Ne maçlar var anılarımızda... Bir kaçı bizim, büyükce kısmı da başkaları için felaketle bitmiş... Dünya Kupaları, Avrupa Futbol Şampiyonaları, Avrupa Kupaları böyle futbol felaketleriyle doludur. Ama bunlar artık geçmişte kalmıştır... Dünya haritası üzerinde eskilerdeki gibi ağır skorlar değil, artık kısır ama favoriler adına felaketler yüklü sonuçlar vardır. Ne yapalım böyle yaklaşalım dedik, dün Almanya - Suudi Arabistan maçına... Senegal'in Fransa'yı devirişinden sonra, çoğunluğa göre benzeri biçimde şaşkınlık ortamı oluşturacak bir başka sonuç çıkar mıydı? Günün diğer oyunlarından çıkmadı. Benim gizli karıştırıcılarımdan olan Danimarka işini bitirdi gibi... Ama ya Almanya'nın ayağına çöl çelmesi takılır mıydı? Şimdi eğri oturup doğru konuşalım. Artık böylesine organizasyonlarda 8-0 kaybedenlere yer kalmamıştır. Alman takımı çok mu ahım şahım bir takım? Çok mu çağdaş oynuyor? Hayır. Ama karşısında öyle bir Suudi Arabistan takımı vardı ki, ne kupaya gelmeyi hak etmiş, ne de futbol topuyla haşır neşir olmayı... Bu takımın hocası, Alman Milli Takımı'na karşı nasıl bir oyun stratejisi benimsenmesi gerektiğini hiç mi bilmiyordu? Ya da öğrenmek için kimselere sormamış mıydı? Hiç bu kadar derinlik bırakılır mıydı, Almanlar'la oynanırken?.. Hiç oyunu çoook geniş alanlarda kabul etmenin intihar olduğunu bu futbolculara, bu hocaya anlatan olmamış mıydı? Alman takımlarına karşı, bugün sıkıntı çekiyor olsa da, oyunu genişletmek, kenarlara yaymak izni verilir miydi? İşte Suudi Arabistan takımı bütün bu yanlışların içinde boğulup gitti. Almanya öyle goller attı ki, sanırım idmanlarda bile Völler benzeri pozisyonların sıkıntısı çekildiğinden çok paylamıştır futbolcularını... Hele hele Klose denilen genç... Bir Rus da böyle tanınmıştı: Adı Salenko... Sonra kayıplara karıştı. Söyleyeceğim şu, ne Almanya bu 8'lik maçla kendini aldatmalı, ne de Suudi Arabistan bir daha aynı felsefe ile oynarsa bu kadar fark yemeyeceğini sanmamalı... Bu tarihi bir maçtı. Ve çağımızın futbol gelişimi için de resmen bir ayıptı...