Beşiktaş'la G.Antepspor'un sahneye koyduğu tempolu, agresif futbola ancak şapka çıkartılır. Diyebilirim ki; son yılların gerçek anlamdaki en büyük lig maçını seyrettik. İki takım da, günümüz futbolunun öngördüğü bütün işlevleri sahaya yansıttı. Bu tablonun yanı sıra maçın hakemi Ali Aydın da, 10 numaralık bir yönetim göstererek, hakemlik dersi verdi. Bu sütunlarda yaklaşık 2.5 aydan bu yana belki Türkiye'deki tek spor yazarı olarak Beşiktaş'ın şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olacağını sürekli vurgulamıştım. Çünkü Daum'un yönettiği her takımı bir fizik güç deposu haline getirdiği bir gerçekti. Buna alan savunmasına geçerek, orta sahanın fazla adamla kullanılma doğrusu eklenince, Beşiktaş bir sürat katarı gibi ligin zirvesine gelip kuruluverdi. Dünkü oyunda Daum savunmanın göbeğini üçlü gibi kurdu göründüyse de; topa sahip olunduğunda her iki kanattan da kaydırmalı hücum anlayışıyla beşli kurguyu dörtlüye döndürerek çağdaş futboldan örnekler sergiledi. G.Antepspor'un ikinci yarıda mağlup duruma düştükten sonra ekstra bir güçle oyun alanını parselleyişi, kapatışı ve savunmasından adam çıkartarak, maça ağırlığını getirişine karşı Daum, hemen tedbirini alarak Bayram'ı çıkartıp, Ahmet Dursun'u İlhan'ın yanına gönderdi. Bu değişiklik, G.Antepspor'a savunmasındaki eski kurgusuna dönme mecburiyeti getirdi. Bir boşluk anında da Ahmet Dursun'a da gol imkânı sundu. Yazımızın başında maçın hakemine özel bir bölüm ayırmıştık. Burada tekrarlamak istiyorum. Ali Aydın, hiç birşeyden etkilenmeyerek, pozisyonlara çok yakın kalarak, şapka çıkartılacak bir yönetim gösterdi. Bütün bu güzelliklere rağmen, 3-5 kendini bilmez Beşiktaş seyircisinin sahaya dalışı, sonra da ödüllendirilircesine tekrar yerlerine gönderilişi, gecenin güvenlik adına büyük ayıbıydı. Beşiktaş taraftarı büyük patlama yapan takımını şampiyonluğa taşıyabilmek için destek vereceğine, dünkü fiili saha basma olayıyla saha kapatma cezasına davetiye çıkartarak, adeta ihanet etmiştir. Beşiktaş, daha da iyi olacaktır. Hele ki; Nihat'tan gelecek parayla kulübeyi, ya da içerdeki 11'i alternatifli kılacak transferler yapılırsa, yeni bir G.Saray efsanesinin motiflerini görüp beklemek hayâlcilik olmayacaktır.