F.Bahçe'nin bu sezona girilirken geniş kadrosunu kullanılabilirse avantaj, ama mavi boncuk anlayışı ile çar-çur edilirse dezavantaj olacağını gerek bu sütunlarda, gerekse de Kanal 7'deki 91. Dakika programında vurgulamıştım. İşte geleceğin değil, belki de hemen yarının büyük hocası Aykut'un İstanbulspor'u, Mustafa Denizli'nin mavi boncuğunu ligin ilk yenilgisi olarak puan tabelasına astı. F.Bahçe'de yenilerden Ceyhun'a yer açmak için Johnson geri bloğa çekilmiş, yine Oktay'a kıyak anlayışı ile ileri ikili aynı tip iki adamdan kurulmuştu. Revivo serbest dolaşım taktiği ile Abdullah ve Mert Meriç'in sarkışlarıyla İstanbulspor'un dörtlü alan savunması üzerine yaslandılar. Bu tam anlamıyla İstanbulspor'un oyun taktiğini işletmesinde yardımcı baş faktördü. Saffet ve Bekir'le iyi bir alan savunması yapan İstanbulspor, yüksek topların tamamını topladı. Önündeki ön libero Zeki de Murat, Saido, Selçuk'tan kurulu çabuk hareketlenen, ayağa oynayan, koşu yolunu buluşturan orta sahası ile F.Bahçe'nin adeta ikiye ayrılmış takımını çok yordu. İkinci yarıda Denizli, Andersson'u oyuna alarak 45 dakika sonra rakip savunmanın dengesinin nasıl bozulabileceğini akıl etti ama, bu defa da Johnsson'u soyunma odasına gönderip, orta alanı Ogün ve Ceyhun'la kullanma yanlışına düştü. Yanlışlar F.Bahçe'de maç boyu sürüp gitti. Son 15 dakikada hiçbir büyük takımın yapmaması gereken biçimde F.Bahçe liberosu ile birlikte rakip alana taşınınca İstanbulspor büyük bir farka gitmenin şanslarını yakaladı ama "Rüştü iyi ki kulübede kaldı" dedirten Oğuz'un sayesinde 1-0'la kurtuldu. Aykut'u bir kere daha alnından öpüyorum. F.Bahçe'ye bile dörtlü alan savunmasıyla oynama cesaretini göstermiştir. Böylece F.Bahçe'nin en ciddi zaaflar yaşadığı orta alanda fazla adamla maçın hem temposunu elinde tutmuş, hem de gol pozisyonu üretmiştir. Tabii Denizli'ye yine bir çift sözümüz olacak. İstanbulspor'un bu özelliğini Lazetiç'i ikinci yarıda sağ kanada çekerek daha bir işler hale büründürmüş ve yine büyük şansı sayesinde daha ligin hemen başlarında farklı bir yenilgiden kurtulmuştur. Tekrar vurguluyorum, geniş kadro her zaman avantajdır ama, mavi boncuk dağıtımı aynı zamanda puanların da dağıtımı demektir. Her hoca geniş kadroyu akılcı biçimde kullanamaz ve yönlendiremez. İşte F.Bahçe'nin bu sezonki en ciddi rakibi kendi içinde yatmaktadır. Maçın hakemine de hiç tarzım olmamasına rağmen bir çift sözüm var. Arkadaş, Mirkoviç'e Bushi'yi 10 metre formasından çekmesine rağmen sarı kart götermedin. Hadi diyelim ki top oyun dışına geç düştü de unuttun... Peki ya Oğuz'a cezasahası dışında topu elle çeldi diye nasıl sarı kart gösterirsin İsmet kardeş?.. Kural kitabını bir daha oku. Yoksa bu en fahiş hatandan dolayı sana bir daha maç vermezlerse sakın ağlama.