Schalke başkanının yediği halta bakın!

Schalke başkanının yediği halta bakın! Schalke 04... Hani şu F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ndeki en son rakiplerinden... İşte bu kulübün başkanı, F.Bahçe'nin Teknik Direktörü Daum için geçenlerde şöyle bir demeç verdi : "Daum, Alman Milli Takımı'nın Teknik Direktörü olamaz..." Bana ne... Ama gazetelerinin sayfalarına Daum'un en büyük futbol firmalarından teklif aldığını yazanlara duyurulur. Acaba bazı futbol simsarları, bakın menajerler demiyorum, bu haberleri yazanlarla birlikte mi tezgahlıyorlar? Desenize yiyen yiyor, hem de afiyetle... Eh, Bon Appetit! Metin Tokat rötar yapmadı mı? FIFA kokartlı hakemlerimizden Metin Tokat, Ulusoy'un Başkanlığı ile bir zamanlar kader birliği yaptığı Çulcu'nun MHK'nın başına geçişini içine sindiremediği gerekçesiyle düdüğünü bıraktı. Bana ne... Ama, aynı Metin kardeşimin, elle atılan golleri, elle önlenen golleri, burnunun dibinde cereyan eden açık ve net penaltıları görmediğinde düdüğü bırakması daha şık olmaz mıydı? Komplocular! Efendim; Ankaraspor ve Trabzonspor, Ulusoy'u destekledikleri için kayrılacaklarmış... Kimler mi söylüyor? Ülke futboluna yılları vermiş ve demek ki bu süreçte bizi kandırmışlar... Eeee, Ankaraspor düşerse, Trabzonspor UEFA'ya katılamazsa ve hatta hatta Türkiye Kupası'ndan elenirse, sokağa çıkmaya yüzünüz olacak mı? Vallahi ben de bunu çok merak ediyorum... Kara listenin büyük kaybı! F.Bahçe'nin Antucom sitesi geçenlerde basın mensuplarından oluşan, içinde bendenizin de bulunduğu bir kara liste yayınlamıştı. O listede yer alan Serhat Ulueren, sanıyorum ki, artık beyaz listeye aktarılır. Mutlu yıllar! Bana bir milli savunma bulun! Milli Takım'ın Avrupa Futbol Şampiyonası eleme grubu rakipleri belli olduktan sonra, medyada bir kıyamet koptu ;"Harika, lokum gibi grup..." Hatta Milli Takım'ın hocası da buna yakın bir reaksiyon sergiledi. Şimdi ben de, hem hocaya, hem de medyaya istedikleri kadar bir süre tanıyorum... Ne için mi? Milli Takım'a bir kaleci ve içinde Alpay'ın bulunmayacağı bir geri dörtlüyü, alternatifleri ile birlikte bulmaları için... Buradan bakın bakalım, o kadar kolay mı gözüküyor? Rıdvan'a bir soru... Rıdvan, NTV'de, Ailton ve Youla transferlerini bir kere daha eleştirdi. Haklıdır. Ancak, biri, birilerinin icraatını eleştirirken, kendisinin aynı hatta arıza yapmamış olması gerekir. Şimdi soruyorum; Sevgili Rıdvan, Johnson ve Preko'yu alalım, Avrupa Kupası'nda final oynarız... Sonra da bunları 20 milyon dolara Real Madrid'e satarız dedin mi, demedin mi? Kime mi? Şükrü Birant'ın, Büyük Kulüp'teki oğlunun düğününde, Engin Verel ve eşi, Necdet Ersoy ve birkaç konuk önünde Sayın Başkan Aziz Yıldırım bize açıklamıştı da... Hani biz onun yalancısıyız... Habercinin müthiş haberleri! Yeni genel yayın yönetmeni haber de haber diyor... Ben de gazetesinin sayfalarına pür dikkat kesildim... Geçtiğimiz hafta, Federasyon ligleri de ertelediğinde, habercinin spor sayfasının sol altında, 6 sütuna, elverişsiz hava koşulları nedeniyle "Lig de ertelendi..." başlığı ile bir haber yer alıyordu. Karşısındaki üç sütunda ise, "F.Bahçe, Cuma akşamı mücadele edeceği rakibi Diyarbakırspor'a karşı, Diyarbakır'daki hava koşullarına uygun olarak, karda çalıştı. Çünkü orada sıfırın altında 22 derecelik bir soğuk var " haberi vardı. Yani aynı sayfada, yan yana... Habercilik de böyle yapılır yani... Necati; eksik yaptın! G.Saraylı Necati, Konya dönüşü uçakta omzuna yumruk yedi veya darbe aldı... Sarı-kırmızılı kafile saatlerce Konya'da kaldı... Sonra baktık, Necati, bu menfur olayın tarafını veya taraflarını affetmiş... Olmadı! İbret-i alem için bu eylemin failleri ceza almalıydılar. Ne güzel iş be! Hem aç, hem susuz oynayacaksın, hem de tekme-tokat yiyeceksin... Futbol bitmiştir, Allah basketbolu korusun! Trabzon'dan gelen haber tüyler ürpertici... Fatih'le Gökdeniz'in otomobilleri kurşunlanmış... Yetmiyormuş gibi, Fatih'in eşinin otomobili ile Gökdeniz'in dükkanı da mermi delikleriyle