O filmi gördünüz mü?

Çok çok eski değil. Geçmişte sinemalarda kapalı gişe oynayan bir kovboy filmi vardı. Filmin adını da bizim sayfa hazırlayıcı arkadaşlar yan tarafa başlık yapmışlar.
Önce Konya Stadı’nın bu ülkenin tabii ki seyirciden başka her şeye benzeyenler hariç her şeyiyle “1 numara” olduğunun altını bir defa daha çizeyim. Kural koyucu ben olsam, başta milli maçlarımız olmak üzere bütün kupa finallerimi bu statta oynatırım. Sonra maçın “İyi, kötü, çirkin” analizine geçelim.
Son yıllarda futbolun değişen bir numaralı özellikleri arasında toplu hücum, toplu savunma yapabilme ve özellikle de top rakibe geçtiğinde alanı daraltarak oynama ön plana çıktı. İşte 90 dakikayı golsüz kapatan iki apolet sahibi takımımız, maçın neredeyse hemen hemen tamamına yakınını bu oyun anlayışı ve yapısıyla oynadılar.
Kötü olan bu futbol anlayışının pozisyon zenginliğine ulaşamamasıydı. Tabii ki, Galatasaray’da Sinan’ın 87 dakika sahada kalışı kötülükler arasındaki ferdi olanıydı.
Çirkinliğe gelirsek maç öncesi yaşananlar ve de Galatasaray seyircisinin işgal ettiği tribünü yangın yerine çevirişiydi.
Şimdi, başka meselelere daha girelim. Beşiktaş fizik olarak iyi not alırken, özellikle hücuma çıkarken ya da rakip ceza alanına yaklaşırken, daha fazla çeşitlemesi olan taraftı. Galatasaray’daki bana göre en çarpıcı görüntü Hamza kardeşimizden sonra Mustafa Denizli ile dibe vuran fiziki düşüşün ciddi biçimde onarılıp maçın tamamına yayılışıydı.
Bu kupa hele hele taraflar üç büyüklerden ikisi ise ağırlıklı olarak prestij önemi taşımaktadır. Bu kupanın kazanılışı bir Avrupa bileti sağlamadığı için bundan önceki yorum yaşar gider.
Kaleci Muslera’nın yüksek formu Galatasaray’da altı çizilecek özellik olarak dururken, Eren Derdiyok’un sanki futbola yeni başlamışçasına oyunda hiç gözükmeyişi dikkat çekiciydi. Bir de Galatasaray’da bütün oyunu kurma, yönlendirme adresi olarak Sneijder’e kilitleniş rakibi de önlem almada rahatlatan bir yanlış idi.
Beşiktaş’ta Şenol Hoca’nın Ömer’le ikinci uç adamına yönelişi ise uzun bir süre Gomez eksikliğinin yaşanacağının işareti oldu. Her ne kadar Cenk aktif görünse de.

Maçın adamı: Fernando Muslera. Kırılma anı: Chedjou'nun kalesini vurması.