Şenol Hoca sen ne yaptın öyle?

Beşiktaş, Konya’da talihsiz bir gol yiyerek başladığı maçı son saniyede attığı golle 2-1 kazandı. Bizim genç takımın hocası Suat Baba derdi ki, “Son düdük çalmadan maç bitmez...” Ne kadar haklı imiş değil mi? Peki, Beşiktaş’ı yenilgiden beraberliğe çıkaran Cenk Tosun uzatmada, yani maç biterken oyundan çıkar mı Şenol Hoca? Hani öne geçmiş isen tamam da... Daha önce yaptığı iki değişiklik de beni şaşırtmadı değil... Acaba Konya’da sert esen bir rüzgâr mı vardı ki, Hoca’nın başı döndü? 

 

Jesus Usta neden dörtlüye döndün ki?

 

Kadrosu en geniş takım tabii ki Fenerbahçe... Bu kadronun başında da bizim spor medyasının profesör ilan ettiği Jesus var. Ama kafaya koyduğu o üçlü ile çok yaktı takımını... Baktım bu defa Gaziantep karşısına dörtlü ile dizildi. Doğrusu da bu idi... Hele hele yeni stoper Samet de takımda ise... Neyse ki yine balık oltaya takıldı ve uzatmada maçı on kişi kalan rakipten yürüttün.

 

Okan Hoca’ya böyle sofra haaa? 

 

Galatasaray’ın teknik patronu Okan Buruk, bundan önce Akhisarspor’a kupa, Başakşehir’e da lig şampiyonluğu yaşatmıştı... Yani karşısında yanlış yaparsanız faturayı ödetir. Prof. Dr. Jesus’a da bunu yapmış idi, bu defa karşısında Volkan Usta vardı. Bizim futbol ne günlere kaldı? Düşünebiliyor musunuz yedek adam Mata iki gol attı bu maçta... Pardon bitmeden, Icardi bu defa ilk on birde idi... Anlaşıldı mı? Bitmedi, bu Okan Hoca kupada da yola devam ediyor... Hem de eksik kadro ile...

 

Güneş, Mert’e ne dedi acaba?

 

Mert Günok maçın en iyi oyuncularının başında geliyordu. Ama yediği o gol? Teknik adam Şenol Güneş zamanın en iyi kalecisi idi. Bir kalecinin geri pasını önce ayağının içi ile kesip sonra kullanması gerektiğini sanırım maç sonrası söylemiştir. Yani topun üstüne basmaya kalkmayın ey kaleciler!

 

Bir kaleci faciası daha!

 

Başakşehir kalecisi Volkan’ı iyi tanırım... Hatta öylesine ki bizim ASpor’la akraba bile oldu. Tecrübe ise var mı var. Peki sevgili dostum Volkan o golü nasıl yedin Bakasetas’tan? Bir dizini kırarak almaya kalksan dalganı bile geçerdin o şutla... Sonra Emre Hoca ve öğrencileri uğraşıp durdular maçı kurtarmak için...

 

Eczacıbaşı’ndan ağır darbe!

 

Boskoviç’in takımı Eczacıbaşı, sözüm ona iddialı takım Fenerbahçe’yi 3-0 yendi de... Hem de öyle bir yendi ki setlerde ağır farklar vardı. Kadın voleybolda hem millî takımda hem de Fenerbahçe’de kaptan olan Eda Erdem nerede idi?

 

Gaziantep’te rezalet!

 

Bir zamanlar şampiyonluğa oynamış olan ama tuhaf biçimde 3 farklı önde oynadığı maçı 4-3 kaybeden Gaziantep şimdi de ilk yarının bitimine dört gün kala yönetimsiz kaldı. Ayıp yahu! İnsan beş gün daha sabreder... Sonra da teknik adam kırmızı kart veren hakemi eleştirir. O kadronun başına gelene bakınız! Yok mu bu şirin ilimizde futbol işine sahip çıkacak birileri? Sakın ha eski belediye sorumlularına falan sarılmayınız!  

 

Ağzına sağlık Josef!

 

Yukarıda ismi yazılı futbolcu son Beşiktaş maçında takım kaptanı olarak sahaya çıktı. Çok yakışmış idi. Hakkı idi de... Ama maç sonrası verdiği kısa demeç her şeyden önemli idi. Ne mi? “İnternet insanlara ihtiyaçları için yardımcı oldu ama aptalların da sesi oldu...” Alnından öperim Usta! 

 

Ne casusu Avcı Hoca?

 

Trabzonspor teknik patronu Abdullah Avcı maç sonrası, “İçeride bir casus var...” demez mi? Ben bu işte 55 senenin içindeyim. Hiç böyle bir çıkış görmedim hayatımda... Sen onca yanlış yap, maç kaybet, sonra da içeriden birilerini hedef göster... Merakım odur ki, Trabzonspor Başkanı ve yönetimi ne diyecek? Eskiden olsaydı ne mi olurdu? Yazmak içimden gelmedi be! 

 

Beşiktaş Aboubakar’a sarıldı!

 

Hem gazetemde hem de ekranda, hep yazarak, hep söyledim. Ne mi? Eski başkan ve yöneticilerin yerinde yeller esiyor diye... Hele hele Süleyman Seba’nın Beşiktaş’ta... Bu Aboubakar nasıl gitmişti ki, özlenip geri alındı? Sakın ola ki yeni bir eylemde kızıp öfkelenmeyiniz! Şenol Hoca’m sen bu icraata nasıl razı oldun?