Nice 40 yıllara!

Türkiye Gazetesi, yani benim gazetem, bugün 40. Kuruluş yılını kutlayacak. Ne mutlu! Türkiye, saygın, düz, dimdik, mesleğin ilkelerine sıkı sıkıya bağlı, yani bence mesleğin hayatta kalmış gerçek tek temsilcisidir. Tabii, bu olmazsa olmaz felsefenin arkasından bir tek gün dahi sapmayan patronu ile... Zaten şimdilerde var mı Sayın Enver Ören gibi eskilerden kalma başka hakiki gazete patronu? Bunu sakın yağcılık olarak algılamayın. Varsa beni de bilgilendirin ki, açığımı kapatayım. Bir başka mutluluktan daha söz edeyim bari... Var mı, Türkiye Gazetesi'nden başka, sporu arka sayfasından veren? Eeee? Futbolun marka değeri! Federasyondan güven tazelemesi için olağanüstü genel kurula gitmesi istendi. Birileri çıkıp hakemleri ve onların tek dayanağı MHK'yi korkuttu. Spor medyası, daha yeni bitmiş maçların teri soğumadan bir sonraki haftanın önemli maçları için hakem falı açmaya başladı. Kazmacı hakkında cezai işleme gerek duyulmadı. İdmanlarda büyük büyük oyuncular yumruklaştı. Hatta saha içinde bile aynı takımın oyuncuları birbirlerine girdiler. VIP tribünlerinde yöneticiler küfürleştiler. Hakem soyunma odaları basıldı. Ne marka ama değil mi? Hani bir yerlerde de marka geçiyor ya, bu futbolunki bence onlarınki kadar bile değerli değil... Birileri Alex'e kuralları öğretsin! Koca Fenerbahçe'nin kaptanına bakın! Alex diyor ki, "Top rakip oyuncunun ayağından çıktıktan sonra Bilica rakibine çarptı. Bu penaltı değildir..." Vah ki vah! Birileri oyun kuralları kitapçığı kaptana tercüme ettirsin ki, kuralları öğrensin. Acaba penaltı için topun bir oyuncunun ayağında olması mutlaka şart mı? Bu bir koruma, eyyam demeci ise ona da ayıp da, ama kural bilgisi sonucu ise işte Türk Futbolu'nun marka değeri... Daum; sen neymişsin be! Fenerbahçe Teknik Direktörü Daum, derbi sonrası basın toplantısında hakemlere karşı öyle hassas davranıp, öyle şefkat dolu konuştu ki, gözyaşları sel olmuştur herhalde... Efendim; kendileri hakemlerle ilgili hiç şikayetçi olmazmış. Kararlara tepki göstermezmiş... Öyle de yapılması gerekirmiş. Birileri çıkıp, maç kasetlerini, kaybedilmiş bazı maçlar sonrası demeçlerini burnunun dibine kadar getirmeli ki... Ama nerdeee o spor basını? Koca koca tebrikler NTV Spor! Ve nihayet Türk Spor Medyası doruk noktasına ulaşabildi. Binlerce şükür ki, en önemli açığımız da böylece kapanmış oldu. Nasıl mı? Efendim; Aysun Kayacı hanımefendi, bundan böyle NTV Spor'da program yapacaklarmış... Ne mutlu Türk'üm diyene! Pardon; Spor gazetecisiyim diyene! Yaşa var ol TSYD! Yahu adam bırak şu Arda'nın yakasını! Rijkaard, Manisa'da yine Arda'yı 67. dakikada oyundan aldı. Yahu be adam, bırak da kaptan şu maçları tamamlasın! Bırak da sahayı arkadaşlarıyla kol kola, sarmaş dolaş terk edebilsin! Bu ne uygulaması, doğrusu çok merak ediyorum... Bak; çocuğun kimyasını bozdun, tuttu Caner'le yumruklaştı. Aslında tüm takımın kimyası yerlerde de... Dr. Ahmet Çakar'a emedur gerekli! Ahmet Hocamın, ligin yayın politikası yüzünden midesinin bulandığını yazmış. Tuh be! Neymiş; şampiyonluğa oynayan takımların maçları nasıl olup da başka başka günlerde ve değişik saatlerde oynatılıyormuş. Yahu daha dört hafta var... Ne yani Kasımpaşa-Fenerbahçe maçının sonucundan sonra Galatasaray'la Bursaspor şike maçı mı oynayacaklar? Ayıp be! Hadi bakalım Ahmet Bey sana bir soru; Sondan bir hafta önce Bursaspor bay... Yani oynamış sayılıp üç puanı alacak... Peki, o hafta Fenerbahçe'nin maçını acaba hangi gün ve hangi saatte oynatsak ki? En iyisi sen bir emedur yut... Doktorsun ya, mide bulantısına karşı en etkili hap bu değil mi? Levent Tüzemen'den müthiş rekor! Sabah'taki genç dostum Levent Tüzemen zamanında top da oynamıştır. "Aşırı" Galatasaraylıdır, ama bu top işinden anlar ve de sayıları az olan objektif bakışlılardandır. Ama aynı Levent kardeşim, tutmuş, Manissapor maçında Neill'e 10 numara vermiş... Yapma be Levent! Arsenal'i tek başına deviren Messi bile 9 almıştı. Sonra Neill kime karşı oynadı ki, tam notu hak etti? Futbolu hiç bilmeyen tipik Afrikalı İsaac'e karşı dayandı da mı aldı o 10'u? Gariban Manisaspor' a karşı durdu diye mi yoksa? Ertuğrul Hoca nihayet! İşte hocam bu! Hüseyin'in yanında tek oyuncu yer alacaksa, bunun Bekir Ozan olması gerektiğini defalarca yazdım, söyledim... Gaziantepspor maçında bu oyuncuyu daha da dikkatle izledim. Yahu Ertuğrul Hocam, Oğuz Çetin kadar ince, narin, etkili pas atıyor bu çocuk... Neden o iki yabancıya kurban oluyor ki? Duygulandım işte... Oğuz Çetin'i bu ülkede ilk yazan bendim de...