Efendim; Selçuk Yula, FBTV'de, Şükrü Saracoğlu Stadı'nda Japon yemeği Sushi'nin bile yendiği dile getirerek diğer kulüplere fark atıldığını ima etmek istedi. Ama aynı Selçuk Yula, Türkiye'de ilk defa bir takımın taraftarlarının polis ve güvenlik elemanlarınca ikiye bölünerek maç izlemek zorunda bırakıldıklarını da söylemeliydi. Üstü kaval, altı şişhane derler ya, aynen öyle işte... Yüz yıllık tarihinde, Fenerbahçe'nin hiç bir maçında, en krizli dönemlerinde dahi, Fenerbahçe taraftarı ikiye bölünerek maç izlememişti. Hatta Selçuk Yula'nın "Bay penaltı" olduğu sezonda bile... Bu trajik tablonun hazırlayıcıları şimdi Mısır Çarşısı'na uğrasınlar! Yanlarına şakşakçılarını da alarak tabii ki... > Ercüment Sunter'in harika numarası! Türk Telekom, Efes Pilsen'e yenilmesine rağmen, Avrupa Kupası'nda da yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Ercüment Hoca son Avrupa maçında çok ilgimi çeken bir son altı saniye numarası çektirdi. Yunan takımı, Telekom'um topu ileriye doğru oyuna sokacağını beklerken, top, Telekom'um sahasında altı saniye oyalandı ve maç bitti. Bilmem başka hocalar için de bir tüyo olur mu? > Bu adamın da sarı basın kartı var! Geçen hafta yerim kalmadığından bir olayı, birkaç yerden daha doğrulamak adına da bu haftaya bıraktım. Efendim; Star TV'nin haber müdür yardımcısı zat, Star TV'nin spor müdürünün odasındaki konuğa saldırıyor ve olayın büyüme tehlikesini eski bir FIFA hakemi araya girerek önlüyor. Ayıbın böylesi, bir sarı basın kartı hamili tarafından işlendiği için azap çekiyorum. Konuk, sizin amigosu olduğunuz kulüple ilgili bir iddia ortaya atmış olabilir. Kaldı ki, iddianın yalan mı, doğru mu olduğu da henüz kesinleşmedi. Ama siz, görev yaptığınız müesseseye gelen bir konuğa, hele hele bir sorumlunun odasında nasıl saldırırsınız? Basın konseyi, boş işlerle uğraşıp, birilerinin dolmuşunda dolaşacağına böyle şeyleri kınasın! > Canaydın'ın müjdesi! Galatasaray'ın Sayın Başkanı Özhan Canaydın, geçenlerdeki divan toplantısı öncesinde Riva müjdesini vereceği haberini uçurmuş. Veya birileri onun adına uçurmuş. Divan toplantısının hemen ertesinde gazetelere hücum ettim. Bırakın müjdeyi, Riva ile ilgili sıyırtma bile yoktu. Ama başkan, üç yeni arsa alınacağını müjdelemiş. Sakın Faruk Süren'in stat projelerine benzemesin bu da... O günlerde makete 20 milyon dolara yakın ödenmişti de... > Tigana duvara kafa atıyor! Olur ha, bazen insan kızınca kafasını duvarlara vururmuş. Ya da çokça hata işlediğinde bunu yaparmış... Beşiktaş Teknik Direktörü Tigana da, şu Burak'ı ortada uç adam oynatmaya devam ederse ne Burak, ne de kendisinde kafa kalacak. İbrahim Akın emekli oldu da, haberimiz mi yok? > Ufuk Sarıca göreve! Efes Pilsen'in unutulmaz yıldızı Ufuk Sarıca CNN'de, Türk Telekom'un Avrupa maçlarında yorum yapıyor. Ufuk, bu işi de dört dörtlük beceriyor. Keşke NTV'deki lig oyunlarına, SKY'daki Avrupa maçlarına da yetişebilse... Ya da oralara da çağrılıp, seyir keyfimizi arttırsa... > Hamit'in forması nereye gitti! Hamit Altıntop, transfer ayında bizim malum spor gazetelerinin hep manşetini süsledi. Hatta yeni çıkan bir tanesi, televizyon reklamlarında Hamit'in, Fenerbahçe'ye gitti haberinin yer aldığı sayıyı kullandı, kullanmaya da devam ediyor. Bu arada Galatasaray Başkanı Canaydın da, "Formayı getirdik, sıra kendisinde" diye bir parmak değil, koca bir kavanoz bal çalmaz mı? Peki, Hamit nereye gitti? Almanya haritasını pek iyi bilmem ama, Gelsenkirchen'le Münih arası kaç kilometre? Yani Hamit sınır içi transfer yapmış. Tuh be! Benim spor gazetelerime ayıp oldu. Şimdi Halil'e hücum edecekler... Pardon; Yıldıray'ı unuttum... Haziran'ı bekleyin... Olmazsa ocak 2008'i... Amaaaaan, yıl dediğin ne ki, hemencecik geçer! > İtalya derse devam ediyor! Catania - Palermo maçı sonrası meydana gelen olaylara verilen cezaların ardı arkası kesilmiyor. Son olarak da Catania'nın sahası sezon sonuna kadar kapatıldı. Belki de örnek alırız. Zaten Ulusoy gibi siyasete karşı dik durabilen biri de örnek alıp, aynı yolda yürümezse, yeni başkanı tuvalete bile gidemez. > İstatistik çuvallar beyler! Digitürk önemli bir misyon üstlenmiş durumda... Lig maçlarının yanı sıra Türkiye Kupası da ekranlara getiriliyor.Fatura da ağır hani... Ama aynı kanalın şu istatistikçileri yok mu? İşte bu tarafı fos... Yahu sevgili Şansal; uluslar arası resmi maçlar için 105x68 ebadı olan, 22 kişinin tek topla oynadığı bir spor branşında istatistik olur mu? Olmaz tabi ki... İşte bu hafta sizin üstatlar nasıl çuvalladı, gördün mü? > Beşiktaş'ta iç savaş mı var? Gün geçmiyor ki, gazete sayfalarında Beşiktaş'ın yeni yönetiminde sürtüşme haberleri yer almasın. Başkan da çıkıp, "Hop beyler, çatışacağınıza çalışın" nutku atmış. Birileri de, "Parayı veren, futbolun sahibi oluyor" diye yazıp çiziyor. Yani manzara çok sisli, arkası da öyle gibi... Amaaaan, nasıl olsa Beşiktaş, haziran aylarında kongre yapmaya alıştı bir kere... > Bravo Erdoğan Arıca! Gaziantepspor Teknik Direktörü Erdoğan Arıca, Galatasaray'a karşı, belki de son yılların en öldürücü kurnazlığını sergiledi. Galatasaray takıma hayat veren, bütün futbolcuları gaza getiren, öne oynatan, rakiplerin umutlarını söndüren müthiş ikilisi Tomas'la Song'un üzerine Diawara ve De Nigris gibi iki fizikman güçlü ve yıpratıcı oyuncuyu oynatıp, en azından rakibinin yukarıdaki özelliklerini sıfırladı. Öylesine ki, Song, hocasıyla bir tartıştı. Ve bu ikili, kaleci degajından gol yedirdi. Peki, bunu kimse yazıp, söyledi mi? Nerdeeee! Maçın anahtarı buydu... > TRT nereye gidiyor? Yahu Erdoğan kardeş; sen Pazar akşamları programa çıkarken, hiç mi servisteki arkadaşlarınla paslaşmıyorsun? Galatasaray ilk defa mı, bu sezon bir lig maçında gol atamadı? Sence Kayseri'deki maç kaç kaç bitmişti? Bu hafta üstat ve pirimiz Bilgin Gökberk'i de göremedim. Yoksa... Bana ne yahu... "Her koyun kendi bacağından asılır" tam TRT'nin bugünkü spor kafasına çok uygun gibi duruyor. > Ne yani, insanlar köle mi? Olacak şey değil... Fenerbahçe taraftarı ki, bugüne kadar çok teknik adam değiştirmiş, çok yönetimi yerinden etmiş, bugün tam anlamıyla eli kolu bağlı... Daha doğrusu çenesine bile kelepçe takılmış. Sen, kombine diyeceksin, 30 bin rakamını geçecek. Sen, taraftar kartı diyeceksin, söylenene göre o da 30 YTL'ye bilet al diyeceksin, Türkiye'nin dört bir tarafından gelip sıraya girerek kapışacak. Piyango diyeceksin, bir alan bir daha alacak. Sonra, ben yanlış da yapsam, paraları sokağa saçsam da, hoca diye bir çaylağı getirsem de, koca bir dört yabancılık kontenjanı, transferin bitimine birkaç gün kala, hem de 55,5 milyon euroya alsam da, beni ıslıklama, hep destek ver diyeceksin. Nerede var bu bolluk? Galatasaray'ı geçen sezon, Ergun Gürsoy'u bile protesto edip, yönetimi değiştiren taraftarı şampiyon yaptı. Sense böyle bir hazineyi yanlışlarının altına gömüyorsun. Hadi canım... > Ziya hocanın lüksü, Güvenç'in intiharı! Ziya hoca, son iki maçtır hem Yattara, hem Ceyhun, hem de Gökdeniz'le oynuyor. Bu bir lüks... Ama önce Gaziantepspor yenildi, sonra da hocası intihar eden Denizlispor... Bakalım Ziya hocanın lüksü daha ne kadar yanacak? Güvenç Kurtar da, dünya futbol haritası üzerinde eşine rastlamanın mümkün olmadığı felsefe ile böyle intihar etmeye devam ederse, kimse kurtaramaz. > Ersun Yanal ve Daum! Beşiktaş'la Galatasaray, ligin ikinci yarısının startında Vestel Manisaspor maçlarıyla gaza gelip, Fenerbahçe'yi yakalayacaklarını sandılar. Ama modern gladyatör, Mehmet Demirkol ve yandaşlarının devrimci hocası Ersun Yanal, aslında onlara çöküş için tuzak kurmuştu. "Atın atın, kalede Fevzi var" sloganı ile Manisa kalesine bir çuval gol doldurup, patlama yaptıklarını sananlar, aslında balonun patladığının farkında bile değillerdi. Bu biiiir. İkincisi de, Daum, bilmem haberiniz var mı, beş yedi bu hafta... Hani bizim Ankaralı okurumuzun bilgisi olsun diye yazdım. O bana hep bir konuyla ilgili yaz deyip duruyor ama, onu yazmaya ne vicdanım, ne de ahlakım izin veriyor. Bence Ankaralı dostum, Show'daki "Kan Uykusu" belgeselini izleyip idare etsin! > KEMALB boşluk yorumunu yaz Turkcell, Telsim, Avea 2866'ya gönder (4 SMS/ 8 Kontör)