Kemal Abi'nin haftalığı

A -
A +

ben sporcunun!.. Ulu Önder Atatürk'ün tüm spor alanlarında asılı bir vecizesi vardır: Ben, sporcunun zeki, çevik ve ahlâklısını severim... Ne güzel! Ama ne yazık ki, hele hele ünü giderek artan bu ülkenin bazı sporcuları bu vecizenin son halkasından yoksun kalıyor... İşte Süreyya Ayhan... Evli olan hocası ile yasak ilişki kurup, bir yuvanın dağılmasına neden oluyor. Şimdi mâlûm kişiler çıkıp, bu duruma da bir mazeret arayarak, neredeyse Ayhan'ı haklı çıkarmaya kalkacaklardır. Onlar kim mi? Siz daha iyi bilirsiniz. yıldırım turlar! F.Bahçe başkanı son günlerde medyanın kalemşörlerini sık sık Dereağzı, Samandıra ve Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndan adeta çıkarmaz oldu. Gün geçmiyor ki, başkan tesislerde medyanın önde gelen isimleriyle turlamasın... Eeee kongre geliyor... Ama bence kongre yatırımı gibi görünmüyor. Çünkü Yıldırım'ın bugünkü ortamda kulis yapmasına pek gerek yok... Galiba lokomotif, yani futbol takımı Şampiyonlar Ligi'nden sonra bir de ligde arıza yaparsa, ona önlem alınmaya çalışılıyor... Yine Yıldırım'ın, hem de çok kısa bir sürede bunca tesisi yapmasına ancak şapka çıkartılır. Bir de çağdaş futbol takımı yönetimi olsaydı... Neyse; zaman geçmiş sayılmaz ki... tarihi ders çıkar mı? Bu akşam Milli Takım 2002'ye kalifiye olursa, Şenol Güneş'i bu kadronun patronluğuna yakıştıramayanlar kafalarını bir kere daha kuma gömeceklerdir. Neden acele ederler, neden bir hocanın teknik bilgisine dayalı değil de, başka başka konumlarına eleştiri yönelterek peşin hükümlü olurlar? Anlamak mümkün değil... Ama galiba bu işin altında aykırı olup, reyting yapmak var... Şimdi kazanırsak futbolculardan, kaybedersek Şenol'dan bilecekler... Böyle bir kafanın 21. Yüzyıl'da ne işi var ki... ümit vak'ası... Ümit takımı Yunanistan karşısında yıkıldı. Olabilir. Futbol bu... Ama sevgili Raşit, Serhat'ın tek başına kule gibi Yunanlılar arasında ezilişine 75 dakika nasıl dayandı anlayamadım. Aynı Serhat, 7 defa saydıktan sonra bıraktım, sürekli ofsayta yakalandı. Hiç mi kenardan ofsayttan nasıl sakınılır dersi almadı. Mehmet Yılmaz gibi fizikli bir santrfor, en azından ikinci yarının başında oyuna girmeliydi. O da 75. dakikada girdi ve bir halt yedi ki, affedilir cinsten değil... Velhasıl, ümitler oldu ümitsizlik... ulusoy'un gözyaşları! Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy Avusturya maçından sonra gözyaşları içinde ekranlara çıktı. Nasıl ağlamasın ki?.. Adamın göreve geldiğinden bu yana anasını ağlattılar. Ne özel hayatı kaldı, ne oradan buradan avanta aldığı... Ama Ulusoy köklü bir ailenin ferdiydi... Kulaklarını tıkadı demeyeceğim ama, içinden "Hadi ordan" deyip işi yapmaya çalıştı. İyi de yaptı işini... Eserler ortadadır. Ağla Ulusoy ağla... Hakkındır... Ama bu gözyaşlarının arkasında Brütüsler'e kıs kıs güldüğünü de biliyorum. O da hakkın be kardeş... Hele hele sağlam adamlardan kurulu yönetimin de var ki, değil tuş olman, sayı ile yenilmen bile mümkün değil... Seni, 30 yıllık dostum Ata'yı, kaptanım Şeref Has'ı ve tüm yönetimini ben herkesten önce kutlayayım da... bizdeki brütüsler! Fatih Terim görevinden alındıktan sonra, bu ülkede köşe başında bekleyenler hemen ortalara çıkıverdiler. Ve tuttular Terim'i mütevazı olmamakla eleştirdiler. Milan'ın