Takvimler 6 Haziran 2009'u gösteriyordu. Yani daha ne maç vardı, ne de Nihat ortalıklardaydı. TVNet'teki Futbol Masası programımda, Beşiktaş'ın Nihat'ı transfer ettiği haberini öğrendiğimde aynen şunları söylemiştim: "Büyük yanlış... Hiç adam, 10 yıl önce 20 yaşında 5 milyon dolara sattığı adamı 10 yıl sonra 10 milyon dolara geri alır mı? Üstelik Villarreal'ın doktoru Nihat'tan her şeyiyle çok memnun olduklarını, ancak kasığında 13 santim bir yırtık bulunduğundan satmak zorunda kaldıklarını söyledi. Beşiktaş, tekrar ediyorum, kendini de, Nihat'ı da yakacak..." Aynı günlerde bu ülkenin büyük yorumcuları (!) ise bu transfer için "Son on yılın en flaş transferi" diye ötmüşlerdi. Sonuç mu? Ben DEMİŞTİM... Şenol Hoca neler oluyor? Ceyhun kadroda hiç yok. Sebebi de sözleşme yenilemeye yanaşmıyormuş. Peki, Selçuk yanaşıyor mu? Ayıp! Devam edeyim... Nihayet üç sosyetikten Alanzinho on bire giremedi. Öyle oldu da, Serkan'ın da katılımıyla dirençli bir takım ortaya çıktı... Acaba bu tercih daha önceleri yapılsaydı, Trabzonspor, kendinin yıpratılması yerine rakiplerini yıpratarak daha fazla puan kazanamaz mıydı? Hani mesela deduk! LİG TV'den inciler! Fenerbahçe-İBB maçında, Avcı, Ali Güzeldal'ı oyuna soktu. Hay sokmaz olaydı. LİG TV spikeri ne diyor biliyor musunuz? "Ooo Ali Güzeldal girdi. Bu oyuncu Xavi, İniesta gibi araya tehlikeli toplar atar..." Vallahi de, billahi de böyle söyledi. Yahu kardeş; Sen Ali'yi ne zaman gördün bu eylemi yaparken? Ya da Xavi ve İniesta'yı hiç mi izlemedin? Atılır da, bu kadar atılmaz ki be! Rıdvan'dan Barcelonalı Alex martavalı! Artık tam anlamıyla saçmalamaya başladılar. Yazık! Ülke futbolunda kariyer yapmış eski futbolcu günün yorumcularından Rıdvan Dilmen diyor ki, yazıyor ki; "Barcelonalı gözlemciler beş sene önce gelselerdi Alex'i kaparlardı. Zaten Alex bu formuyla bugün de Barcelona'da oynar..." Vay anam vay! Yahu be kardeşim, günümüz Barcelona'sında bu 1955 model Alex, Xavi, İniesta, Busquets, Messi, David Villa ve Pedro'nun yerine mi oynayacak? Yoksa ona geri dörtlüde bir yer mi bulacaksın? Devam edelim... Dört sene önce bu Alex, takımı şampiyon, kendisi de gol kralı iken ve de bonservisi elindeyken niye kimse almadı? Bu sorulara cevap verirsen, sen ve senin kafandakilerden, yeminle özür dileyeceğim... Pardon unutuyordum! Alex'in ismi en iyisi Rıdvan veya Serdar Ali, Selçuk veya Halil filan olsun... Daha çok var da, aklıma bunlar geldi... Bakın özür için sabırsızlanıyorum haaa... Beşiktaş'ın sırrı! İki dakikada iki golle derbiyi kazanan Beşiktaş, aslında o maçta kendi sırrını da deşifre etti. Tabii çakılabildiyse... Schuster bunu çakamamıştı, acaba Tayfur kardeş çakıp da o ikinci yarıyı mı tezgâhladı? Onu bunu bilmem, Q7, Fernandez, Guti ve Simao timini, hadi en son adamı da katalım (Almeida veya Bobo günümüz için), kendi sahanıza ne kadar çok çekip, rakip alanı o denli genişletip, derinleştirseniz, o kadar kolay gol atar, çok tekme yemez ve bugünkü gol sayınızı da ikiye katlarsınız. Sonuç mu? Hesabı yapın bakalım, ne çıkacak? Bu hakem işi ne zaman düzelir? Eh Cüneyt Çakır da tutup Dany'yi atıyor, ama aynı suçu işleyen Glowacki'ye sarı çekiyorsa, yandık gitti demektir. Ya Serkan Çınar? Sen, üç metre önündeki kolla engellemeyi görüp penaltı düdüğünü çal, sonra 35 metre ötedeki yardımcının uyarısı üzerine iptal et... Yuh ki yuh! Oysa bu Serkan kardeşim harika maç yönetmişti o dakikaya kadar. Ya Fırat Aydınus? Emre, burnunun dibinde rakibi tehdit ediyor, sallıyor da sallıyor, uyarıyorsun devam ediyor... Kartlarını mı, yoksa yüreğini mi evde unuttun? G.Saray kendini nasıl yaktı! İnanılır gibi değil... Galatasaray'da en son tüzük değişikliğinde, bana gelen bilgilere göre, mali genel kurullarda ibra iki ayrı oylama ile yapılır diye bir madde konmuş ve en acısı da kabul görmüş... Yani mali ve idari raporlar ayrı ayrı oya sunulur diye şekillenmiş bu madde. Yahu 108 yıllık kulüp böyle bir felaket trenine nasıl bindi ki? Bu şu demek; Her sene bir olağanüstü genel kurul yapılabilir... Şimdi kim başkan olur bilemem. Bana da ne! Ama o harika (!) tüzüğün bu maddesi değişmezse, başkan enflasyonu olur, onu söyleyeyim. Haaa unutuyordum. Bülent Ünder kardeşim diyor ki, "Bu takımda seneye ben yokum. " Peki, o zaman o Baros faciasına neden katlandın ki? Koy Anıl'ı, seneye belki de namın yürür. Meral Selçuk da yanlış tarih okudu! Üstat Münir Nurettin'in kızı Sayın Meral Selçuk da 1907 marifeti Asr-ı Fener'i yuttu. Rahmetli babasının da futbolcu olarak yer aldığı o şişkin kitapta tam 42 adet tarihi yanlış vardır. Bir delikanlı çıkıp da bana "Atıyorsun" diyemedi... O zaman o tarih midir ki, yapımcı büyük üstat (!) Melih Bey?