Kanaltürk ve TRT'deki çirkinler!

Olamaz, inanılmaz... Bir program sunucusu çıkıyor, canlı yayında, İngilizce ve de bizim örf, adet, geleneklerimize çok ters düşen, kullanıldığında cinayet bile işlenen ağır bir küfrü ve bu yüzden kırmızı kartla atılmış oyuncuyu savunuyor, cezayı kesen hakemi de yeriyor. Hatta diyor ki, "Aynı hakem inşallah bundan sonra aynı küfrü edecek diğer oyuncuları da atar." Bu sözüm ona sunucu, daha doğrusu açık ve net Fenerbahçe amigosu, yorumuna gerekçe olarak yabancı liglerden bazı görüntüleri ekrana getirip, "Oralarda bu küfre hakem tepkisi yok. Bizde de olmasa ne olur?" gibisinden özrü kabahatinden büyük örneği bir ahlak suçu işliyor. Sayın Özkan dikkat! Aynı suçu TRT gibi devlet kanalında, Ersun Yanal masalının kahramanlarından, milli takıma turkuaz renk forma öneren Mehmet Demirkol da işliyor. Küfür savunucusu beyefendiler; o programları çocuklar, kadınlar da izleyebilir. Haaa sizin gibiler için fark etmez de... Nasıl olsa memleketin çivisi çıkmış bir kere değil mi? Şamar oğlanı mı olduk? FIFA huzura, Futbol Federasyonu Başkanımızla, Spordan Sorumlu Devlet Bakanımızı çağırmış. UEFA'yı da, arabulucu olarak istemiş... Ne acı! Bakın bakalım, FIFA'nın tarihinde bugüne kadar herhangi bir ülkenin bir bakanı huzura çağrılmış mı? Medyadaki bazı uçuklara göre, çok da iyi olmuş... Tabii onlar için bir Türk bakanı taaaa İsviçre'ye kadar gidecek, orada sorgulanacak önemli mi? Onlar için önemli olan Haluk Ulusoy'un devrilmesi... Ülkenin itibarı devrilmiş, ne gam! Hakan Şükür'süz olmaaaaz! Galatasaray, iki Kayseri maçında karavana attı. Hadi diyelim ki kupada iyi sonuç, ama ya ligde? Şunu hemen buraya kaydedeyim; Hakan Şükür'süz Galatasaray, Fenerbahçe'yi kovalayamaz, hatta Beşiktaş'ın ardına düşebilir. Ben şimdiden söyleyeyim de... Trabzonspor artık ciddi bir vaka! Trabzonspor, ikinci yarının ikinci maçında da gol atamadı. Onu bırakın, pozisyona bile giremedi desek yalan olmaz. Hem de Ayman, Risp ve az da olsa oynayan Ceyhun transferleriyle... Türkiye Süper Ligi'nin zirve mücadelesini bir kenara bırakıp, bu ciddi vakaya herkesin yönelmesi, onu irdelemesi ve çıkarsa da, çözümü bulması gerekir. Çünkü Trabzonspor bu ülkenin futbolunda çok önemli bir değerdir. Böyle bir değer asla kaderine terk edilemez. Levent Bey hangi kulübün başkanı? Baktım, Fenerbahçe-Gençlerbirliği kupa maçında Bursaspor Başkanı Levent Kızıl, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın yanı başındaydı. Aradan üç gün geçti, Bursaspor kendi sahasında lig sonuncusu Kayseri Erciyesspor'a takıldı. Eeee kader birliği diye buna denir işte! Fenerbahçeli kızlara alkış! Fenerbahçe'nin, bana göre, Aziz Yıldırım döneminin en başarılı branşı Bayan Basketbol takımıdır. Ezeli rakipler Galatasaray'la Beşiktaş'ı ve de bu işe yatırım yapanların tamamını silip süpüren Fenerbahçe Bayan Basketbol