Ali Şen yine atıyor! Ben bunu çoktan yazdım. Ali Şen, yavaş yavaş kolları sıvıyor. Eh gazetesinin patronu Başbakanlığa soyunur da, kendi niye F.Bahçe'nin koltuğuna oturmasın? Ancak Ali Şen dostum, Yıldırım'a yüklenirken tarihte sahibi olduğu yanlışları öne sürüyor ya, ona çok gülüyorum işte. Diyor ki. "Ben Ortega'yı o kadar büyük paraya almazdım. Çünkü takımda dengeler bozulur..." Yapma be Ali Şen dostum; sen değil miydin, Mustafa Doğan, Erol Bulut gibi Almancılar dahil, Okocha, Högh, Uche gibi bütün yabancılana 1 - 1.5 milyon milyon mark öderken Saffet Sancaklı'ya 4.5 milyon dolar veren?.. Sakın inkâr etme, benim adım Kemal Belgin... Belge ile konuşurum. Aman ha! Tabii o programda bulunan hangi gariban "Hooopp" diyebilir ki?.. Düşünün bir kere; Cem Uzan Başbakan, Ali Şen F.Bahçe Kulübü Başkanı... Uff! G.Birliği rüzgârı! Sezon başlamadan yaklaşık 10 gün önce bir yazı yazmıştım. Demiştim ki, bu sezon; büyük takımlar için en sert rüzgâr Ankara'dan eser... Bu rüzgârın adı da Gençler olur. Oldu da... Ersun Yanal, bu ülkenin yeni bir Fatih Terim'i olma yolunda çok ciddi ve çok çarpıcı adımlar atmaktadır. Önce çağdaş sistemden yanadır. Sonra ilkelidir. Taviz vermez... Devam et Ersun kardeş. Şampiyon olmak bazılarının tekelinden çıkmalıdır. En azından bu tehdidi lig sonuna kadar hissetmeliler... Tınaz, Hıncal'ı kahretti! Gazetelerde bir haber vardı geçen hafta... "Tınaz Tırpan ve Orhan Çıkrıkçı, Güney Kore'nin Busan takımının başına getirildi." Tebrikler hocam! Orhan'a da yeni yaşantısında başarılar dilerim... Efendim bu Tırnaz Tırpan bir zamanlar Milli Takım Teknik Direktörü'ydü. Ve de Hıncal Uluç üstadımız (!) Mustafa Denizli'nin elinden bu oyuncak alındığı için çok kızmıştı. Ve de Tınaz'ı blazer ceketsiz sahaya çıkıyor diye çok eleştirmişti. Yani bugün Şenol'a yaptığı gibi... Bugün Tınaz Güney Kore'de, Denizli nerede? Hani şu başta Nijerya Milli Takımı olmak üzere birçok ülke milli takımından yağmur gibi teklif alan?.. Bu Koreliler de amma tuhaf ha... Hıncal ağabeyleri onları ne kadar övmüştü, şimdi kızacak işte... Lorant kılıç çekti! Of be, F.Bahçe Teknik Direktörü Lorant, bugüne kadar hiç bir teknik adamın söylemeye cesaret edemediklerini kusuverdi. Bunlar yalan mı? Fanatik'teki bazı arkadaşlarım ellerinde kaset bulunduğunu ve harfiyen hepsinin doğru olduğunu söylediler. Zaten Lorant da ertesi günkü basın toplantısında inkâr etmedi, sadece lâfları yuvarladı. Bunun yanı sıra haberde imzası bulunan Mehmet Demircan'ın da, böyle bir uydurmacayı sunabilmesi için ne Türkçesi yeter ne de mesleki kıvamı. Ben bu satırları yazarken henüz Feyenoord maçı oynanmamıştı. Galiba Lorant pek yakın gibi görünen şutlanmanın rüzgârını hissetmiş, üstünü başını örtmeye çalışmış. Hani olur ya, rüzgâr fena çarpabilir. Çünkü bugüne kadar Yıldırım döneminde görevine son verilmiş hiç bir hoca iflâh etmedi. Hepsi ya işsiz, ya da çok alt düzey çalışıyor. Nouma cinayeti! Ayıp ve yazık! Bu ülkenin spor yazarı ve başka meslek sahibi olup sayfalara, ekranlara çöreklenmişler, hâlâ Nouma'ya arka çıkıp, Ali Aydın gibi gördüğünü çalan, kuralları mangal gibi yüreğinden çıkan enerji ile korkmadan uygulayan bir hakeme yüklenerek, bana göre hem insanlık suçu işliyor, hem de mesleğine ihanet ediyorlar. Kimler mi? Sayayım... İlker Ateş, Hayri Ülgen (iş adamı), Kâzım Kanat, Vedat Okyar (eski futbolcu, sadece Beşiktaş yorumcusu), Ahmet Çakar (eski hakem, doktor), Zekriya Alp (eski futbolcu, işadamı) ve daha okuma fırsatını kaçırdıklarım... Nouma ne yapmıştır? Önce topu kazanıp, yüzünü rakip alana dönen ve takımını atağa kaldıran oyuncuya arkadan dalmıştır. Kırmızı bile olabilirdi, ama takdir sarı oldu... Sonra da takımının galibiyet golüne sevineceğini, gidip rakip oyuncusuna hareket çekmiş, alay etmiştir. Bu da sarı karttır. Şayet Selçuk, o sırada Nouma'ya herhangi bir cevap verseydi, işte o zaman tahrik edilmiş olan futbolcu Selçuk olurdu. Bunları artık öğrenin dostlar! Beşiktaş'a veya başka bir takıma amigoluk yapmayın. Tiraj ve rayting kaygısıyla bu ülkenin futboluna dinamit koymayın! Şakşakçılar sizi alkışlıyor olabilir ama, şunu iyi bilin ki, antrenörü, futbolcusu, yöneticisi ve hele hele hakemi size gülüyor. Şenol Güneş ve İlhan! Bir büyük ayıp ve ihanet daha... Başta sevgili dostum Vedat Okyar olmak üzere, Şenol Güneş'i, İlhan'ı rapor etti diye neredeyse vatan haini ilân edecekler. Yapmayın be! Hele Vedat sen, hiç yapma! Bu abuk sabuk yazıları yazmasan da, senin Beşiktaş'taki havan söner mi hiç? Hangi Beşiktaşlı taraftar, sana "Vedat Baba" demekten vazgeçer ki?.. Yapma, etme! Sonra bir gün vicdan azabı çekersin. Dahası, yarın İlhan'a aynı türde bir yazı yazmak zorunda kalırsan, ne olcak? Bülent Yavuz'a ne oldu? Şayet bu haber çıktı da, ben atladıysam, peşinen özür diliyorum... Yani, Beşiktaş - Kocaelispor maçının orta hakemi Ünsal Çimen ile ofsaytı atlayan yardımcısının çooook uzun bir süre dinlendirildikleri haberini... Bursaspor - Beşiktaş maçının yardımcısı 6 haftaya mahkûm edilmişti de... Acaba bunlara n'oldu, çok merak ediyorum? Şimdi korkun! Ben bunları yazarken Hakan Ünsal daha İstanbul'a davet edilmemişti... Ama Terim hoca açıkladığına göre, yanlış olmaz... Yani Ergün, daha haz alarak oynadığı orta alana dönüyor. Bu birrr... Bir de Ümit Davala'nın yerine biri savunmanın sağ kanadına çekilirse ki, en büyük aday herhalde Sarr, o zaman Ümit Davala, Batista, Ergün'den kurulu ve de Hasan Şaş destekli bir orta saha oluşacak ki... Öff, öff, öff... İleride yeni santrfor, yanında Arif... Felipe mi? Bu pres işini, alan daraltma işini öğrenene kadar bekler, ya da biriyle değişir... Suat, Ayhan, Berkant, Ümit Karan, Baliç mi? Bozdur bozdur harca... Terim'in G.Saray'ı galiba şimdi oluşuyor. Altay, bizim takımımız değil mi? Ömer Üründül anlattı. Trabzonspor - Altay maçının devre arasında, eski futbolcu İskender şöyle yapmış: "Bizim takım yine kötü, Altay'ın bizden daha çok gol pozisyonu vardı." Hiç böyle şey olur mu? Nerede eşitlik ilkesi, ilkeli yayıncı kardeşler? O zaman bir de Altaylı İskender'i koyun yanına... Yani Altay takımı Türkiye'nin takımı değil mi? Altay bu yayında sahipsiz mi? Hiç böyle bir yayıncılık duydunuz mu? Bu İskender'in kabahati değil, bu yayınları gerçekleştiren çarpık mantık sahiplerinin kabahati...