Sağ ol Zico!

Fenerbahçe Teknik Direktörü Zico, Denizlispor maçından sonra, "Teknik adamın saha içi katkısı çok azdır" şeklindeki demeci ile, benim öteden beri iddia ettiğim ve son üç-dört aydır tek kaldığım, "Stajyer" yakıştırmasını kendi ağzından onaylamış oldu. Sağ ol Zico! Oysa, üç oyuncu değiştirme yeniliğinin ardından, FIFA ve UEFA teknik raporlarında, teknik adamların böylesine biçimde bir takımı yüzde otuz oranında yenileme şansıyla, etkilerinin yüzde 40'a çıktığı kabul edilmişti. Ama "stajyer" Zico, henüz oraya gelmediğini açıklayarak bana büyük katkıda bulundu... >> Hıncal Uluç'un iki M'si... Hıncal Uluç Ağabey, geçtiğimiz perşembe günkü köşesinde, iyi gazetecinin iki M üzerinde yoğunlaşması gerektiğini yazmış... Bunlardan biri merak, diğeri ise mantık... Merak etmeyen, mantık da yürütemeyeceğine göre gazeteci olamazdı. Doğru söze ne denir? Ama Sevgili Hıncal Ağabey, bu "merak" işinde, kendi ifadeleriyle henüz sınıf geçememiş gibi görünüyor. Neden mi? Eh, her yazısında "Spor basınında tek kişi yazmadı, söylemedi" diye geçmiyor mu? Demek ki, merak edip, özellikle bazılarının yazılarını okumuyor, ekran söylemlerini dinlemiyor... Yok, merak edip okuyor, dinliyorsa, o zaman yazıp söylesin... Öyle değil mi, ağabey? >> Bu adamları siliniz! Biri çıktı, Beşiktaş'ın Rizespor'a yatacağını iddia etti. Üstelik de, savcılığa suç duyurusunda bulunmuş... Vah ki vah! Üstat, şike kelimesinin hâlâ yasalara girmediğinin de farkında değil... Ama çamur at, ya da Bursa'ya sempatik görün ki, yarın yeniden yönetime dalasın... Ayıp! Belgesi olmayan bu rezilliklere dalmasın! Bu kafaları ülke sporundan tamamen silmek gerekir... Az kalsın unutuyordum; Beyefendi, ne oldu Rizespor-Beşiktaş maçı? >> Hipokrat Fenerbahçe'ye uğramadı mı? Doktorların ünlü yemini Hipokrat yemini ya... Bu yemin sanki Fenerbahçe'ye uğramamış gibi... Ben gazetelerin yalancısıyım... Diyorlar ki, "Fenerbahçe takımıyla ilgili doktorların sakatlıklarla yaptıkları tek bir açıklama yerine oturmadı..." Yalan mı, değil mi bilemem ama, kimi o hafta oynar diye beklediysek, altı ay falan ortadan kayboldu... Şimdi akla iki soru geliyor; Birincisi, doktorlar sahiden yanılıyorlar mı, yoksa onları öyle açıklama yolunda birileri mi yönlendiriyor... Hayli ilgi çekici... >> Atan atana! Bağış Erten adlı, şapka figürlü kardeşimiz, Avrupa'nın, Volkan, Gökhan, Lugano, Uğur, Aurelio, Alex, Deivid ve Semih için ağız şıpırdattıklarını yazmış. Gerçek ne? Oynamayan Önder gitti, Aurelio zaten eski mesele... Göreceğiz bakalım, ağızlar ne kadar şıpırdayacak? Nasıl olsa meydan boş, sallayın, sallayın ki Fenerbahçe'nin sırtından tiraj ve reyting kapmaya devam edin... Spor medyası bunu yapınca, Fenerbahçe de, Henry, Eto'o, Ronaldinho'nun isimleriyle anılmaktan hoşlanır hale geldi... Doldurun, mandalina Bodrum'un... >> Beşiktaş, nereye koşuyor? Sinan Engin kardeşim diyor ki, "Ben göreve geldiğimde transferler bitmişti... Şimdi kolları sıvadım..." İyi güzel de, Gordon alındığında Sinan kardeşim neredeydi? Holosko, 5 milyon euro eder mi? Sinan kardeşim bu kadar paranın, makine hariç, kaç günde sayılabileceğini tahmin edebilir mi? Doğrusu çok merak ediyorum Beşiktaş, yerli, yabancı nasıl bir yenilenme gerçekleştirecek? Eh, başkan da kongreye kadar gitmeyeceğine göre, sizce bu son dört senelik filmi yeniden mi görürüz, yoksa daha değişik mi vizyona girer? Bekle, gör... >> Çift santrforlu Galatasaray fark yer! Önümüzdeki derbi için de iki satır yazalım dedik... Bazıları, Galatasaray'ın çift santrforla oynamaması halinde hüsrana uğrayacağını iddia ediyor... Ben de tam tersine, tek uç adamı, arkasında Lincoln'le oynarsa şansının olduğunu söylüyorum... Çift uç adamlı Galatasaray'ı, günümüz Fenerbahçe'si rahat rahat yener... Futbolda iddia girmeyi sevmem ama, uçmayı da hiç mi hiç sevmem... >> MHK ateşle oynuyor Oğuz Sarvan Hoca ve ekibinin son haftalardaki atamaları ciddi şekilde bir kere daha gözden geçirmelerini öneriyorum. Selçuk Dereli gibi FIFA'nın TOP Class'ına aday bir hakemi, mahkemelik olduğu şampiyonluk adaylarından birinin rakibi olanının maçına tayin etmek çok mu doğru? Bu, bir hakemi harcama adına atılmış bir adım gibi görünüyor. Beşiktaş'ın penaltılarını vermeyen Abitoğlu'nun hemen ertesi hafta F.Bahçe maçına tayini bu hakemi öne çıkarmak mıdır, yoksa erken yolculuğa postalamak mıdır? Aman Oğuz Hoca dikkat!