Selçuk Kardeş senin yerin orası değil...

Selçuk İnan baktım Kasımpaşa’nın teknik direktörü olarak sahaya çıktı. Hani şu Trabzon’da, sonra da Galatasaray ve de millî takımda efsaneleşen futbolcu... Bence bu değerli ismin asıl yeri o kulübün genel menajeri, futbol şubesi baş sorumlusu olmalı... Hani benden söylemesi... Çünkü bence o çok değerli bir futbol adamıdır... 

 

Kaleci, kaleciden iyi anlar!

 

Son derece doğaldır. Eski ve çok ünlü bir kaleciden başkası günümüz kalecisinden doğal olarak en iyi anlayan kişiden başkası olamaz. Yani Şenol Güneş hocadan söz ediyorum. Ve Beşiktaş’ta yeniden göreve gelince kaleyi Mert’e teslim etti. Eh Mert de hocasını hiç mahcup etmedi... Baksanıza cumartesi akşamı maçı kurtardı.

 

İkili averajdan haberin var mı Jesus?

 

Diyelim ki Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki çekişme sonunda zirvede üç puan önde Okan’ın takımı... Ve de Fenerbahçe de deplasmanda, yani ikinci yarıdaki maçı 2-0 kazandı. Bitti mi lig eşit puanlarla... Kim şampiyon olur? Tabii ki ilk maçı 3-0 kazan Galatasaray... Acaba Jesus ve yönetiminin içinden bunun farkında olan var mı? Daha doğrusu böyle bir uygulamadan haberdar mıdırlar? 

 

Itoudis ve Ataman dikkat!

 

F.Bahçe Beko ve A. Efes basketbol takımlarının hocalarını uyarmak istedim bu hafta... Ben bu satırları yazarken biri altıncı, diğeri yedinci idi puan cetvelinde... Yani Euroleague play-off’a girememe sınırındalar... Oysa iki takımın da bu zorlu ligde şampiyonlukları vardır. Hele hele Anadolu Efes... Son iki sezonun şampiyonu değil mi? Neyse ki Fenerbahçe son maçında Yunan rakibini yenerek bir sıra yükselmiş.

 

Jesus dersini aldı mı?

 

Okan Buruk hoca ki bu ligde hem de Başakşehir ile şampiyonluğu vardır, bilinmez ve bulunmaz Hint kumaşı olan Jorge Jesus’a esaslı bir ders verdi. Rakibin yapısına göre maçı, yani oyunu organize etmek... Kendi sahanda çabuk toplanma ve kazanılan veya sunulan toplarla çabuk ve derin hücuma geçmek... Jesus mu ne yaptı? Harika bir seyirci idi... Tamam da bakalım dersini almış mıdır acaba? 

 

Okan Hoca’nın sürpriz forveti!

 

Baktık ki Galatasaray’ın ileri ucunda Rashica, Barış ve Kerem var... Hani Icardi, Gomis ve Seferoviç’ten biri?.. Yok! Herkes şaşırdı. Ama gördüm ki, Okan Hoca yine üçlü kurulmuş savunmayı bu hareketli, süratli ve çabuk adamlarla önce yıldıracak ve sonra da vuracak... Öyle de olmadı mı? Rakibi iyi analiz etmek budur işte... 

 

Yine mi ofsaytımsı?  

 

Galatasaray bir gol attı ve sayılmadı. Şu açık ofsayt olan ve iptal edilen ikinci golden söz etmiyorum. Benim dediğim iptal edilen birinci gol... Uzun incelemeler, uzun muhabbet sonunda iptal kararı çıktı. Acaba diyorum bunda da “ofsaytımsı” bir durum mu vardı? 

 

Trabzonspor tarihine ağır darbe!

 

Bendeniz Trabzonspor’u Fenerbahçe’ye kan kusturduğu kupa maçından beri izlerim. O zamanlar şimdiki adı ile Süper Lig’de değiller idi. Bir alt ligden gelmişlerdi oralara... Büyüdüler, büyüdüler ve de dördüncü büyük oldular. Ama şimdi? O Trabzonspor tarihinde hiç son üç maçtan ikisinde dokuz gol yemişlik var mıdır? Evet tam dokuz gol!  Olacak şey mi? Merakım odur ki, yönetim, başkan ve Avcı ne karar alacaklardır! Zaten bu sezona şampiyon takımdan 16 oyuncu gönderip yerlerine 12 yeni oyuncu almışlar. Böyle transfer politikası olur mu bu? 

 

Yaşasın transfer!

 

Maalesef ara transfer dönemi başladı. Der demez gazetelere manşetler oturmaya başladı. Eh ne de olsa kulüplerimizde çuvalla para var. Zaten bazılarının mekânlarından petrol çıkmış galiba... Veyahut da doğalgaz... Eh böyle başa böyle tıraş... Acaba nerede ülke futbolu? Hani millî takım falan... Kulüpler mi? Of sıkıldım be! 

 

Başakşehir’in niyeti bozuk!

 

Emre’nin takımı ciddi rakiplerden Adana Demirspor’u da yendi. Ve de zirveye iyiden iyiye sokuldu. Eh bu takımın yakın geçmişte bir şampiyonluğu yok mu? Hani malum takımlara bir hatırlatma olsun diye yazdım.