Trabzonspor - F.Bahçe maçı sırasında tribünlerde meydana gelen ve devre bitimine kadar süren, ancak hiçbir biçimde sahaya sıçramamış, hakeme veya futbolculara bulaşmamış olaylar, düne kadar pek rastlanmamış bir cezanın da doğuşunu peşinde getirmiştir. Disiplin Kurulu, konuk takım durumundaki F.Bahçe'nin taraftarlarını ağır suçlu bulmuş ve bu kulübün sahasını bir maç kapatmıştır. Evsahibi konumundaki kulübe uygun görülen ceza ise, faslın en ağır olanı, yani 2.5 milyar liradır. Ceza açıklandıktan sonra, özellikle de medyada geniş yankı buldu. Hatta hatta denilebilir ki; cezanın muhatabı ve mağduru F.Bahçe bile medya kadar sert tepki göstermedi. Bu tablo beni hiç ilgilendirmez. Ama, yukarıdaki nedenler ışığında, hiç olmazsa bu defalık, hem gözlemcilerin raporları, hem de Disiplin Kurulu'nun gerekçeli kararı açıklanmalıdır. Şayet gözlemcilerin raporları tatmin edici değilse, suç unsurları her hangi bir kanıta dayanılmaksızın kaleme alınmışsa, o zaman adı geçen kişilerin bu görevine son verilmelidir. Yok Disiplin Kurulu, raporlarda bulunup kendi talimatnamesinde karşılığı bulunmayan şartlar ışığında ceza vermişse, bu kurulun da icabına bakılmalıdır. Yok, gözlemciler Fenerbahçe aleyhine sağlam kanıtlarla dolu bir rapor tutmuşlar da, Disiplin Kurulu da söz konusu fiillerin karşılığını bulup ceza kesmişse, o zaman da F.Bahçe Kulübü, taraftar-yönetim ilişkilerini yeniden gözden geçirmelidir. Özetle; bu defa raporlar ve gerekçeli karar mutlaka açıklanmalıdır. Şayet bu yapılmazsa, bırakın bundan sonraki lig maçlarını, Şükrü Saraçoğlu Stadı'ndaki İngiltere milli maçında bile hiç de hoş olmayan reaksiyonlarla karşı karşıya kalınacaktır. Benden söylemesi...