Hiddink'in yeni harikasına bakın! Oynamazken kadrodaki Gökhan (GS), şimdi oynarken yok. Aylardır meydanlarda görünmeyen Hakan Balta ve Arda (GS) kadroya çağrıldı. Özer Hurmacı (FB) 18'e bile giremezken, kadroda... Nihat Kahveci'den, Schuster bile vazgeçmişken, o da kadroda... Ve de tarihte belki de ilk defa bir milli kadroda dört kaleci... Volkan Şen mi? O da kim? Allah sonumuzu hayır etsin! Milli Takım ortamı tam anlamıyla bir çiftlik halini alıyor, ilgililere duyurulur. Galatasaray çorbası! Artık Galatasaray ve onun kıymetli (!) hocası Rijkaard için yazmaktan sıkıldım. Karabük'te maça 4-2-3-1'le başladı. Sonra 4-2-4'e döndü ve en sonunda hiçbir futbol meraklısının dahi dizemeyeceği bir rakamlar çorbası sundu. Sonuç; üçüncü yenilgi... Aklıma bir soru geliverdi. İBB maçında oyundan alınan Cana Karabük'te neden ilk on birdeydi? Hani muhabbet olsun diye... Şenol Hocam dikkat! Trabzonspor Beşiktaş'ı yenerken, ikinci yarıdaki Ceyhun ilavesi ile mi daha takım gibiydi, yoksa ilk yarıdaki tek başına Selçuk'lu haliyle mi? Doğru cevap gelecek maçların şifresidir. Cevap ikinci şıksa, Trabzonspor'un kapısında yeni kötü sonuçlar vardır. Yok, birinci ise mutlu sona giden yola yeniden çıkıldı demektir. Fenerbahçe nereye? Aziz Yıldırım, kulübün dergisinin son sayısında, Fenerbahçe'de olağanüstü genel kurul döneminin kapanmış olduğunu açık ve net biçimde belirtmiş. Yahu ne hakla? Siz yönetim olarak böyle bir tasarrufta bulunmayabilirsiniz. Ama genel kurul üyelerinin son kongreye göre, yasalarla belirlendiği şekilde, belli bir kısmı imza açarsa bal gibi de olağanüstü genel kurula gidersiniz. Yoksa bu da mı yasaklandı da haberimiz yok? Ne Dünya kulübü kafası ama... Ben bu kafayı bir yerden tanıyorum, ya da duydum, öğrendim. Nereden mi? Çoook asırlar öncesinden sanki... Bitti mi? Aziz Yıldırım, malum Denizlispor maçının arkasındaki gerçekleri bildiğini de dile getirmiş. O halde neden açıklamıyor ki? Yoksa palavracı ilan edilecek. Kimileri de organize işlerden söz ediyor. Açıklayın be! Tabii dürüst, ilkeli iseniz... Aksi takdirde o bahsettiğiniz gazetecilerle birlikte, hepiniz müfteri ilan edileceksiniz. Siz dua edin de, o maçın 16 dakikalık artı zamanında gol olup Galatasaray'ın şampiyonluğu gitmedi. Böyle olsaydı UEFA, Türk takımlarını o yıl Avrupa Kupaları'na almaz, liginizi de tescil edilmiş kabul etmezdi... Uzun oldu, ama bu ders gerekiyordu. Olmadı Herr Schuster! Beşiktaş Teknik Direktörü Bernd Schuster, pardon Sinyor Schuster (Alman olmasına rağmen kendi dilini yasaklamış durumda olduğundan), Trabzonspor'a karşı kaybedilen maçtan sonra, "Siz Avrupa Kupaları'nda oynamak nedir nedir bilir misiniz" gibilerinden yorgunluğu öne sürmek adına resmen saçmalamış. Holosko'ya 95 dakika tahammül ettiğinden olacak, biraz dağılmış galiba... O Trabzonspor, sizin bugün başında olduğunuz takım kümede kalma savaşları yaparken Liverpoolları, Barselonaları falan yenmişti de... Ertuğrul Hoca fikstürü mü unuttu? Bursaspor'un patronu Ertuğrul Sağlam, tuttu, İBB maçında ilgi çekici bir rotasyona gitti. Ali Tandoğan, sağlam ki kulübedeydi, rotasyona kurban gitti. Aslında giden hem Bursaspor idi, hem de bu takımın en etkili silahı Volkan... Çünkü bu müthiş ikili ikiye ayrılmıştı. Sonra Keçeli de hayatında, bahse girerim ki, ilk defa sağ arkada oynadı. Bir de orta üçlü... Anket yapın bakalım, bir Bursasporlu bu üçlüyü kuracak mı? Yahu hocam; lige bir hafta ara verildi. Ali Tandoğan 15 günde dinlenemez miydi ki? Alex mi, Kona mı? Ben şimdi bu ülkede 100 gol atmış yabancılar arasında gariban Kona'nın da olduğunu ortaya atarsam, Alex'in posterleri ne kadar fiyakalı kalır acaba? Hem Kona garibanı Gençlerbirliği, Diyarbakırspor, İstanbulspor ve Antalyaspor gibi gole zor giden takımlarda oynamıştı. İşte fiyakanız böyle bozulur Alex palavracıları! Aman hazırlamakta olduğunuz posterli sayfaları bozmuş olmayayım sakın... Siz devam edin... Ben de Kona mı, Alex mi diye soruyorum. Ben bile ne hale geldim yahu! Ama desenize Alex, Hagi'yi bile geçmişse... Biraz daha sıkın kendinizi, sıraya Pele, Maradona, Cruyff falan da girecekler.