Hatırladığım kadar Necmi Mutlu, tabii ki az yıl da olsa Özcan Arkoç’tan sonra Beşiktaş kalesinde böyle bir isim izlememiştim. Takım yürüyor gibi, boş kaleye topla giren İmmobile başrolde. İşte bu ortamda Bodrumspor’un bütün gayretlerini Mert önledi. İlk defa mı? Hayır, uzun zamandan bu yana devam ediyor.
Vallahi durum vahim. TFF, harcama limitindeki yüzde 30 aşım sınırını kaldırdığını açıklıyor ama 24 saat geçmeden vazgeçtik diyor. Özerk federasyona bakınız. Şenes Erzik kardeşim hâlâ ızdırap duyuyorsundur.
Barış Alper bir dönem Galatasaray’ın en etkili silahı idi. Sonra durdu ve en sonunda Başakşehir maçında yeniden doğdu. Ancak attığı ilk golde kalecinin hatası yardımcı oldu. Oysa ikinci golde herkesi şaşırtan vuruşunu yaptı.
Kim tarafından mı bu sözler kullanıldı? Galatasaray Başkanı Dursun Özbek tarafından. Tarihî rakibin başkanı ve yanındaki televizyoncudan çıkan sözler için “Bıktık, usandık” sözlerini kullandı Dursun Başkan. Bu kafaların kapasitesi bu kadar, siz sakin kalıp işinize bakacaksınız. Beşinci yıldız ufukta değil mi?
Galatasaray ve Başakşehir’in kupadaki maçında eşitlik vardı. Hem de bol gollü. Bu defa da aynı takım rakibiyle çok karşı karşıya kalıyordu. Stoper Çağdaş, sahanın her bölümünde rakibine sanki tek başına direniyordu ama Başakşehir’in kalecisinin yediği iki golde de sınıfta kaldığını gördük.
Karşısında bizim spor medyamızın genelinin efsane olarak tanıttığı teknik direktör olacaktı. Ama nerede benim Şenol Hoca’m nerede o hoca olarak efsane Alex. Nitekim maçın sonucunda da bu büyük farkı herkes gördü. Ve Şenol Hoca, Alex’i yolcu etti.
Büyük ustanın vefatının yıl dönümüydü geçen hafta. Ahh, ah. Neden mi? Büyük usta gol kralı olduğu sezonun bir maskotunu öpmeden maça çıkmazdı. Hatta bir maç öncesi takım sahaya çıkıp ısınmaya başlamıştı ki maskot geç kalmıştı. Lefter, onu soyunma odasının kapısında bekleyerek öpüp maça çıktı ve golünü de attı.
Barcelona Kral Kupası finalinde tarihî rakibi Real Madrid’i 5-2 ile devirip kupayı kaldırdı. Benim için asıl olan ne? Tabii ki maçın Cidde’de oynanmış olması. Yani mangır meselesi. İspanya’da stat mı yoktu finale ev sahipliği yapacak? Yahu futbol ne hâle gelmiş be.
Yok yok Amerika’yı yeniden keşfetmedi. Ne mi yaptı? Tuttu, Fred’i ön libero gibi oynattı. Ve böylece arkadaki tandem ilk yarıda perişan oldu. Rakibin ilk golü ve sonrasında kaçırılan pozisyonu bu yanlışın eseriydi. Peki kim oynardı o ön liberoyu? Mesela Çağlar veya Djiku.
Ev sahibi maçı sanki kazanacak durumdaydı. Ama hocası maçın ikinci yarısında resmen sınıfta kaldı. Takımını sürekli kenarlardan oynatarak teslim oldu. Ne mi yapması gerekirdi? Çekersin takımı kendi sahana, çünkü rakip kazanmak zorunda. Gelir üstüne üstüne, sen de göbekten ilk yarıdaki fırsatların benzerini yakalardın.
Kemal Belgin'in önceki yazıları...