doluymuş... Kim yaptı? Kimilerine göre mafya... Bilmem... Ama bildiğim bir şey var ki, Türk futbolu, neredeyse tüm üniteleri ile sizlere ömür... Dün Fatih Tekke'yi silah taşıdığı için kınayanlar, şimdi Mısır Çarşısı'na gidebilirler. Allah'tan o gün, Fatih'i tek kusursuz gören, belki de bendim... Ve de Allah'tan basketbol ayakta duruyor. Efes'i ile, Ülker'i ile Avrupa'da da fırtına gibi... Bu hafta lig yoktu... Vallahi öksüz kaldık sanki... Beşiktaş emin ellerde! Ailton, Youla ve Pancu'yu, kiralık da olsa, postalayan Beşiktaş, bunların yerine yeni ve de kaliteli yabancılar alır mı? Ya da ummadık bir yerli transfer patlatır mı? Bunları düşünürken, bir de baktık ki, Trabzon'a yaramayan Jun'u kiraladı... Haaaa Jun, Beşiktaş'ta muazzam işler yaparsa, ne ala... Yok yok öyle değil kazın ayağı... Şayet böyle olursa, mal Trabzonspor'un... İsteyin bakalım kafa kağıdını, size kaç liradan kapı açarlar... Yok, Jun, aynı Trabzonspor'daki gibi siftah yapamazsa, o zaman da adama acayip sorular sorarlar... Yani iki ucu kaka değnek... Yani buradan bakınca, müthiş bir yönetim ustalığı görünmektedir. Ama iş federasyon seçimi falan oldu mu, Beşiktaş'ın kimse sollayamaz... Eeee, devir değişti... Yabancılarla başımız dertte! Uluslararası Futbol Tarih ve İstatistikçileri Federasyonu, son yaptığı bir değerlendirmede, Hakan Şükür'ü, faal gölcüler arasında dünya beşincisi göstermiş... Rakamlar şu : 466 lig maçında 248 gol... Hani şu bizim Hakan Şükür gol atamaz diye yazıp sallayanlar çatlasın diye... Adamlar da nelerle uğraşıyorlar? Ona buna büyük kulüplerden transfer teklifi yağdıranlara duyurulur. Hiç böyle haber okudunuz mu ? Haberci genel yayın yönetmenin gazetesinde, geçtiğimiz Pazar müthiş bir manşet vardı... Daum'un rüyası Totti... Koca bir Totti fotoğrafı ile haber süslenmiş... Mizanpaj harika... Ama haberin içeriği... Felaket... Haber üç ara başlıkla sunulmuş... Son ara başlığın altındaki paragrafta Totti'nin, F.Bahçe'ye gelmesinin adeta mümkün olamayacağı yer alıyor. Ne habercilik değil mi? Elalemin rüyasından da ancak böyle manşet çıkar... Çıkar mı? Çıkar çıkar... Bizde çıkar... Bizde kuş da, civciv de çıkar... Eto'o'yu, Türkiye'ye kim istemedi? Barcelona'nın ve de Kamerun'un gol makinesi, şu anda dünyanın en iyi uç adamı olarak gösterilen Eto'o, Türkiye'de hangi kulübün kapısından döndü? Kadıköy'de hangi berber dükkanında iki gün oturup bekledi? Hangi yabancı hoca Eto'o'yu idmanlara almayı kabul etmedi? Eto'o'yla birlikte yine Kamerun Milli Takımı'nın kaptanı G. Saraylı Song, şu anda Chelsea'da oynayan Geremi ve de Espanyol'un kalecisi Carlos Kameni son anda hangi takımın formasını giymekten döndüler? Hangi teknik adam, "Afrikalılar disiplinsizdir, profesyonelce davranmazlar, bu nedenle takımımda Afrikalı istemem" deyip bu dört futbolcuya kapı kapattırdı? İsimleri sırayla yazıyorum: Otto Bariç, menajer Herve Cinda, menajer Ali Kemal Okay, Kadıköy Moda'daki Süleyman Kuaför, Sadettin Saran, Aziz Yıldırım ve Daum... Detay mı? Bu ibret vesikasını müstakil bir haber yapacağım... Pek yakında! Muhalefetin şık sesi! Jun'un kiralanışından sonra Beşiktaş'tan bazı sesler çıkmaya başladı. Muhalefet lideri gibi görünen Fikret Orman, "Beşiktaş pilot takım mı" yakıştırmasıyla bence söylenebilecek her şeyi söyledi. Şaşırtıcı olan şu ki; Beşiktaş'ın tarihinde ilk defa böylesine bir çöküşe karşı fazla bir ses çıkmıyor. İster misiniz şişip şişip patlasın... Bitmeyen senfoni! Futbol Federasyonu Genel Kurulu sonuçları itibariyle bitti de, ama vıdı vıdısıyla sanki hiç bitmeyecek gibi. Sayın Bakan, Ulusoy hakkında suç duyurusunda bulunmuş bile. Kendisine hükümetin en iyi vazife yapan elemanı olarak artık madalya verilmelidir. Şekip Mosturoğlu dostumuz, kendi yönetimlerine on üzerinden beş bile vermezken, aynı ekibin yarısının Bermek'in listesine girip kaybetmesi, sizce hayır mıdır? İsviçre olaylarında Alpay'ın bütün ihaleyi üzerine almasının istendiğini öğrendim. Ehh çocuk aslan gibi... Kolay kolay yıkılmıyor. Devam edeceğiz...