Sen çok yaşa Öcal ağabey!

Benim kısa süre de olsa Tercüman’da müdürlüğümü yapmış Öcal ağabeye öteden beri çok büyük saygı duyarım. Hele hele 16 Eylül günü bu sütunlarda TSYD ile ilgili çıkan yazısını okuduktan sonra... Derneği yol geçen hanı haline getiren çok çağdaş (!) günümüz yönetimi yarınlarda bunun günahını acaba nasıl ödeyecektir? Ben o dernekte yönetici iken, yıllarca Saint Joseph’te yan yana oturduğum, aynı zamanda semtten de arkadaşım Aydın İrgen’i bir kimya firmasına müdür olduğu için üyelikten çıkarmıştım. Yine masasını, seyahatleri paylaştığım ağabeyim Erdoğan Şenay’ın da çıkarılmasında başrolü oynamış, bu yüzden rahmetli İslam Çupi ki, o dönem başkan vekili idi, iki sene yönetime katılmamıştı. Ey TSYD yönetimi; bizim mahallede bir berber Murat var ki, vallahi hepinizden iyi futbolu bilir. Onu da alın bari be!

Trafik polisliği kapandı mı?
Benim ehliyetim yok. Zaten araba kullanmasını da Allah’a şükür ki öğrenmemişim. Ama otobüs duraklarına park edenlere, Kadıköy Söğütlüçeşme’den Boğa’ya kadar yarım saatte gidilmesine yol açan utanmaz iki sıra parkçılara, oradan da çarşı durağına aynı işkenceyi çektirenlere, motosikletlerle insan hayatı tehdit eden canavarlara yapacak bir şeyiniz yok mu, ey trafik polisleri? Sizin maaşlarınızı vergileriyle ödeyen bu vatandaşa bu işkenceyi nasıl da reva görürsünüz?

Sabri’ye ayıp ediyorsunuz!
Galatasaray, Denizli Hoca’nın dibe vurdurduğu fizik kondisyonu neredeyse yüzde 75’lere yükselterek bir maçı daha kazandı. Fazla pozisyona girmeden. Ve de anlı şanlı ekran yorumcuları bu maçta bile Sabri’yi hedef aldılar. Ayıp yahu! Adam 14 senedir tonla para dökülen bütün sağ bekleri ekarte edip oynuyor. Aynı formanın içinde 502 maç oynamış. Milli Takım formasını da 44 kere giymiş... Siz eski futbolcu şimdiki yorumcular, var mı böyle bir geçmişiniz?

Bir Selin hanıma bakın, bir de Süleyman beye!
Sporun dışındayız gene... CHP’li Selin Soyak Böke (Acaba Fenerbahçeli eski kaleci Hüsamettin ağabeyle bir akrabalığı var mı?) hanım Yenikapı oluşumu için “Sahte miting ruhu” demişler. Peki, sizin genel başkan neden sahtecilerin yanında idi? Acaba kendilerinin de ruhu sahte mi? Bir de Süleyman Soylu’ya bakınız! Menderes’i anmada yaptığı konuşmayı tüylerim diken diken ve zaman zaman nemli gözlerle dinledim... İşte iki partinin mensupları arkasındaki kalite, mantık ve de mana ve öneme yönelik konuşma özelliği...

Deplasman yasağı palavrası!
Hiç kimse darılmasın, kızmasın, bu satırların yazarı bu köşede, Kulüpler Birliği deplasman yasağı ile ilgili konuştuğunda, “Bu sadece bir tavsiyedir. Yaptırımı olamaz” diye yazmış, ama benim spor medyam ekranı ve gazete sütunlarıyla bunu bir devrim olarak duyurmuştu.  Şimdi ne oldu beyler? Yine mi şiştiniz? Ne olur biraz ders çalışınız!

Arda!
Arda Turan, yani bizim şu an için en kıymetli ihracatımız... Geçenlerde NTV Spor’a konuk oldu. Saydı da saydı... Bak Arda; sen artık uluslararası bir değersin. Böyle bir dipten saldırı içeren açıklamalar yapacaksan, bir basın toplantısı düzenleyeceksin. NTV’yi kutlarım ama öyle bir isme teslim olmayacaktın. Ben bu gün bir gazetenin spor müdürü olsaydım, senin o açıklamalarını tek sütunda zorla görünür bir yere koyardım. İspanya’da bari bunu öğrenseydin...

Emenike’ye işkence!
Yok yok öyle bıçakla, kırbaçla, ipe çekilmekle falan değil bu işkence... Bu işkence futbolla... Yani Dirk Advocaat adlı emekli hoca, boş sahaya toplu, topsuz koşu yapabilecek bu futbolcuyu, rakip, savunmasına 10 kişi ile çekildiğinde, yani hiç boş saha kalmadığında oyuna alarak yapıyordu. Ben bu satırları daha önceki iki-üç maçta da yazdım. Şimdi soruyorum sayın Hollandalı; Kasımpaşa karşısındaki Emenike, yani deplasmanda, kime işkence yaptı? Tabii ki rakip defansa... Sanırım görmüşsünüzdür...

Beşiktaş ekonomisi!
Yok yok transfer politikasından, Gomez’in bonservis işinden veya oyuncuların ücretlerinden söz etmeyeceğim. Diyeceğim şudur ki, Beşiktaş takımı Benfica dönüşü, ilk yarısını 2-0 önde kapattığı Akhisar deplasmanının ikinci yarısının büyük bölümünde aktif dinlenme yapmıştır. Ama siz yorumcular bunu bile anlayamadınız. Acaba iyi savunma yapan Olcay, 59. dakikada çıkıp yerine Tolgay niye girmiştir? Çalışın biraz çalışın!