Takımı şimdilerde de Avrupa unvanı peşinde... Bir hayli de yol aldılar. Hele hele All Star'a neredeyse tam takım aday olmaları da bir başka gurur ve sevinç... Gazanız mübarek olsun! BJKTV'den FBTV'ye ders! Cengiz Tokgöz bizim spor basını dünyasının bir numaralı voleybol yazarıdır. Yani paraşütle inmemiştir... FBTV'de programa çıkıyordu. Sonra yok oldu. Baktım geçen pazar günü BJKTV'de Enver Bağlarbaşı'nın konuğu... Cengiz, Fenerbahçe kongre üyesidir de, aynı zamanda... Bravo Erhun Ateş... BJKTV seninle çok ciddi yol aldı, televizyon oldu. Hele hele bir Fenerbahçe kongre üyesinin programa katılması, çok fanatiğe, çok amigoya ciddi bir derstir. Tabii alabilirlerse... Büyük kurtarıcı Can Erdem'i tanımıyor musunuz? Vallahi ayıptır, eksikliktir. Siz, futbolu bu kadar yakından izleyen kişiler, nasıl olur da Beşiktaşlı Can Erdem'i tanımazsınız? Hangi Can Erdem mi? Amma yaptınız haaa.... Bakmayın, Gaziantep'te oyuna 5 dakika kala girip, takımı kurtaramadığına... Aslında kaleci Hasagiç beş şutunu çıkardı, iki şutu direkten döndü, iki de gollük pasını atamadılar. Kalk Kemal kalk, bu rüya değil resmen Tigana kâbusu... Ayıp ettik! NBA'de, All Star'a aday gösterilenler için oy kullanılıyor. Bizim Mehmet Okur da, hem de en helalinden, adaydı. Ama benim halkım es geçtiği için seçilemedi. Oysa Mehmet'in sırtında bizim Üç Büyükler'den birinin forması olsaydı, rahat seçilirdi. Tuh be! Sevgili Mehmet; aklında olsun, bundan böyle aday olduğunda sırtına bizim formalardan birini geçir. Kezman'dan Mahmut Uslu'ya ders! Fenerbahçe'nin Sırp futbolcusu Kezman, İzmir'de, kendi ifadesine göre rakibine, kendine göre sıradan ama bize göre çok ağır, bir küfür sallamış. Açıkça itiraf etti. Ama ünlü yöneticisi Mahmut Bey, çıkıp, "Hakem Sırpça biliyor muydu" falan gibisinden yine saptırmaya kalkıştı. Zaten aynı Mahmut Bey, bu ülkenin insanının gözü önünde elleriyle çirkin bir hareket çekmiş, bunu da bir basketbol hocasına mal etmeye kalkışmış ama, iki ay yemişti. İşte ders verme diye buna denir. Tabii alınabilindiyse... Kingston nereye gitti? Ankaraspor'un Gana asıllı kalecisi Kingston, yani Türk Faruk, askere gitti. Vallahi de, billahi de... Delikanlı gibi... Artık ordumuzda kopkoyu renkli bir Afrikalı da var. Hani, Sabah'ın ünlü yazarı Emre Aköz'ün haberi olmamıştır diye yazıyorum. Ne güzel! Askere giden gidene... Afrikalılar bile... Yok muydu, koca Ankara'da iş bitirecek birileri? Basın Konseyi ve RTÜK'e benden uyarı! Sakın ola ki, bir dahaki sefere, sonuçlanmamış ve hâlâ içinde ciddi kuşkuların yaşadığı, mahkemesi bile olmamış, ortaya konulan iddianın tersinin kanıtlanmadığı haberlerin peşine gidip, o kanal senin, bu kanal benim, o gazeteci senin, bu gazeteci benim, kınama yarışına girmeyin! Ya o iddiaların yarın bir gün doğru olduğu kanıtlanırsa, gönderdiğiniz kağıtları yiyecek misiniz? Yapmayıp, etmeyin! Siz