Herkes hayret içinde... Galatasaray'ın 200 milyon doları aşan borcunun Divan Kurulu toplantılarında sık sık gündeme getirilip, yönetimin hedef alınması bir yana, gerçekleşen ve gerçekleşmesi an meselesi olarak gösterilen ünlü futbolcu transferleri bir yana... Gönderilenin alacaklarının ödenmesi de cabası... İster misiniz, Seyrantepe'nin temeli atılırken orada define bulunmuş olsun. Ama hemen şunu da belirtmek gerekir... Gaziantepspor maçında Neill ve Jo, hayli ilgi çekicidir, sanki ne zamandır bu formayı giyiyor gibiydiler... Acaba transferin krallığı adres mi değiştiriyor? Hem de para basıldığı iddia edilen yerde değil, tam tersine fakir fukara edebiyatının yapıldığı yerde... Daum'un Dünya Kulübü primi! Vatan'da Ferudun Niğdelioğlu, hem de kapı gibi belgeyle, haberi yaptı. Yani haber sağlamdı ve ünlü sitenin ünlü haber yalanlama uzmanı tıs pıs... Nedir mesele? Şu; Daum'un sözleşmesinde yer alan "Başarı primleri bölümü..." Fenerbahçe'nin lig şampiyonluğu halinde Alman hoca bir milyon euro kapacak. Avrupa Kupası kazanılması halinde ise prim 800 bin euroya iniyor... Eh zaten Dünya Kulübü de böyle olunuyor herhalde... Böyle olunsa olunsa, Domestic Club olunur... Sıkışınca yetiş Önder! Fenerbahçe, Önder Turacı'yı affetmiş. Harika! Ailesini tesadüfen tanıdığım bu oyuncu da bende mükemmel, efendi insan intiba bırakmıştı. Geçmiş olsun! Ama keşke bu af, Denizlispor maçındaki kart krizinden önce gerçekleşseydi. O kartlara gelince... Dört oyuncu da "Kasıtlı eylem" karalamasına uğradılar. Hem de en tutkulu Fenerbahçeli yazarları tarafından. Ben de diyorum ki, o koşullarda maç golsüz devam ederken, bir yanda taraftar protestosu, en önemlisi de tribündeki malum korku yüzünden futbolcunun halini ben bilirim de, acaba siz tahmin edebilir misiniz? Peki, sen ne iş yaparsın İlker Yasin? Ne komik be! İlker Yasin yazısında diyor ki, "En çok seyredilen ilk 4 TV kanalında bırak sporu, futbol programları yayından kalkmış..." İyi güzel de İlker kardeşim, bu kanallardan iki tanesi senin patronunun değil mi? O zaman orada durmak sana yakışır mı? Ama sen ve bazı TRT kökenlilerin malum icraatlarını da biliriz biz... O halde; yaşasın yeşiller... İlke, prensip, dik duruş... Yoğurt mu desene... Haaa Erman'dan başka yorumcu kalmadığını söylüyorsun. O zaman sen niye sizin bazı maç yayınlarınızda konuşuyorsun Erman Toroğlu için sıraya girin! Ertuğrul Özkök Bey, "Erman'ımı istiyorum" diye başlık atmış yazısına... Kendilerine katılan kıyamet gibi kalem üstadı var. Önce "üstünde fazla durma Kemal" dedim. Çünkü bu Ertuğrul Bey "Biz hayal satarız" dememişler miydi? Sonra kafayı değiştirdim. Ertuğrul Bey; patronunuzun kıyamet gibi televizyonu var. Birine çıkarıverin Erman'ı, siz de, tuvalet kağıdı üreticileri de, boru tüccarları da rahat etsinler. Erman'ın katil zanlısı olarak işaret ettiği kişi de çatlar böylece... Ben en çok Dr. Çakar'a gülüyorum. Tam anlamıyla timsahın gözyaşlarını oynuyor... Bekir Coşkun ve Gürsel Tekin ayda mı yaşıyor? Sık sık sporun dışına da çıkıyoruz ya. Hoş bu yazacaklarım inceden inceye sporla da ilgili... Mesele şu; Hürriyet'ten ayrılıp, herhalde köpeklerine saygı göstermedikleri için olacak ki, Habertürk'e başyazar olan Sayın Bekir Coşkun, tutmuş bizim THY'yi yerden yere vuruyor. Ayıp yahu! Bekir Bey; siz ayda mı yaşıyorsunuz acaba? Bir ülkenin milli hava yolu şayet bir sezonda altı kupa kazanarak dünya rekoru kırmış ve de çağın ötesinde futbol oynadığı biçiminde yorumlanan Barcelona'nın sponsoru oluyorsa... Aynı hava yolu sponsorluk için yine dünyanın en ünlü kulüplerinden birisi olan Manchester United ile de anlaşmak üzereyse... Acaba sizin de, karneli ekmek ve Atatürksüz para üstatlarınızın da, aklı buna erer mi? Ve CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin Bey, ilk kez her kesimin kendilerine ihtiyaç duyduğunu buyurmuşlar. Nasıl inansam ki? Öyle ya yerel seçimlerde gece yarısı "Biz kazandık. Aman sandıklara dikkat edin" dememişler miydi? Eee kim kazandı? Fatih Tekke için şimdi ne dersiniz? Trabzonspor taraftarının "İlle de isteriz" diye tutturduğu Fatih Tekke öyle bir basın toplantısı yaptı ki, aman aman... Trabzonspor Kulübü'nde bugüne kadar forma giymiş tek bir futbolcu bile böyle sallamamıştı. Diyeceğim şu; Hadi bakalım, şimdi de Avni Aker'de kaçan bir golden sonra "Fatih Tekke" diye bağırın da görelim... Bu ders de eskiye rağbet gösteren kafalara yeter de artar bile... Marka değerli sahalar! Bizim futbolun marka değeri daha da fazla edermiş. Kulüpler Birliği Vakfı, Futbol Federasyonu ve de yayıncı kuruluş böyle buyuruyorlar... Tabii ki dün yayıncı kuruluşa lanet yağdıran şaşkınlar da, bugün para büyüyünce sus-pus olmanın yanında yağcılık yarışına bile girdiler. Neyse... Şimdi sormak gerekmez mi; inceden yağan cumartesi günkü kar, Almanya, Fransa gibi ağır kış yaşayan ülkelerde maç tatil ettirir miydi? Efendim, duymadım... Beşiktaş'taki Kozmik Kongre! Ve nihayet geldik sadede... Yani Beşiktaş'ın fırtınalı geçmesi beklenen Olağan Genel Kuruluna... Camia çok sağlıklı... Önce bunu vurgulayayım. Teslimiyetçi değil. İsteyen çıkıp adaylığını koyuyor, hatta yönetimi ibra etmeyip mahkemeye bile gidebiliyor. Amma velakin düne kadar kulağıma gelenler de hayli tatsız... Yok, falan şehirden minibüslerle adam getirtilecekmiş... Yok, çakma üyeler kargaşa çıkaracakmış... Yok, çok sayıda çakma üye varmış... Yok, politika, yok, mafya işin içindeymiş... Acaba diyorum bu Ergenokon, bu Kozmik mesele bizim kulüplere de mi sıçradı? Bakalım göreceğiz. Hayırlısı olsun!