bu yüzden sürpriz kararı aldığını öne sürdüler. Kimler mi? Siz bilirsiniz sevgili okurlar. Ama ben şunu ifade etmek istiyorum. Bizdeki bu Brütüsler acaba, çalıştırdıkları Milli Takım'ı tarihinde ilk defa Avrupa Futbol Şampiyonası'na katsalardı, kulüp takımını dört sezon üst üste ligde şampiyon yaparak rekor kırdırsalardı, aynı kulüp takımını tarihimizde bir daha ulaşılması mümkün gibi görünmeyen biçimde UEFA Kupası Şampiyonu yapsalardı, bir Türk teknik adam olarak İtalya'da iki sezonda ayrı ayrı iki kulüpte görev alsalardı, Türkiye'ye 20-25 kişilik müthiş bir jenerasyon kazandırsalardı mütevazı olabilirler miydi? Bu halleriyle ortalarda en büyük benim, en iyi ben bilirim diye dolaştıklarına göre, gerisini siz düşünün... daum'un papatya falı! Önce Shorunmu'yu gönderdi. Sonra Fevzi'den kaleci olmaz dedi... Sonra emekli bir kaleci transfer etti... Şimdi de Norveçli biri daha geldi... Daum hoca, bu sana yakıştı mı? Benim tanıdığım Daum, bir kere düşünür, bir kere karar verir ve cuk diye oturtur... belgeli protesto! Fanatik Cimbomlu Yüksel, yiyeceğinden, giyeceğinden kesip gazetelere çok anlamlı ilânlar veriyor. Bizim Ali Sami Alkış'a da, Ümit Karan meselesinden esinlenmiş olacak, iyi bir koruma görevlisi olarak iş arıyor. Turgay kaptanı çok anlamlı biçimde eleştirmiş. Yazık! Reyting uğruna kariyerlerin yerlere serilmesine bu meslekdaşlar adına çok üzülüyorum... Ama bu G.Saraylı Yüksel beyi de seviyeli protestosundan dolayı kutluyorum. Bu ülkenin böyle felsefeli, felsefeler taşıyan sporseverlere ihtiyacı vardır. Tabii protestolardan kendilerine ders çıkartabilenler olursa... sağolasın TRT! Bu sütunlarda, basketbol liginin illa ki televizyonlardan canlı olarak yayınlanması gerektiğini belirtmiştim. Çünkü bu ülkenin lokomotif sporlarından biri de basketboldu. Bunun kanıtı da, Avrupa Şampiyonası'nda yatıyordu. Neyse ki, TRT bizim yazıdan sonraki kısa bir süreç içinde görevi aldı. Kutluyorum. Ülke sporuna katkı böyle olur işte... Yücel Yener dostuma da binlerce teşekkürler... beşiktaş divanı! Beşiktaş Divan Kurulu'nda tatsız diyaloglar yaşandı. Üzüldüm... Oysa Seba devrinde böylesi bir ortama hiç rastlanmamıştı. Keşke Serdar Bilgili ve ekibi salonu terk edeceğine, çıkıp kürsüden yalancı olmadıklarını ispat edebilecek konuşmalar yapsalardı. Bizim ülkede bu iş böyledir. Futbol takımı, yani lokomotif istim kaçırırsa, ne divan kalır, ne yönetim... Bakın G.Saray'dan onca borca rağmen 6 sezondur ses çıkıyor mu? Çıkmaz... Neden? Eeee lokomotif çoktan elektrikle, hatta hatta nükleer enerjiyle çalışıyor da ondan... hoşgeldin briegel! Başta bizim Kâzım Kanat ve aynı kafayı taşıyanlar, Vedatlar, Sanlılar, Haşmetler, Hıncallar Briegel'i stajyer antrenör olarak yorumlamışlardı. Ama aynı hoca, çoluk çacukla Beşiktaş'ı ikinci yapmıştı. Belki de Fevzi ıskayı geçmese Beşiktaş şampiyon da olacaktı. Neyse. şimdi Briegel Trabzonspor'da... Süleyman Seba'nın şu cümlelerini hiç unutmuyorum: "Ben hayatımda bu kadar efendi, bu kadar dürüst, parayla ilişkisi olmayan bir ikinci hoca tanımadım." Bana göre Trabzonspor iyi iş yaptı. Ben Özkan Sümer'e göreve soyunması için çağrıda bulunmuştum. Ama o daha iyisini yaptı. Yeter ki, sabır edilsin... Çünkü Briegel'in bu ülkede başarı belgesi var...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.