Önümüze geleni yeneriz!

Fenerbahçe Avrupa kupalarındaki macerası da dahil, bizlere az oynayıp az yiyen, az atıp kazanan bir iyi oyuncular topluluğu portresi çizmeye devam edecektir

Fenerbahçe'nin sahada oynayan, kenarda oturan ve evde kalanları, taa sezon başından bu yana yazıp söylüyoruz, Türkiye Ligi'nin her türlü garip takımından öyle veya böyle maçı alır koparır. Ama cılız skorla -ki genelde öyle olmaya adaydır- ama belki yarınlarda zengin skorla… 
Hava soğuk, ayaz var, sis de iyiden iyiye baskısını gösteriyor, ama bunların hiçbiri Fenerbahçe'nin Avrupa haritası üzerinde her büyük firma takımda oynayabilecek oyuncuları için iyi futbol oynayamama sebebi olamaz. Tabii bunca övgüden sonra 'Sebep nedir' diye soracak olursanız; işte sebep de şu ana kadar saydıklarımın içinde saklıdır. Pereira bu kadar zenginliği, herkesin gözüne hoş gelen ya da beklenilen nitelikteki futbolu oynatmaya yeterli değildir ama bu takım, daha doğrusu bu kadro Türkiye Ligi'ndeki her rakip karşısında üç bulur, bir atar. Gençlerbirliği, futbol uleması patronu İlhan Cavcav tarafından antrenör kıyımının yaşandığı bir takım olmaya devam ederken, bu defa da Fenerbahçe gibi yukarıda saydığım nitelikleri olan bir takıma karşı, hem Stancu'yu hem de El Kebir'i aynı on birde oynatacak kadar teknik zafiyet yaşamaktadır. 
Fenerbahçe'nin sezon başlarında eleştirdiğimiz fiziksel eksikliği de tabi ki maç oynadıkça, tabi ki çalışmalar hafifledikçe, yerini top rakibe geçtiğinde geriye komple katlanabilen bir ekip görüntüsünü de bizlere sundu. 
Şöyle bir toparlarsak; Fenerbahçe Avrupa kupalarındaki macerası da dahil bizlere az oynayıp az yiyen, az atıp kazanan bir iyi oyuncular topluluğu portresi çizmeye devam edecektir. Gençlerbirliği ise VIP tribünündeki asıl teknik adamıyla (!) ister misiniz bu sezon lig değiştirsin!

MAÇIN ADAMI

Fernandao

KIRILMA ANI

Markovic'in 
ortası