler... Çok eski değil, daha yaklaşık 1 yıl önce bu ülkenin spor basını, bir elin parmaklarından daha az olan bölümü hariç, Jardel'in büyük transfer olduğunda birleşmişti. Ben, Ömer Üründül, zaman zaman Turgay Şeren ve şu anda hatırlayamadığım bir- iki yazar daha Jardel'in, G.Saray'ın sisteminde büyük yaralar açacağını, özellikle de orta alanda görev üstlenenlerin ağır yük altında kalarak ciddi sakatlıklar geçirebileceğini dile getirmiştir. Galiba bu fikrin öncülüğünü bendeniz yapmıştım. Üstüne üstlük bir Serkan'ın transferi eklenince, artık G.Saray takımının oyun alanında ikiye bölüneceği de açıkça ortadaydı. Şimdi nereye gelindi bakın! Bir büyük gazetede önceki gün şöyle bir haber vardı: "Galatasaray Jardel'den kurtuldu..." Aaaaa! Marsilya Başkanı Bernard Tapie'nin bir başka gazetede şöyle bir demeci yer aldı: "Maalesef Jardel'i aldık..." Aaaaaa! Star'da yayınlanan özel maçlarda sevgili ağabeyim Talay Erker şöyle diyor: "Jardel olmayınca artık G.Saray ile ucu koşan oyunculardan kuruldu..." Aaaaaa! Evet, bu ülkedeki bütün Jardel'ciler teslim olmuşlardır. Ama olan G.Saray takımına olmuştur. Sistem ciddi biçimde yara almış, koşan, pres yapan futbolcular küsmüş ve beşinci şampiyonlukla beraber, Şampiyonlar Ligi'nde en azından final kaçmıştır. Hele hele G.Saray'ın bazı yöneticilerinin maç çıkışlarındaki demeçlerini hatırlıyorum da; "Jardel büyük golcü... Jardel'in transferinde ne kadar büyük iş yapmışız..." Ama şimdi aynı yöneticiler, yaklaşık iki aydır Jardel'i pazarlamak için Avrupa'da çalmadık kapı bırakmadı. Gelelim şimdiye... Özel maçlarda izlediğim Berkant, Hakan Şükür'den sonra G.Saray'a ve de çağdaş sistemine en çok yakışan oyuncu olarak gözüme çarptı. Pres yapıyor, orta alanla her aksiyonda paylaşımda bulunuyor, adam eksiltiyor, pas verebiliyor ve en önemlisi bir saniye durmadan oynuyor. Ümit Karan da G.Saray formasını resmi müsabakalarda giymeye başladığı andan itibaren Berkant kadar olmasa da, Jardel'den daha büyük katkıda bulunacaktır. Bu iki yeni futbolcunun takıma girmelerine, ismim gibi eminim ki, başta orta alan presçileri Ümit Davala, Faruk, Ergün, ön liberolar Suat ve Bülent Akın çok sevinmişlerdir. Hatta hatta savunmanın tamamı da bu iki yeni isimden çok memnundurlar. Lucescu da böylece bir yıldır çektiği ıstıraptan kurtulmuştur. Ve Allah'a şükür ki, Türkiye'de çağdaş sistemi Terim hocanın yenilikleriyle uygulayan tek takım G.Saray, sistem değiştirmekten vazgeşmiştir. Ammaaaaa, Sergen ve Ayhan gibi modası geçmişlerin bu takıma girmelerinin yarınlarda bu defa ileri uçta Jardel'inkine benzer problemleri orta alanda sahaya getireceği de bir gerçektir. Lucescu sırtını Bülent Ünder'e dayarsa, G.Saray bu defa bunalım geçirmez derim.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.