Kendini adam-kadın sananlar!

A -
A +

Sevgili müdürüm Ercan; yazmadan duramazdım. Neyi mi? Hani şu Almanya'da üç-beş avro kazanıp kendini artık çok modern ve dünyayı yönetebileceğini sanan sözüm ona Türkler var ya... Hani şu malum tasarıya evet oyu verip, bir de kürsüden ahkam kesenler... Baktım hepsinin adı da Türk adı... Yahu utanmazlar; en azından utanıp da isimlerinizi Maria, Rebecca, Hans, Dieter falan olarak değiştirseydiniz. Hele hele rozetli sen ele başı; Sana Adolf ismi öyle yakışır ki!

Topal, Gökhan ve Pereira meselesi!

Bizim spor medyası bayılıyor dümen suyuna gitmeye ve de dolmuşa binmeye... Nereden mi çıktı yine? Şuradan; kaç zamandır Mehmet Topal'la Gökhan Gönül'ün Fenerbahçe'den ayrılacağı yazılıp, konuşuluyor. Ben de diyorum ve yazıyorum ki, boşuna kürek çekip, boşuna itişip kakışıyorsunuz... Gidecek olan Caner gibi gider... Gerisi mi? Yurt dışına lafım yok. Ama içerde deplasman, o biraz zor işte! Tam bu görüşü savunurken Aziz Bey çıkıp, adeta bilet keser gibi konuşmaz mı? Şimdi Gökhan'a da, Mehmet'e de papatya falı açmak kalıyor... Pardon unutmadan... Geçen perşembe günü Hıncal Uluç ağabeyi de güldüren bölüm vardı ya... Hani şu sorana, "Pereira şampiyon yapsaydı giderdi. Ama yapamadığı için kalacak bölümü..." Haydi o zaman, gülmeye devam!

Bu sansür değil de nedir?
Fenerbahçe'nin olağan mali genel kurulu sabahı, altı-yedi telefon aldım. Hepsinde de şu ortak mesaj vardı: "Bak gör benim oğlan ya da benim birader ne biçim konuşma yapacak..." Ben de onlara dedim ki, "Belki yaparlar ama biz dinleyemez, izleyemeyiz... Çünkü malum şovdan sonra yayın kesilir..." Öyle de oldu... Denetleme raporundan sonra resmen sansür... Nasıl bir demokrasidir bu? Sadece sizin mi söz hakkınız vardır, kamuoyu nezdinde? Ah Vefa Bey ah, yaptığınız konuşma ile bu uygulama hiç örtüşüyor mu? İbra mı? Hele etmeyin de bir görelim çıkışı sizce uygun muydu Vefa Bey?

Milli Takım nasıl gidiyor?
Slovenya'yı da yendik hazırlık maçında... Moralliyiz; tamam... Ama maçın ilk yarısı bence dikkatle yeniden izlenmeye değer. Çalhanoğlu ve Arda nedeniyle hücuma çabuk çıkamadık. Hal böyle olunca da rakip, çabuk kalabalık oluşturamayışımız nedeniyle üzerimize fazla adamla, rahat pas yaparak yerleşti. Ve kenarlara oyunu yayarak savunmamızın dengesini bozmaya çalıştı. Bereket ki çok kenar pas yapıp bize zaman tanıdılar. Volkan Şen ve Emre Mor'lu kadroya bakalım bir de... Neyse... Volkan Babacan, bazılarının ne kadar ayıp ettiğini yüzlerine bir kere daha vurdu.

Alp Yalman mı?

Galatasaray, eski başarılı başkanlarından Alp Yalman'ı, neredeyse futbolun başına getirdi. Oyuncu alışverişinde de başrolü oynayacakmış değerli dostum Yalman... Peki, Alp Yalman futboldan anlar mı? Öyle ya bizde ne başkanlar, ne şube sorumluları var hayatında topa ayağını sürmemiş. Ama Yalman dostum öyle değil işte... Mecidiyeköy'deki eski iş yerinde mini bir saha yapmıştı. Bendeniz de orada Yalman'la birlikte epeyce top koşturduk. Öylesine ki, Prekazi bile ilk olarak orada aramızda denendi diyebilirim. Kaleci Sabri, Sarı İsmail, daha kimler kimler vardı kapıştığımız. 1978 Dünya Kupası'nda da Yalman dostum bir mini uçak kiralamış, Mar Del Plata'ya, rahmetli müdürüm Necmi Tanyolaç, dostum Togay Bayatlı onunla gitmişlerdi. Ben mi? Korkudan treni tercih etmiştim. Ve de kupanın o dönemdeki en erken golünü kaçırmıştım. Ne günler, ne gecelerdi değil mi Sevgili Yalman?  Allah kolaylık versin!

Ne Milli Takım ama!
Ergin Ataman hoca basketbol milli takım kadrosunu açıkladı. Neredeyse bir Fenerbahçe-Galatasaray-Efes-Darrüşafaka karması... Bir iki takımdan daha bir iki isim daha var. Derdim mi nedir? Umarım benim derdim çok yakında herkesin derdi olmaz! Basketbolu yönetenlerin parkede beşi bir yerde, bir de kenarda şeklinde koyduğu yeni yabancı kuralı işte böyle bir milli takım doğururdu ancak... Az oynayabilenler, hiç oynamayanlar dolu... Vah ki vah! Hadi çocuklar ve Ergin Hoca; beni yanıltın!

İnsanın canı fena yanıyor!
Vay ki vay! Türkiye Futbol Federasyonu mu, yoksa 6222 mi ne, Aziz Yıldırım'a gene ağır (!) bir ceza kesmiş. Bilmem ne kadar futbol müsabakası izlememe cezası... Ne canı yanmıştır ama değil mi? Siz FBTV'nin nerede olduğunu biliyor musunuz? Oraları da kontrol edebilecek misiniz? Sakın ha! Hiç tavsiye etmem! Neyse, federasyon da, yasa da görevini(!) layıkıyla yapmıştır... Kutlar, nice nice benzeri uygulama şaheserleri sunmanızı beklerim!

Beşiktaş'ın hedefi doğru mu?

Beşiktaş'ta söz sahibi bazı yöneticiler iki bek, iki de stoper alınacağının müjdesini verdiler. Tabii kendilerine ve de Beşiktaş'ın en ciddi eksiğinin bunlar olduğunu sananlara da... Rhodolfo iyileşmiş. Tosic son altı maç ders verdi. Marcelo maç bile kazandırdı. Neden iki stoper ki? İsmail ve Tosic sol kenar adamı değil mi? Haa Beck'e bir alternatif, tamam... Ama Atiba giderse vay Beşiktaş'ın haline... Veli'nin durumu parlak değil... Tolgay mızıklanıyor. Ama ne gam! Nasılsa bizim futbolun bir numaralı joker Necip var ya..

 

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.