de dolmuşa binerseniz... Bayern München'in dersi! Koca Bayern München, iki sezon üst üste duble yaptıran hocası Felix Magath'ın görevine son verip, yerine eski hocasını getirdi. Rummennige de açıklamasında Magath'ın katkılarını överken, önümüzdeki sezon Şampiyonlar Ligi'ne girme zorunluluğu yüzünden değişikliğe gittiklerinin altını çizdi. İşte Ankaralı dostum; dünya kulübü böyle olunuyor. Fenerbahçe de Daum'u ilk sezonun sonunda gönderebilseydi, ne Hooijdonk giderdi, ne de böyle bir forvetsiz takım olurdu. Haaa ne dersin? Hey gidi Omsan Ağabey hey! Osman Solakoğlu, yani Türk basketbolunun Muhtar Sencer'le birlikte babası... Osman Ağabeyi ölüm yıldönümünde andık. Gözlerimiz dolu dolu oldu. Haftada en az iki gün Tercüman'a gelirdi, saatlerce sohbet ederdik. Yunanlılara kızıp, Olimpiyat konferansı akreditasyonumu yırtıp attığımda, gazeteye kadar gelmiş ve beni Atina'ya götürmek için saatlerce dil dökmüştü. Hey gidi günler hey! Keşke Muhtar Sencer Ağabeyi de bir anabilsek... Fenerbahçe'de basketbolun kurucusu bu büyük sporcuyu anacak, daha doğrusu hatırlayacak kimse kalmadı mı yahu? Neredesiniz Can Bartu, Mehmet Baturalp, Altan Dinçer, Erdoğan Karabelan? > Fatih Hoca da mı? Hayret! Yeniden göreve geldiğinde Fatih Hoca, hem de sırat köprüsündeyken Tugay'ı milli takıma çağırmayı akıl edememişti. Hem de ön liberoda alabildiğine sıkıntı yaşarken... Sonra Dünya Kupası'nın dışına düştük. Yeniden işe başladık. Tugay yine yoktu. Çünkü Aurelio, Türk vatandaşı olmuş ve milli takıma çağırılmıştı. Çok da iyi oynadı. Fatih hocaya "Oh be" dedirtti. Hem de onca eleştiriye rağmen... Ya şimdi? Bilmem kaç maç, kaç sene sonra Tugay yeniden milli takımda... Aurelio futbolu mu bıraktı? Trabzonsporlu Hüseyin, Allah korusun, mevta mı? Yoksa Kazım Kanat'a biat edip, yarın Atv'de veya Sabah'da yer ediniş garantisi mi? Tugay'a jübile mi? Yunanistan ve Norveç gibi hayati oyunlarda mı? Fatih Hoca; iyi misin sen? > Palavra şampiyonası bitti! Efendim, bizim ülkede, belki de dünyanın hiçbir köşesinde yapılmamış, yapılması da pek mümkün olmayan bir yarış vardır. Bu nasıl bir yarış mıdır? Şöyle; başta spor gazetelerimiz olmak üzere, spor medyamızın yüzde doksanı transfer aylarında müthiş bir yarışa girişirler. Bu yarışta hedef, daha çok yalan transfer haberi yapabilmektir. Sonunda kim mi kazanır? Tabii ki medya... Okur ve izleyici mi? Onlar zaten birer sömürülecek malzemedirler. Öyle de olurlar... Şimdi ocak ayını geride bıraktık. Neyse ki, haziranın başında yeni yarış başlayacak ve 31 Ağustos'a kadar sürecek. Haaa az kalsın unutuyordum. Üç Büyükler bu dönemde spor medyasına karşı, tek bir oyuncu dahi transfer etmediklerinden, büyük ayıp işlediler. Asıl şaştığım bu halkın bu yalanların peşine takılıp, tiraj ve rayting pompalamasıdır. > KEMALB boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör)