KEMAL ABİ'NİN HAFTALIĞI Hey gidi günler hey!

A -
A +
KEMAL ABİNİN HAFTALIĞI

Bizim federasyon eski başkanlarından Levent Bıçakçı, UEFA Tahkim Kurulu asbaşkanlığına seçilmiş. Levent Bıçakçı bizde başkanken as başkanı kimdi? Şekip Mosturoğlu... Şimdi size bu iki hukukçunun müthiş(!) bir icraatını anlatayım da, halimizi siz görün artık... Bu ikili futbolun tepesinde iken, Fenerbahçe, PSV ile Şampiyonlar Ligi maçı oynayacaktı. Kulüp de, o günlerde lisansı dondurulan Deniz Barış'ı bu maçta oynatıp oynatamayacağı konusunda federasyona başvurmuştu. Cevap mı? Tabii ki oynatabilirsiniz. Ama o zamanlar Türkiye Gazetesi'nde çalışan Tahir Kum, gece eve giderken gazeteye uğrar. Ve komik mi, hazin mi, bu haberi görünce hemen müdahale eder ve şöyle bir başlık oturtur: "Yapma be Fener!"  Maç günü, yani çarşamba öğlen vakti, Deniz'i oynatırsa hükmen yenileceğini anlayan Fenerbahçe ki maçı 3-0 kazanmıştı, bu oyuncuyu kadrodan çıkarır. Ya böyle işte... Biri Fenerbahçe'nin Fred için, belki de, yaptığı itirazın yazarı, diğeri ise UEFA Tahkim asbaşkanı... Varın gerisini siz düşünün...

Bu ne perhiz, ne lahana turşusu?
Onur Kıvrak iyileşmiş, üstelik de neler kurtarmıştı daha ilk resmi maçında... Sonra mı? Peş peşe bombalar patladı. Ve sonunda da Onur süresiz kadro dışı kaldı. Ve de en çarpıcı olanı, yerine yabancı kaleci arandı. Bulundu da... Sonra mı? Onur affedildi. Bir klasik özür metni üzerinden... Daha sonrası mı? Sizce Trabzonspor şampiyonluk için kaç sene daha bekler ki? 

Volkan futbolu bırakmalı!
Bursasporlu Volkan'ı belki de ilk yazan benim... Her takıma gerekli, çok vasıflı bir kenar oyuncusu olarak yazmıştım. En ciddi özelliği de iki ayağını da kullanarak adam geçmesi idi. Önce şampiyon Bursaspor'la takıştı. Sonra Trabzonspor'da arıza çıkardı. Tam yuvaya döndü ve harika Volkan geldi derken, yine arıza... O zaman sen başka iş yapacaksın, ne yazık ki, Volkan kardeş! Çünkü Fener'e gidersen yedeksin, bu garanti... Galatasaray'a gelsen de sanki öyle... Eh, Beşiktaş'ta da Q7''yi yemezler... Demek ki?

İşte spor basını!
Geçen perşembe çıktığı için bu haberler, yazısı bizden bu haftaya kaldı. Efendim; geçen perşembe bizim semtte Mehmet'in pastanesinde gırgır yaparken gazetelere göz atayım dedim. Hürriyet, Fotomaç ve Fanatik alır Mehmet... O gün de hem Trabzonspor, hem de Başakşehir'in maçları var... Ekrana yumulacağız ya yine... İki spor gazetesinde maçlar DSmart'ta gözüküyor. Hürriyet'te ise Lig TV'de... Gel çık işin içinden... En iyisi Hürriyet'i arayayım dedim. Karşıma çıkan arkadaş "Haberde de var, televizyon programı sütununda da var. Maç Lig TV'de dedi. Sonra bir arkadaşına seslendi. Uzaktan gelen ses maçların TRT'de olduğunu üflüyordu... Ya işte böyle. Kime inanacağız yahu... Hani gazete bedava olsa, neyse de... Bir de para alınıyor bu şaşırtmaca, bu ters köşeler için... 

Mahmut Uslu mu, Haldun Domaç mı?
Haldun Domaç'ı neredeyse 40 senedir tanırım. Bizim meslektendir. Mahmut Uslu'yu da eski tanırım. Hani şu Gaziantep'ten Efes'e gelişler falan... Neyse... Bizim A Spor'da Haldun, Uslu ile uzun uzun telefonda görüştüklerinin bir kısmını haber olarak dile getirdi. Hatta ekrandan yazı da akıtıldı. Aaa o da ne? Fenerbahçe'nin resmi sitesinde Haldun ve kanal yalanlanmaz mı? Hemen Haldun'u aradım. Bana, elindeki cep telefonunda kullanılan hattın dinlenmesi halinde kimin doğru, kimin yalan söylediğinin ortaya çıkacağını söyledi. Hatta Haldun, sansür bile yapmış bazı bilgelere... Rahmetli babam yanlış yaptığımda kulağıma asılırdı. Birden o günler aklıma geldi Sevgili Haldun!     

G.Saray'ın masasındaki kağıtlar!
Son günlerde, hemen hemen bütün kanallar ve gazetelerde Galatasaray'ın yönetim masası üzerinde birçok "Sponsorluk" başvuruları bulunduğu söylenip, yazılıyor. Sonra başkan veya bir yönetici veya Hamza hoca çıkıp, "UEFA tehdidi veya bütçe dengesi" gibi koşullardan söz ediyorlar. Kimdir bu eli cebinde olan sponsorlar? Neyi bekliyorlar hesabı patlatmak için? Öyle ya, saymaya başlasalar, hadi bırakın İbrahimoviç masalını ama başka ihtiyaçları da var Galatasaray'ın karşılanmayı bekleyen... Bari onlara saysalar değil mi? Şunun şurasında 10 günden az kaldı lige... Şampiyonlar Ligi'nde de bir aycık... Sonra bir bakarsınız ki masanın üstü cilalı... Kayıverirsiniz... 

Gomez'den ezme, Alen'den siftah!
Beşiktaş'ın uzun ve çetrefilli ama olumlu sonuç veren uğraşlardan sonra aldığı Gomez ilk röportajında şöyle konuşuyordu: "Gökhan ve Quaresma ile goller atarız..." İyi, güzel de, takımın ön tarafındaki isimler böyle ikili vermenize üzülmezler, hatta içerlemezler mi? Yoksa takımı siz mi yapacaksınız?  Ne de olsa adam Hint Kumaşı, der mi der... Beşiktaş bu... Baksanıza uzun zamandır küskün, dargın olan, ortalıkta adı bile dönmeyen Alen kardeşimiz de ekranlara konuk olmaya başladı.    

Dönek Ahmet'ten!..
Allah'tan, kendisine başlıktaki ismi kendisi taktı. Ahmet Hakan, Hürriyet'teki köşesinde, Bülent Arınç'ın HDP'li milletvekili bayana çıkışını ağır biçimde eleştirmiş. Hemen ertesinde bekledim... Neyi mi? Sırrı Sakık'ın, hem de oğlunu teröre kurban vermiş bir bayan milletvekilini hakaretini de yazar mı diye?  Nerdeee... Döneklik de budur zaten... Ercan müdür yine spordan çıktık. Ne yapayım; serde gazetecilik var ya, dayanamıyorum...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.