Kemal Abi'nin haftalığı

A -
A +

Ayıp oluyor G.Saraylılar! Galatasaraylıların bir sitesi var: www.Galatasaray.com... Ve burada bir anket açmışlar. Demişler ki, Şu anda Hakan Şükür'ün bulunması mı, yoksa Jardel'in bulunmasını istersiniz? Cevapların yüzde 45'i Jardel'e evet, yüzde 15'i de Hakan'a evet çıkmış... Ayıp yahu! Hakan Şükür'ün hizmetlerini ne çabuk unuttunuz? Jardel, bu takımı en can alıcı dönemde yalnız bırakmadı mı? Siz bir kere daha düşünün... Her gün aynı yemek! Galatasaray'ın her özel maçından sonra , ya Terim hocaya mâledilerek santrfor arandığı yazılıyor, ya da otoriteler yazılarında buna değiniyor. Avrupa'da isim kalmadı bir aydır talip olunmayan... Acaba, bu kaostan, Hakan Şükür'e dönülerek çıkılamaz mı? İki sezon öncesine dayalı bir kırgınlık yaşandı... Sebep de Hakan'ın giderken kulübe para kazandırmadığı idi. Peki, kulübü 150 milyon dolar borca sokanlarla hâlâ sarmaş dolaş olunuyor da, bir Hakan mı affa uğramıyor... Ne dersiniz? F.Bahçe'de 19 Temmuz yalanı! Dünya Fenerbahçeliler Günü... Ne zaman? 19 Temmuz'da... Nereden çıktı bu? Tarihte böyle bir not var mı? Yok! Şimdi meseleyi açalım!.. 19 Temmuz Cuma günü Fenerbahçe Kulübü'nde otururken bir gürültü koptu. Yüzlerce Fenerbahçeli genç, ellerinde bayraklar, kulübün önüne dayandılar. Sloganlar yeri göğü inletti. Ne oluyor dedim... Dünya Fenerbahçeliler Günü ya, onu kutluyorlar... Allah Allah! Bu kulübün tarihini 1950'den beri aklıyla yaşamış, geride kalan 43 yılın da hakkında bilmedik en küçük ayrıntısı olmayan biri olarak şaşırıp kaldım. Nereden çıktı bu? Soruma cevap olarak şunları aldım... 1907 Derneği, 19'u ayırmış ve bunu kutlamanın günü olarak seçmiş. Ardında, 07'yi de ay olarak göstermiş. Al sana Dünya Fenerbahçeliler Günü... Bir de Ali Şen'in oğullarından biri yazı yazmış bu uydurma ile... Buyurun bakalım.... Peki yıl nerede? Yok! Ona uyduracak bir şey bulamamışlar. Efendiler; tarih icat edilemez. Tarih adı üzerinde, yazılır ve düşülür. Kimsenin, Fenerbahçe'nin tarihi ile oynamaya hakkı ve yetkisi yoktur. İşte, 'Yüz verirsen Ali'ye, gelir şey eder halıya...' Aslında Fenerbahçe yönetiminin bu tip icat kutlamaları şiddetlie protesto etmesi gerekir. Tabii tarihini bilen varsa... Ya da tarihine saygısı olan varsa... Fenerbahçe 1907'de kurulmuştur. Ama günü ve ayı belli değildir. Atatürk, kulübü 3 Mayıs 1918'de ziyaret etmiştir. Bunlar tarihtir. Bunlardan başkasını kimsenin icat etmeye hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. Öcal ağabey kaç yaşındasın ? Sevgili Öcal ağabey geçen hafta "Bir yaşıma daha girdim" başlıklı bir yazı yazdı. Yazının özeti şuydu: "Kardeşim Hıncal, Sabah'taki yazısında , Baliç'le ilgili yazdığı yazının tahrif edildiğini, yani orasıyla burasıyla oynandığını söyledi. Bu yüzden de Hıncal, bu haberi sayfaya koyanlara da bir hayli fırça atmış. Bu ne biçim gazetecilik? Bir yaşıma daha girdim... "Öcal ağabey, bak ben sana yaşanmış bir Sabah hikayesi anlatayım da, o zaman bir değil beş yaş birden ihtiyarlarsın... Basketbol camiamızın eski ünlü hakemi Necip Kapanlı, aynı zamanda Tercüman, Meydan ve Akşam ggazetelerinde de benim mesai ve kadim dostumdu. Sonra bir dönem Sabah'a gitti. Bir gün serviste otururlarken, patron