Galatasaray’ın Başakşehir maçı kadrosu elime geçtiğinde anladım ki, bu “Bey” bu işi az biliyor ya da o kadarcık hoca... Yanındakiler de bir zahmet edip rakipteki Mehmet Batdal’ı hiç mi izlemediler? Yahu Başakşehirspor’un hücuma kalkarken topu kazanma, hücumdayken geliştirme istasyonu bu Mehmet... Yani hava toplarını rakip kaleye arkası dönük alıp çıkanlara indirir. Alamazsa da rakibi dağıtır sağlıklı almasını önler. Vallahi yerden de topuk pasları, ayak dışı aktarmalarda mahirdir. O halde Chedjou bu maçta oynamaz da hangi maçta oynar? Bak; gole ve de aynı Mehmet’in auta giden vuruşlarıyla indirdiği toplara!
Hakemler mi?
Mete Kalkavan da tıpkı Fırat Aydınus ve Bülent Yıldırım gibi “Bitmişler” damgası yedi... Ama haklı! Yusuf’un ayağı kırılmamış ki! Bundan sebeple de Hıncal Uluç üstat da salı yazısında, yabancı hakemlere çağrı yapmış. Eyvah! Nerede gidiyoruz ki? Bir zamanlar yabancı hakemler Kapalıçarşı’da deri mont bırakmamışlardı. Hoş şimdi komünizm bitti ama, ola ki ihtiyacı olanlar da vardır hâlâ... Parası başkasından olduktan sonra... Yusuf Namoğlu kardeş; El koy! Yoksa deplasman yasağı kalkmışken yeniden oralara döneceğiz!
Ambulans meselesi!
Efendim Van Persie için ambulans on dakika sonra gelebilmiş. Bunu dile getireceğinize o stadın sorumlularını, ambulans şoförünün rezaletini gündeme koyunuz. Size sorarım; aynı talihsiz durum Kadıköy’de olsaydı, Numune Hastanesi’nden o stada kaç dakikada gelirdi acaba ambulans? Hatta hatta Florence’den de... Hem de o saat trafiğinde ve kapalı yol sebebiyle... Ama Saracoğlu’nda her an hizmete hazır benzeri özel araç vardır. Sahadan alıp anında taşır Van Persie’yi hastaneye...
Antalya sefası!
Bir saydım ki, Milli Takım aday kadrosu tam tamına 28 kişi... Sabri, Yasin, Serdar (GS), Uğur (Başakşehir), Ömer (Beşiktaş), Salih (FB) gibi futbolcular, mesela, neden Antalya gezisinde yoklar? Acaba malum dörtlünün çağrılışı böyle mi kamufle edildi?
Rodallega kulüp mü aldı?
Hani şu başta Galatasaray olmak üzere transfer döneminde bazı kulüplerin peşinde koştuğu Akhisarsporlu Rodallega kulübü satın mı aldı acaba? Hani şu bazı zenginlerin Avrupa’da kulüp bırakmadıkları gibi... Adam beş penaltıdan üçünü kaçırmış, altıncıyı da o atıyor... Yetmemiş gibi, rakip adına tehlikeli yerlerden kazanılan frikikleri de o batırıyor. Kenarda kimse yok mu? Vaaar... Ama sahip bu, kolay mı “Hooop” demek?
Bir Hollandalı daha gitti!
Bu satırların yazarı çok önceden beri Hollandalı hocalara güveni olmadığını yazıp duruyordu. Ve Frank De Boer da İnter tarafından kapıya kondu. Riekerink’in torpili üst kademeden. Dirk Advocaat mı? Derin, kenara ve uzun oyunu seçerek, gidenlere geriden çabuk yanaşmayla şimdilik eldeki malzemeye kazandırıyor. Devamı mı? Haftaya Galatasaray’ı yensin yeter! Üst akıl bunu bekler! Benden söylemesi...
Demirören mazereti de bilmiyor!
TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Volkan Demirel’in TT Arena’da uğradığı tek kişilik küfür darbesine karşılık maçı bırakıp gitmesi yüzünden bundan böyle İstanbul seyircisine milli maç izlettirmeyecekleri açıklamış. Şayet sebep buysa, vay ki halimize! Bendeniz Beckham’ın Kadıköy’de kaçırdığı penaltıdan günler önce “Üç Büyükler”in seyircisi akıllanana kadar maç verilmesin demiştim. Eh aramızda 13 senelik fark da oluversin...
Ata’yı anarken CHP’lilere...
Yine spor dışına çıkacağız az bir satır... Efendim; bugün 10 Kasım... Ulu önder Atatürk’ün ölüm yıl dönümü... Sevgiyle, saygıyla anmak başlıca görevlerimiz arasındadır. Ancak ne var ki, buraya iki satır eklemem gerekiyor. Bundan kısa bir süre önce CHP’nin gençlik teşkilatı bazı kişilerin fotoğraflarını taşıyarak, sözüm ona protesto yaparken, ne olduğunu açıkça ortaya koydu. Cezası mı? Eh, siz Atatürk’ün posterinin yanına Mahir Çayan gibi bir teröristin, Yılmaz Güney gibi bir firarinin, daha buna benzer arızalı kişilerin fotoğraflarını koysaydınız ne olurdu bilir misiniz? Tabii ki ulu önder sağ olsaydı! Dedelerinize, babalarınıza bir sorun bakalım...
Teşekkürler Daçka ve F.Bahçe!
Geçtiğimiz pazartesi bizim basketbol liginin bir maçı vardı. Obradovic ile Blatt’ın takımları arasında... Bir sayı farkla deplasmana gelen Fenerbahçe kazandı. Ama ne maçtı! Her iki takıma da, koçlarına da teşekkür edelim...