Tek kanatlı uçak gibi

A -
A +

G.Saray'ın parası, pulu, morali, kısacası Süper Lig'de oynayabilecek hiçbir dayanağı kalmamış Adanaspor karşısında oynadığı futbolu övebilmek mümkün değil ama, R.Sociedad maçı öncesi kazançlı çıkması herşeye rağmen bir ivmedir. Terim Hoca'nın taa ligin başından bu yana üzerine basa basa vurgulamaya çalıştığım bugünkü G.Saray takımının oynayabileceği en ideal sistemin 4-5-1 olduğuna sarılışı maçın startında doğru bir teknik direktörlük görüşü idi. Ancak, orta beşlinin solunda bu bloğun içinde görev alanların hiçbirinin uygun olmayışı Adanaspor'a bu bölgeyi kolay kullanma rahatlığı sunarken, yeni transfer Orhan Ak'ı ilk ciddi maçında bunalıma sürüklenme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı. Zaman zaman Cihan'ın, zaman zaman Berkant'ın bu bölgeye dikkat kesilişleri, ya da yardım yetiştirmeye gayret edişleri, soyunma odasında kurgulanmış birer öğüt olabilir ama, Ergün ve Hakan Ünsal dışındaki öbür sol ayaklı Murat'ın neden forma giymeyişi düşündürücüdür. Adanaspor'un, G.Saray'ın bu fazla adamlı orta sahasına aynı şekilde kalesinin çok uzağında cevap verme gayreti bence çok yanlış bir futbol düşüncesi idi. Çünkü, orta sahalar arasındaki G.Saray lehine olan klas farklılığı dikine çabuk atak geliştirme ve özellikle sağdan Prates'in çıkışlarına kolay top kullanma şansı verdi G.Saray'a. Ne zaman ki; Adanaspor, bu yanlışını farkedip, biraz alan bırakarak kendi savunması önünde kalabalıklaşmaya başladı, oyunun top kullanma, organizasyon yapma ağırlığı G.Saray'ın kontrolundan çıkıp eşitliğe geldi. İkinci yarıda G.Saray yine salı akşamını düşünerek, olumlu ve iyi futbolun dışında topla adeta sakız çiğner gibi oynayıp, skor tabelasındaki kazancını idare felsefesi içine aldı. Adanspor ise devre arasında G.Saray'ın sol kanadındaki zaafı iyi ders çalışmış bir öğrenci gibi kullanıp, en azından eşitliği yakalama doğruları ile dansetmeye başladı. Ama iş işten geçmiş, bu devrenin tek şık hareketi olarak Necati'nin direkte patlayan şutu kalmıştı. Bu arada tek santfor oynayabilmenin Hakan Şükür'ün işi olduğu da, takımını bekleyişi, pas duvarı oluşu ile bir kere daha bu maçta herkese anlatılmış oldu. Bu arada Murat Erdoğan'ın oyuna geç gelişinin ne kadar büyük bir yanlış olduğu, o kanada verdiği hayatiyetle ortaya çıktı da, bu Bratu'ya "İlie'den iyi oyuncu" diyen G.Saray yazarlarının, bu işten hiç ama hiç anlamadıkları aynı oyuncu tarafından sanki imzalı bir senet olarak bize sunuldu.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.