Rijkaard yanlış yolda mı?

Skibbe için hemen sezonun başında Steaua Bükreş maçındaki oyuncu değişikliğinden ötürü, "Bu hoca çok zayıf. Galatasaray hayal kırıklığı yaşar" diye damgayı daha lig başlamadan vurmuştum. Şimdi de Rijkaard, ilk resmi oyununa üç gün kala en ciddi hazırlık maçında 25 oyuncu oynatarak aynı kuşkuları yükledi beynime... Ne mi yapmalıydı? Bir takım, ilk resmi maçından önceki son hazırlık maçında ideale en yakın, tabii eldeki sağlamlarla, kadroyla sahaya çıkmalıdır. Aksini iddia edenin hazırlık-resmi oyun yaklaşımından haberi yok demektir. Ne dersiniz? >> Balçiçek Pamir de saçmaladı! Bayan gazetecilerin içinde en iyilerinden biri olan Balçiçek Pamir tutmuş, "İstanbul'un vapurlarında ve iskelelerinde neden Kanal-24 yayını var" diye yazmış. Ve hiç sıkılmadan da "Neden HaberTurk yok?" diye eklemiş... Oldu mu şimdi? Şu muhalefet yapmanın ölçüsünü bir öğrenebilseniz... >> Aragones neden CAS'a gidiyor ki? Baktım pazartesi günü gazetelerde Luis Aragones'in, Fenerbahçe'ye CAS'a götüreceği şeklinde bir haber vardı. Şaştım. Hani Şekip Bey bir çuval dolusu euro karşılığı Daum'un kelepçelerini çözmüştü de, sezon idmanları basına açılmıştı. Aragones 70'lik ya, belki hatırlamıyordur. >> Delgado başka bir Lincoln mü? Lincoln'ün nasıl bir arıza olduğunu, futbolculuğunu övdükten sonra, taaa geldiği sezonun 7. veya 8. haftasında söylemiş, yazmıştım. Delgado'nun da o para etmeyeceğini defalarca vurguladım. Beşiktaş'ın parası bol ya... Bir de tuttu 7,5 milyon dolara bonservisini aldı. Ben size bir şey söyleyeyim mi, Ülker bu işi bizim 100 yıllık kulüplerden iyi beceriyor. Neyse... Delgado şimdi en az 6 aylık bir arıza yaptı. "Donduralım" diyorlar. Artık dünyanın en baba buzdolabını da bulsanız, hava... Gitti mi 7,5 milyon dolar? Siz en iyisi aynı dolaptan bir bardak buzlu su götürün... Havalar çok sıcak, iyi gelir... >> Daum:1 Aykut:1 Hani derler ya, "Dakika 1, gol 1" diye... Hah işte tam öyle... Aykut dedi ki; "Alex, kaptan olarak zamanında gelmeliydi..." Daum dedi ki; "Ben Alex'e telefonda program vermiştim, hazır geldi..." Al sana "Anlaşma-Uyum"... Sizce aynı telden mi çaldılar? Bence ilk golü Aykut attı, ama sonra yedi... Alex mi? O zaten ezelden golcü değil mi? >> Hoş geldin Arda! Galatasaray, henüz 22 yaşındaki yıldızı Arda Turan'ı yeni kaptanı olarak ilan etti. Kimileri Metin Oktay ruhunun dönüşü olarak yorumladı bu kararı... Zaten Başkan Polat da "Takımı Arda'nın etrafında oluşturacağız" demişti. O söz bu uygulamanın habercisiymiş meğerse... Özetle Arda'nın genç yaşta omuzlarına tarihi bir yük konduruldu. Taşır mı? Taşır taşımasına, ama Arda'nın beyni şimdi ayaklarının yanı sıra bütün hücrelerine de emir yetiştirmek zorunda kalacak. Futbolu olumsuz etkilenir mi? Eh, Hüsamettin'in transfer taksiti, Necmettin'in primi peşinde koşarken, teknik direktörle diyalog kurmaya çalışırken, Abuzittin'in aile problemini çözmeye çalışırken ister misiniz, çizgide attığı o nefis çalımları unutuversin... Aman Arda sakın ha! >> Altan Tanrıkulu ve Mevlut Tezel safsataları! Mevlut Tezel diye bir imza Hürriyet'te, artık gençlerin müthiş yorumcular olduklarını vurgulayıp, Hıncal Uluç'un 90 Dakika'sının sonunun bundan geldiğini yazmaya çalışmış. Hadi yaaaa! Haaa bir de Uğur Vardan diye birinin de Ömer Üründül'ün de 1950 Maracana yorumu yaptığı şeklindeki eleştirisini yazısının içine eklemiş. Mevlut zat-ı muhteremleri böyle diyor... Bak Mevlut; Sizin genç takımdan birinin ne yaptığını yazayım da belki utanırsın... Söz konusu Altan Tanrıkulu'dur. Yapı Kredi Bankası, tutmuş, "Üç Büyükler"in tarihini bu gencin önderliğindeki bir ekibe hazırlatmış. Tabii skandal da peşinden gelmiş... Altan kardeş, Fenerbahçe tarihinin önemli futbolcuları bölümüne, Basri, Can ve Lefter gibi fenomenlere 7 yıl kaptanlık yapmış koca Naci Erdem'i layık görmemiş. Yaaa! Yuh yani! Ben de yaşlılardanım, ama bende daha neler var Mevlut birader... Ya sende?