Olmadı Odyakmaz ve Polat!

Maçları büyük soğukkanlılıkla izleyen, hayati golleri bile sanki hayatında çok yaşamış gibi karşılayan Sivasspor Başkanı Mecnun Odyakmaz diyor ki; "Bizi şampiyon yapmazlar..." Yine saygın yönetici imajı vermiş, Batı'ya açılan pencerenin başkanı Adnan Polat diyor ki, "Fenerbahçe'yle birlikte bizi devre dışı bırakmaya yönelik senaryo işletilmeye devam ediyor..." Ayıp! Sizler bunları söyledikten sonra, bazıları neler söyler demek ki... Baksanıza Aziz Bey'den tekzip bile gelmiş... Size ceza verilecek, bu kesin... Ama asıl önemlisi her iki yöneticinin çıkıp söylediklerinden dolayı özür dilemeleridir. Model yönetici profilini ne olur zedelemeyelim... Yoksa lig kansız bitmez. Benden söylemesi... Carlos ve Lincoln neyi konuşuyor? G.Saray ceza alanı önünde kıyamet kopmuş!.. Yumruklar, tekmeler havada uçuşuyor. Hemen hemen herkes, De Sanctis bile işin içinde... Ama 50 metre uzakta Lincoln ve Carlos muhabbette... Kimilerine göre işte profesyonellik. Ama bana göre, "Yiyin birbirinizi, bizim paralara bir şey olmasın da..." Erman Toroğlu kuralları bilmiyor! Bizim Ömer Faruk geçtiğimiz cuma günü harika bir yazı yazmıştı. Özetle, Erman Toroğlu'nun, Beşiktaş-Kayseri maçı sırasında Cangele'nin kornerde topla iki defa oynaması sonrası, oyunun hava atışıyla başlaması gerektiğini hem söylediğini, hem de yazdığını yazıyordu. Ve dolayısıyla da Erman'ın kural hatası yaptığını dile getiriyordu. Doğrusu; Kayserispor aleyhine endirekt vuruştu. Yani siz Lig TV hayranları (!) ve Hürriyet okurları, bundan böyle her duyduğunuza, her okuduğunuza inanmayın... Özellikle de maç sonrasındaki "Erman Hoca" teslimiyetçileri... Bursa-A.Gücü ittifakı ne oldu? Öteden beri Beşiktaş' a karşı bir Bursaspor-Ankaragücü taraftar işbirliği vardı. Güya Bursaspor'a Beşiktaş küme düşürmüştü. Ama Altay'ı kimin düşürdüğünden hiç söz etmiyorlardı. Neyse, bize ne... Peki, şimdi Ankaragücü düşerse, ligde rahatı yerinde olan Bursaspor kabahatli olmayacak mı? Of be, ne ülke ama... İşte Türk spor basını! Baktım Kocaelispor-Beşiktaş maçı sonrası Hürriyet'te kim yazdıysa, hepsi Beşiktaş'ın döküldüğünü, hakem sayesinde kurtulduğunu dile getirmişler. Gelin görün ki, yıldız tablosu dediğimiz notlar listesinde beş Beşiktaşlı 8, beş Beşiktaşlı da 7 almışlar... Evet evet gerçekten böyle... Yani 14 oyuncudan 10'u harika imiş... İşte sözün bittiği yer! Ahmet Çakar, sen bir palavracısın! Dr. Ahmet Çakar... Yani en azından Hipokrat yeminli yorumcu... Yani doğru söze mecbur gibi biri... Ne diyor pazar akşamı Kanaltürk'te... Şöyle: "Portekizli bir hakem vardı, alkolik... Paris'te kendisine rastladım. Bana, Steaua Bükreş maçında Galatasaray'ı yaktığını itiraf etti. Sarhoştu gene... Steaua'nun sponsorları böyle istemiş..." Dr. Çakar yıl olarak da 1989 'u gösteriyordu. Yıl doğru... Hani şu Bükreş'te Tanju'nun attığı golün iptali sonrası 0-4 biten maç... Ama gelin görün ki, o tarihlerde Romanya hâlâ komünist, yani Berlin Duvarı yerli yerinde... Ve de Dr. Çakar'a göre Steaua tonla sponsor bulmuş... Ah be, Steaua o günleri ne arıyordur şimdilerde, değil mi, Ahmet Hocam? Yiyin yiyin, iyi gelir, kilonuzu korursunuz... Hani Kasımpaşa lige çıkamayacaktı? Hani Rize küme düşecekti? Hani Fenerbahçe şampiyon olamayacaktı? Denizli de, Uygun da pes ettirdi! Mustafa Denizli Hoca Beşiktaş'ta göreve geldiğinde "Şampiyonluk iddiası taşıyanlar yandı. Çünkü Beşiktaş'ın omuzlarına şans melekleri konmuştur" diye yazmıştım. Baksanıza; Kocaelispor 1-0 öne geçiyor ve hemen üç dakika sonra en büyük kozu durup dururken diz yan bağlarından sakatlanıp hastaneye taşınıyor... Taner oyunda kalsa, kimilerine göre kaka hakeme bile gerek kalır mıydı? Bak; maçın ilk yarısı... Ya Bülent Uygun? İlk yarıdaki o kadro bir-iki gollü yenilginin altına düşseydi, kalkabilir miydi? Ersun Yanal beni mi dinledi? Öteden beri Trabzonspor Teknik Direktörü Ersun Yanal'a, gerek bu sütundan, gerekse de TVNet'ten sesleniyordum; "Hocam, bir gün tek uç adamı, beşli orta alana dön bakalım" diye... Ankara'da döndü. Sonuç mu? Önemli değil ama Trabzonspor rakip alana, genelde, bu kadar çok pasla girebildi mi bugüne kadar?