Rijkaard bu işte, büyük otoriteler!

A -
A +

Bendeniz Rijkaard'ı daha ilk altı maçta altıda altı yaptığında eleştirmiştim, herkes bulutlarda dolaştırırken. Şimdi yanıma gelenlerin sayısı bir hayli fazla da... Ama yanıma gelenlerin arasında, Rijkaard'ın dört, hatta Fenerbahçe maçının 58. dakikasından sonra beş forvete dönüşüne alkış tutup, böyle olması gerektiğini savunanlar ağırlıkta... İşte hastalık burada zaten... Ben de diyorum ki, daha geçen sezon adını "Sosyetik Topluluk" olarak taktığım ekipten en fazla iki kişi oynar. Hadi rakibe göre bazen üç diyelim... Şöyle bir hatırlayın bakalım, Barış, Ayhan, Topal veya Sarp, Caner dörtlüsünün önünde Arda veya Elano, Baros veya Nonda oynadığında Galatasaray hangi sonuçları almış... Geçen sezon başında Galatasaray dördüncü veya beşinci olur demiştim. Bu sezon tek bir gün dahi şampiyonluk şansından söz etmedim... Ne haber, Riijkaard'cılar? Nouma Fotomaç'ta! "Yok artık deve" demeyin. Vallahi böyle anons edildi. Acaba diyorum Nouma, Barbaros Bulvarı'nda veya ATV-Sabah binasının içinde de tombala çekerek mi dolaşıyor? Uzaktan kumandalı Daum'a tüyo! Fenerbahçeli futbolcular, Samandıra'da Aziz Bey tarafından ilan edilen sıkıyönetime tepki göstermişlerdi. Daum ise elinin kolunun bağlı olduğunu, tek patronun Aziz Bey olduğunu itiraf etmişti. Buradan geçilerek derbi kazanıldı. Acaba diyorum, Fenerbahçe bir devrim yaparak, bundan böyle teknik direktörsüz mü yürüse... Öyle ya her sezon da 3-5 milyon euro da tasarruf yapar... Sinan'ın sihirbazı! Sinan Engin dostum Kanaltürk'ün ünlü "koğuş kavgası" Telegol'ünde Galatasaray'ın müthiş (!) transfer politikasını yürüten şahsı neredeyse göklere uçurdu. Ama o politikanın içindeki mallar da bina sakinlerini uçurmuşlar derbi faciası sonrası... Acaba diyorum, Sinan Engin dostumuz, o müthiş (!) yönetici ile Beşiktaş'ın 11 puan öndeyken teslim ettiği o şampiyonluk sürecindeki samimiyetinden (!) dolayı mı öyle konuştu? Ne bileyim, işte öylesine yazayım dedim canım... Şenol Güneş'i alnından öperim! Bana göre, Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Antalyaspor'la oynanan kupa maçından sonra verdiği demeçle, bu ülkede bir devrim yapmıştır. Hoca oyundan atılan oyuncusu için demiştir ki, "Çok iyi oynayıp takıma büyük katkı yapan Engin, yapmaması gereken biçimde rakibine karşılık vererek oyundan atıldı. Engin'i tedavi etmeye çalışacağız. Bunu başaramazsak bir futbolcu kaybedeceğiz..." Yani futbolcusunun futbolculuğunu övmüş, ama aynı zamanda nasıl bir profesyonel olunur onu da anlatmaya çalışmıştır. Kutlarım hocam. Hatta alnından öperim... Eh, serde öğretmenlik de var ya... Recep Niyaz'ı tanıyor musunuz? Vay be! Recep Niyaz isimli U-16 takımının forvet oyuncusunu Manchester United, Galatasaray ve Ajax kovalarken, Fenerbahçe 200 bin TL, bir ev ve bir araba karşılığı kapıvermiş... Bu çocuğa hemencecik de "15'lik Messi" lakabı takılmış. Yahu, geleceğin en büyük ön liberosu diye lanse edilen Abdülkadir diye 1 milyon euroya alınan bir oyuncu vardı. O ne oldu? Çağdaş santrfor l milyon euro bonservisli İlhan nerede? Figo benzetmeli Gökhan Emreciksin 1 milyon 800 bin euro bonservisle alınmıştı, şimdi sahalarda göreniniz var mı? Amma atıyorsunuz be! Herkes Lig TV üyeliklerini iptal ettirsin! Fenerbahçelilerin Antu-Com sitesi yine bir anket açtı. Bas bas bağırıyor, "Lig TV üyeliklerinizi iptal ettirin" diye... Ben de iddia ediyorum ki, bunu yapanların sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hele hele Galatasaray galibiyetinden sonra... Ama atmak kolay ya... Lig TV'de ihracat hızlandı! Erdoğan Arıca Hocam Karşıyaka'ya, Ziya Doğan Hocam da Konyaspor'a gittiler. Hikmet Karaman şimdilik nadasta... Zaten ligin yolu da kısaldı. Acaba Feyyaz Uçar yorumlara mı devam edecek, yoksa gelecek sezon Karaman'la birlikte yola mı çıkacaklar... Ne güzel yahu! Bu Lig TV'nin bu futbola nasıl onca parayı saydığı da şimdi daha iyi anlaşılıyor. Ama hoş olmuyor onu söyleyeyim... Dedikodular tatsız, onu da bilin hani... Rıza ve Ertuğrul kardeşlerin hediyeleri! "Milli Takım'a yerli hoca olsa daha iyi olurdu, ama var mı ki?" diyenlerdendim... İşte kanıtı... Ertuğrul Sağlam, onca dev maçı üç forvetle oynarken, Denizlispor ve Belediye'yi yenmek için dört forvete ihtiyaç duydu! Denizlispor maçından sonra uyarmıştım ama... Rıza Hoca, da Galatasaray'la berabere kaldığı maçta, dört forvetten, golü atıp öne geçince ikiye inmişti. Beşiktaş maçında 2-1 öndeyken tuttu ikiden dört forvete çıktı... Sizce bir yanlışlık yok mu?

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.