Dinç Bilgin içeri girer... Ve der ki "Çocuklar, yarın gazetede büyük bir promosyon var. Mutlaka yarınki spor sayfasında Fenerbahçe'ye dünyanın en ünlü futbolcusunu aldırın...." Ve çıkar gider... Necip'in ağzı açık kalmıştır. Hayatında niç yaşamadığı bir olayın şokunu geçirmektedir. Hemen faaliyet başlar. Yanılmıyorsam Büşah Gencer önderliğinde, o günlerin en ünlü oyuncusu Alman Milli Takımı ve Bayern'in kaptanı Lothar Matthaeus'un bir çizgi resmi bulunur ve tam sayfa kullanılır. Başlık da şöyledir: "Matthaeus Fenerbahçe'de..." Tabii ertesi gün, Almanya karışır. Bütün medya Mathaeus'un evine, Bayern Kulübü'ne üşüşür. Sonuç mu? Almanya'da Mathaeus medyaya güzel bir fırça çeker. Buradaki diğer gazeteler haberi yalanlamak için yarışa girer. Öcal ağabey, sana nice seneler... Acaba çok ilkeli Hıncal kardeşin hâlâ orada nasıl duruyor? Ben de bu yüzden çok yaş günü kutluyorum.... Ortega kavgası! Geçtiğimiz hafta Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyesi Güler Sabancı'ya ait olduğu iddia edilen Sabah'ta Ortega ile ilgili çok çarpıcı sözler vardı. Haberi de, eski futbolcu, şimdiki futbol münekkidi Gökmen yazmış. Haber, ertesi gün Fenerbahçe'nin resmi sitesinden yalanlandı. Haberde, Gökmen'in, kendisini çok iyi tanıdığımdan, aklından bile geçiremeyeceği Ortega vukuatları vardı. Hâlâ kuşkudayım. Sohbette bunlar konuşuldu mu, konuşulmadı mı? TRT, gir şifreye, kurtar bizi ! Ben olsam, kulüplerin yerinde böyle feryat ederdim. Yayıncı kuruluşun stop etmesi üzerine, ligin akıbetinin TRT'nin eline geçmesi gerektiğini bir ay önce gündeme getirmiştim. Kulüplerin de çok parayı hayâl etmek yerine, garanti ama az parayı düşünmelerini vurgulamıştım. Şimdi iş çözüm noktasına bizi düşündüğümüz gibi geldi çattı. Ancak TRT şifreye girmek istemiyormuş. Yapmayın sayın Yener; açık yayınlarsak, zaten sık sık saatleri ihlâl ediyoruz, UEFA bizi çarpar. Varın gelin, girin şifreye ve futbolumuzu kurtarın! İnanın, bu olmazsa bir daha sizin de içinde bulunduğunuz Kore - Japonya günlerini yaşayamayız... Sinan mı, Lucescu mu doğru yapıyor? Lucescu, Capone'yi almak için girişimde bulundu. Menecer Sinan ise buna karşı çıktı. Ve basından edindiğim bilgiye göre Sinan demiş ki; "Hoca, Galatasaray'ın eskisini neden alalım? Niyazi'yi aldım, daha iyi oldu..." Tabii bunun üzerine bir şürtüşme çıktı. Şimdi ben Sinan'a soruyorum: "Capone, Galatasaray'ın eskisi de, Sergen kimin eskisi?.." Acaba Lucescu da benim gibi bu soruyu sorabildi mi? Soramadıysa, kötü... Yapma be Osman! Osman Tamburacı, Adanalı teknik adam Ali Hoşfikirer'in Hakan Şükür'ü öne çıkaran, bazı futbolcuların tarikatçı olduğu iddiasını ele alıp, bravo çekmiş. Aman ha, sen bu işlere daha yeni girdin. Bir gün ara da, ben sana kimin ne olduğunu anlatayım. Öyle her demece balıklama dalma! Mehmet Okur'a bu yetti mi? Mirsad ve Hidayet'ten sonra, Mehmet Okur'un da NBA'e transfer olduğunu okudum... İşte bu müthiş! Bu, Türk sporunun bence gurur abidesine yeni bir plaka çakımıdır. Avrupa'ya giden futbolcularımıza sayfalar açık ama, gördüğüm kadarı ile Mehmet Okur'un transferi bir-iki sütunu sığdırılıvermiş. Hatta bazı gazetelerde haber bile yok. Yazık!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.