Nijerya Milli Takımı, geçtiğimiz bir-iki yıl içinde öyle bir değişime uğramış ki; adeta tanımak mümkün değildi. Savunmada West'in, bütün takım bazında da Okocha'nın omuzlarına yüklenmiş ve bir Dünya Kupası'nda taşınması güç olan bir ağırlık olmuştu Nijerya. Kaleci Shorunmu'nun bir-iki uzanışı olmasa, Arjantin hak ettiği çok farklı galibiyeti tabelaya rahatlıkla yazdırabilirdi. Sakın ola ki; Nijerya'nin acizliğinden Arjantin kazandı sanmayın. Tepeden tırnağa değerleri saatlerce sayılacak Amerikan bankonotları olan Arjantin mükemmel bir geri üçlü ve orta dörtlü performansına sahip göründü. Ortega, Batistuta ve Lopez'le kurulmuş ileri üçlü, çok lüks hücum oyuncuları olarak arkalarındaki 8 oyuncuyu top rakibe geçtiğinde genelde savunma desteğinden mahrum tuttu. Ama Zanetti ki, sahanın en iyi oyuncusuydu. Simeone, Veron ve Sorin'den kurulu orta saha ne arkasındaki üçlü savunmayla, ne de önündeki lüks arkadaşlarıyla alan genişletti, rakibe top kullanma şansı tanıdı. Arjantin'in daha sonra Aimar'la yenilenen bu orta sahasının kupada finale giden anahtar bloklardan biri olduğunu sanıyorum. Lopez ve Batistuta'yı oyun daha sadece 1-0 iken kulübeye çekmek, hiç kuşkusuz Crespo ve Kily Gonzalez zenginliklerinin verdiği bir cesaret uygulamasıydı. Şöyle bir toparlar isek; Nijerya'nın bu şampiyonada yarınları görebilmesi Okocha'nın ayaklarına bağlanmış bir çok pahalı kader kelepçesidir. Arjantin ise, yürür gider.