Antalya'da süregelen ekstra play-off maçlarına televizyon karşısında dikkat kesiliyoruz. Bunu yaparken maçlarda kalite aramıyoruz. Çünkü adeta bir ölüm - kalım mücadelesi veriliyor. Ama ilk iki günde çok sevindirici, Türk futbolu adına gurur verici bir oluşumla da tanıştık. Bir zamanlar F.Bahçe forması içinde şampiyonluk yaşamış, daha sonra teknik adamlık mesleğinde müthiş araştırmacı ve yenilikçi olarak tanıdığım Coşkun Demirbakan, Sakaryaspor'u dörtlü alan savunması ile oynatıyor. Yani G.Saray'ı büyük takım konumuna sokan, Avrupa şampiyonu yapan sistemle... Hem de, tek maçlık eleminasyon sistemi içinde büyük riskleri göze alarak... Bu sebeple Coşkun hocayı, Fatih Terim'den sonra bizlere çağdaş sistemi sunduğu için, sonra da Sakaryasporlu yöneticileri böyle bir hocaya görev verdikleri için ve sonra da yeşil-siyahlı futbolcuları büyük bir inanç ve hırsla sistemi sahada uygulamaya çalıştıkları için kutluyorum. Tabii ki; böyle yenilikleri desteklemek ve peşinden gitmek de gerekir. Maçı TRT televizyonu yayınladı. Ömer Üründül kardeşim de yorum yaptı. Ama ilk yarıda Sakaryaspor'un çağdaş sistemle oynadığını vurgulamadı. Hemen devre arasında aradım ve "Aman Ömer bunu atlama... Türkiye'nin böyle yenilikçi hocalara ihtiyacı var. İkinci yarı başlarken, dörtlü alan savunmasını vurgula." dedim. Ömer de ilk yarıda fark edememiş. Belki de iki maçı ist üste yorumladığı için yorulmuş olabilir. Ama ikinci yarının hemen başında Coşkun hocanın Sakaryaspor'u çağdaş sistemle dörtlü alan savunması içinde sahaya sürdüğünü belirtti. Ve maç sonunda da beni arayıp, "Yedi - sekiz telefon geldi. Herkes bunu vurguladığım için önce beni, sonra bunu gerçekleştiren Coşkun hocayı tebrik ettiler. İyi ki, hatırlattın ağabey" şeklinde konuştu. Evet, Türkiye'nin Coşkun Demirbakan gibi gerçekçi, çağdaş hocalara ihtiyacı vardır. Şansla, eski metodlarla, bir - iki futbolcunun hünerine dayanarak başarılı olanlar sadece ve sadece kendilerini değil, camialarını da kandırırlar. İşte Fatih Terim'in büyüklüğü buradadır. Zaten bunu Avrupa da kabullenmiş, dünyanın en büyük firmalarından olan Milan Kulübü milyonlarca dolara kurduğu takımı bu hocaya teslim etmiştir. Milli Takım'da da Şenol hoca dörtlü savunmayla oynama cesaretini göstermiş, yoluna da devam etmektedir. Yenilikçilere gönlümüz sonuna kadar açıktır. Yeter ki, kulüplerimizin kafaları da çağdaş gelişmelere açık olsun! Ama nerede o kafa?.. Coşkun Demirbakan'ı bir kere daha kutluyorum ve onu alnından öpüyorum.