Testi kırılmadan

A -
A +

Geçtiğimiz Cumartesi akşamı Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan G.Saray-Antalyaspor maçından sonraki yazımda, Fatih'in Bernabeu Stadı'nda sol çizgiye çıkartılmasının ve de düşük tempoyla oynamanın faturasının kaybedilecek yarı final vizesi olacağına değinmiştim. Ve korktuğum başıma geldi. Testi kırılmadan yol göstermeye çalışmıştım. Fatih Akyel, İstanbul'daki ilk oyunda Real Madrid'in McManaman ve Roberto Carlos'tan kurulu sol kanadını ezerek G.Saray'ı 2-0'dan 3-2'ye taşımıştı. Ama baktık ki; Lucescu bunca tecrübesine rağmen Real Madrid'in o ikilisine Bernabeu'da çok kolay bir gece sunuverdi. Üstüne üstlük İstanbul'daki oyunda fizik yapısı Real Madrid orta sahasına biraz da formsuzluğu yüzünden ezik kalan Suat'ın yerine yine o oyunda ikinci yarı iyi işler yapan Bülent Akın'ın veya orada kullanıldığında fizik yapısı ve süratini ezici bir özellik olarak kullanan Ümit'in oynatılmayışı büyük hataydı. Eleştirilerimizi yaparken, çözümü de önermeyi hiç unutmadık. Milano'daki Milan maçında kaza penaltısı hariç Vedat sol kanadı çok akıllı kullanmış, o bölgeden oyunun büyük bir bölümünde Milan'ın sağ kanadını frenlemişti. Ayrıca Vedat, Hakan Ünsal ve Ergün'ün yokluklarında rol aldığı sol kanatta hiç bir zaman vasatın altında bir oyun sergilememişti. Yine Antalyaspor maçından sonraki yazımda G.Saray'ın oyuncularının özellikleri sebebiyle düşük tempoda oynayamayacağını belirtmiştim. Tıpkı İstanbul'daki ilk oyunda ilk yarıda olduğu gibi. Ama ikinci yarıda yüksek tempo ve dar alanda pres Real Madrid'i Ali Sami Yen'e gömmüştü. Bunlar Lucescu'nun Real Madrid'e yarı final vizesini sunan ciddi teknik yanlışları idi. Bir de maçın İsveçli haçlısı vardı. İsveçli hakem, geçen sezon hem UEFA Kupası'nı hem de Süper Kupa'yı kazanarak Avrupa futbol haritasında devrim yapan G.Saray'ın sanırım bir yerlerden aldığı emirlerle durdurulmasını sağladı. Gösterdiği sarı kartların bana göre hiç birinde haklı değildi. Birinci golde burnunun dibinde Hasan'a yapılan faulü tam bir haçlı zihniyetiyle Real Madrid kontratağına döndüren İsveçli hakem, Lucescu ile birlikte G.Saray'ın önünü kesmişti. Sadece G.Saray'ın değil, bu faktörler Türk futbolunun 2 sene sonra Şampiyonlar Ligi'ne 3 takımla katılmasını engellemiştir. G.Saraylı çocuklara iki sezondan bu yana çok teşekkür borçluyuz. Yarı finalden döndükleri için onları eleştirmiyor, tam tersine alkışlıyoruz. Şimdi bu takımın önünde değil kırılması, egale edilmesi bile çok güç bir 5. Lig Şampiyonluğu var. Lucescu aklını başına toplayıp, kıymetli taşlarını yerli yerinde kullanmalıdır.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.