Spor gazeteciliği ve ikinci devrim!

A -
A +

Bir yazım vardı; Milliyet'in, 40 yıldır arkada okurlarına sunduğu spor sayfasını içeriye aldığı günlerde... Yazının bir bölümünde, bu icraatla, spor gazeteciliğinin duayenlerinden, hatta devrimcilerinden rahmetli Namık Sevik'in ve de spor gazeteciliğinin ivme kazanmasında baş role soyunmuşlardan yine rahmetli Abdi İpekçi'nin kemiklerinin sızlamış olabileceğini dile getirmiştim. Ve de bizim spor gazeteciliğinin, vitrinde sadece Türkiye Gazetesi'nde kaldığı, yaşadığı gerçeğini vurgulamıştım. Spor yazarları camiasından bu yazı sonrası çok olumlu tepkiler aldım. Peki, spor sayfaları genel bilgilendirme üzerine kurulu gazetelerde nerede yerini almalıydı? Acaba benim bu yazım gereksiz, anlamsız mıydı? Ne olurdu ki, spor sayfaları gazetelerin içine sıkıştırılsaydı? Sorulara, bundan yıllar önce, yani Sevik'ler, İpekçi'ler döneminde, birileri çıkıp da, "Evet" dese, çok da haksız sayılmazdı hani... Çünkü; ülke sporu, ata sporu güreşin dünya, olimpiyat ve Avrupa şampiyonları ve de rahmetli Ruhi Sarıalp'ın 1948 Londra Olimpiyat Oyunları'nda elde ettiği bronz madalyadan başkaca bir ses getirici icraatta bulunamamıştı. Sadece ülke sınırları içinde, Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş'ın, yani Üç Büyükler'in yarışmaları spor hayatımızı renklendirebiliyordu. Ama Sevik ve İpekçi, belli ki, bugünlerin, ancak basında spora özel ve güzel bir yer ayrılabildiği takdirde yeşerebileceğini biliyorlardı. Değerli ustam Necmi Tanyolaç da, spor gazeteciliğindeki devrimin ufuklarını Tercüman'da daha da genişletip, rahmetli İslam Çupi'yle birlikte bu branşa edebiyat ve şiirsellik de kazandırmışlardı. Peki, şimdilerde genel bilgilendirme üzerine kurulu gazetelerde spor sayfaları nerede yerini almalıdır? Kırk sene önce gazetenin arka sayfasına geçilebilinmişse, bugün ön sayfada bile yer hak edinilebilecek konuma gelinmiştir. Çünkü; artık bu ülkenin Avrupa Şampiyonu futbol takım, dünya üçüncüsü Futbol Milli Takımı, Avrupa şampiyonu atleti, dünya ve olimpiyat rekortmeni haltercileri, birincilik kürsülerinde bazen arıza da yapsalar dünya, olimpiyat ve Avrupa şampiyonu güreşçileri, Avrupa ikincisi, dünya sekizincisi Basketbol Milli Takımı, sayısız Avrupa şampiyonu bayan voleybolcuları, Uzakdoğu sporlarında kürsüden inmeyen sporcuları vardır. Unuttuklarım varsa, beni bağışlasınlar. O kadar çok kazanıyoruz ki, bizim 60'lık beyin hepsini kaydedemiyor... İşte, spor sayfalarının, gazetelerin en müstesna yerinde yer bulmaları, bunu hak etmiş olmaları somut ve gerçek nedenlere bağlıdır. Yani başarılara... Gelelim sadede... Geçtiğimiz perşembe akşamüstü bizim mutfaktan Mazlum'la telefonda görüşürken, 36 yıllık emeği boşa vermemiş olmanın tarifsiz keyfini yaşadım. Mazlum'un verdiği haber şuydu: "Abi, 2 Haziran'dan itibaren, spor beş sayfaya çıkıyor..." Yani 20 sayfalık Türkiye, 24 sayfaya çıkıyordu. Bu dört sayfalık fedakârlığın yarısı da, yani iki sayfası spora veriliyordu. Mazlum devam etti: "Abi, artık daha çok yazı bekleriz." Sanki Mazlum demese, ben yazmayacağım... Mazlum'u göremiyorum ama, belli ki, iki sayfalık zamma çok sevinmiş. Bu, mutfağın ustalarını çok iyi bilirim ve tanırım... İki misli yük binecek ama, onlar daha büyük keyif almaya başlarlar. Mizanpaj refleksleri artar. Daha kısaca, sanatlarında yeni ufuklar açıp, vallahi keşifler bile yaparlar... Ben Mazlum'u yalnız bırakır mıyım? Böylesine bir mutluluğun tadına varmak için, onu duman edip, yazıya boğmaz mıyım? TÜRKİYE'de bu fedakârlığı yapan herkesi, gazetecilik mesleğinin spor branşında kim ter döküyorsa, hepsi adına kutluyorum. Ve de teşekkür ediyorum... Spor; Türkiye'de hem arka kapakta, hem de tam beş sayfa!. Kalk Namık abi kalk! Abdi bey, aramıza buyurun! Sevgili Necmi abi, hepimizin bayramı kutlu olsun! Ah Çupi ah, sağ olsaydın, amma yazardın haa... TÜRKİYE'nin değerli müdürü Sadık Söztutan'ın nezdinde, bütün meslekdaşlarıma hayırlı olsun diyorum... Allah kuvvet versin!

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.