Lugano yerden göğe haklı!

A -
A +

Fenerbahçe'nin Uruguaylı futbolcusu Lugano, Gaziantepspor maçından sonra, "Türkiye'de kurallar bana uygulanmıyor" biçiminde yakındı. Yani, ceza alanı içinde "Bana yapılanlar cezasız kalıyor demeye" getirdi. Evet, Türkiye'de kurallar gerçekten de Lugano için uygulanmıyor. Örnek mi? Rakibin, hem de havalara sıçrayarak bileğine kasten basmak... Rakibini taç çizgisine sıkıştırıp önce sol dirsek çakmak, yetmediği gibi aşağından da sol ayakla tekmelemek... Rakibin sadece beline kadar sıyırdığı formayı çıkarıp, hakeme sunmak... Bunlar disiplin cezası görmüyor. Ama aynı Lugano bizde kurt, Dünya Kupası'nda kuzu mu kuzu... İnsan o demeci verirken bir aynaya bakar, utanabilirse susar, bu yoksa böyle konuşur işte... Bir kere daha Şenol hoca doğrusu! Taaa ligin ikinci yarısının ilk maçından beri yazıp duruyorum... Trabzonspor, en azından öne geçtiği iç saha maçlarında, lüks oyuncularından birini kenara alıp Selçuk'un yanına Ceyhun'u sürebilseydi, A.Gücü'nü 1-0, Kayserispor'u da ya 1-0, ya da 2-1 yenmişti. İspatı mı? Bak; son üç maç... Peki, o zaman lig böylesine bir gerilim içine düşer miydi? Farkı bir de böyle hesaplayın bakalım... İşte kenar yönetiminin sonuca etkisi böyle ortaya çıkıyor... Stancu ile Culio'dan Arda'ya... Galatasaray, nihayet öne geçip maç kazandı. Manisaspor açık seçik oynamasına rağmen zor bir rakip... Ama ben bu maçta en çok, bir saniye bile durmadan, sürekli yer değiştirerek oynayan, topu arayan, kendini gösteren Culio ile Stancu'ya bayıldım. Tabii ki Arda da sırtından yük attı. Attığı ikinci gol buram buram sanat kokuyordu. Şimdi Galatasaray'da gelecek sezonun takımını seçmek var... Yarınların şifresi de burada yatıyor işte... Ali Koç Asr-ı Fener'i nasıl sundu? Gazetelerde geçtiğimiz hafta Fenerbahçe asbaşkanlarından Sayın Ali Koç, Ukrayna'daki derneğin açılışında 1907 Derneği'nin iftiharla sunduğu Asr-ı Fener'i okutmuş... Fiyat 2500 avrocuk bildiğiniz gibi... Peki, içindeki 42 adet tarihi yanlış ne olacak? Desenize yiye yiye zaten insanlar şişti... Bir kere de sınır dışından yeseler ne olur ki? Tarihi de yanlış öğrenseler ne olur ki? Maksat Fenerbahçe'ye gol olmasın! Hüseyin Göçek'i önce kim keşfetti! FIFA kokardı takılan bu hakemimiz için, Kadıköy'deki Fenerbahçe-Galatasaray maçından sonra bu işi becermesinin mümkün olmadığını ilk yazan kişiyim. Gerekçem de, öyle penaltı, ofsayt gol veya kırmızı kart falan değildi. Lincoln çift vuruş atışını yaparken topu ve oyuncuyu arkasına alıp bir pozisyonda durarak bu işin adamı olmadığını yazmıştım. Sonra herkes Bilica çukurunu ve dün de penaltıları, kartları falan yazdı. Geçti Bor'un pazarı, siz en iyisi Niğde'ye yürüyün! Tayfur hoca şifreyi çözdü mü? Beşiktaş, formalite maçında tam Gençlerbirliği'ni alt ederken, Tayfur hocanın 67. dakikadaki değişiklikleriyle yine beraberliği yakalandı. Peki, şifre ne mi? Şu; Guti olmadığında o rolü bu takımda Fernandez üstlenir. O da yoksa işte böyle yol kesilir. Yani önümüzdeki sezon Guti yoksa mutlaka bir Guti gerek. Fernandez de dönecek gibi... O zaman bir de iki numaralı Guti, yani, yeni bir Fernandez de gerekli... Ne biliyorsanız açıklayın be! Fenerbahçe, Gaziantepspor maçı hakeminin yanlışlarını ve medyadaki bazı isimleri hedef alarak yine bir bildiri yayınladı. Başlık da şöyleydi: "İnsan hatasının önüne geçen bilinçli yanlışlar..." O zaman açıklayın bakalım bunlar kim ve bilinçli olarak işledikleri suçlar nelerdir? Hani aranızda hukukçu da var ya... Ama hak getire... Bir şampiyonluk daha kaçarsa, mazeret hazır olsun manasında yeni bir kendini kurtarma eylemi... Tıpkı Aziz Bey'in, Denizlispor maçından önceki altı maçın mercek altına alınmasını istemesi gibi... Ama o süreçte de iki hafta önce Manisa'dan Manisa'da beş yediğini unutarak... Ertuğrul hoca sıkıntıyı attı! Bursaspor, hemen hemen en ideale yakın takımla tam Trabzonspor'un canını sıkarken, Ertuğrul hocam, önce Batalla'yı alıp Altidore'u ikinci santrfor yaptı, sonra da Svensson'u çıkartıp İnsua'yı da alarak Trabzonspor'un rahatlamasına ciddi bir teknik yardımda bulundu. Bir bakın bakalım bu değişikliklerden sonra ev sahibi dikine nasıl sarkmış ve ne pozisyonlar bulmuş... Okan Üniversitesi'ne duyurulur! Bu isimdeki ilim-irfan yuvamızın gençleri geçenlerde Reha Muhtar muhteremlerinin sunduğu, Erman Toroğlu ve Dr. Ahmet Çakar gibi hakem eskilerinin katıldığı programı "En iyi spor programı" seçmişlerdi. Ben de böyle bir tercihin bizim ülkenin televizyonculuğu ve spor öğesi için bir büyük sıkıntı olduğunu yazmıştım. Demeye kalmadı, muhterem ve muhteşem ekip birbirine girdi. Bu da yetmiyormuş gibi, Dr. Çakar önce Sabah'ta, muhterem de sonra Vatan'da birbirlerine yazılarla saldırdılar. İnsanlar hiç, birbirlerine yaptıkları iyilikleri, aralarındaki özelleri kamuoyuna işporta malı gibi sergiler mi? Peki, gerçek suçlu bunlar mı? Hayır! Onları ekranlara spor programı sunucusu, yöneticisi ve yorumcusu olarak çıkaranlardadır. Sorumlulara duyurulur...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.