Tuzağa düşmek

A -
A +

Futbolda kendin kadar rakipleri de iyi inceleyip; oyununu öyle tezgâhlamak zorundasındır. Bu futbolun temel kanunlarından biridir. Dünkü D.Bakırspor - F.Bahçe maçında Sakıp Özberk'in de F.Bahçe'nin oyun plânına uygun bir şekilde taktiğini kurmuş olması deplasman takımını galibiyete taşıyan başlıca faktördü. Daum bir deplasman oyununu dikkate alarak, takımını neredeyse kendi yarı sahasına biriktirerek Van Hooijdonk'u en uçtaki duvar adam olarak kullandı. Böylece ayağı çok düzgün olan Van Hooijdonk geriden çıkan topları saklı ama süratli adamlar Serhat, Tuncay ve Aurelio'ya postalayacaktı. Ve oyun süresince, daha doğrusu Diyarbakır'ın golü gelene kadar da F.Bahçe'nin bu plânı, savunmasını garip bir şekilde çok uzaklara çıkarmış Diyarbakırspor'un diziliş ve oyun felsefesi sayesinde bir çok pozisyon da üretti. Ama bunlarda gerek beceriksizlik, gerekse Şenol'un müdahaleleri Diyarbakırspor'un puan şansını uzun bir süre maçta tuttu. Daum maçtaki en ciddi yanlışını 1-0'dan sonra Kemal'i alıp, orta saha ağırlığını rakibe terketme yoluna sokarak yaptı. Ama Diyarbakırspor'un o bölgeden topla veya koşu yoluna pasla çıkabilecek elemanı bulunmadığından Semih'in bir dördüncü forvet gibi oyunda bulunuşu Diyarbakırspor'a hiçbir avantaj getirmedi. Van Hooijdonk'un ne kadar iyi bir frikikçi olduğunu bu maçta da izlerken, F.Bahçe'nin pek de doğru olmayan sistemi içinde en büyük maç kazanma ya da kurtarma silahı olduğu ortaya çıkmıştır. F.Bahçe'nin dün Diyarbakır'da da sahneye koyduğu tuzağa dayalı oyununu bugüne kadar sadece Aykut Kocaman keşfetmiş durumdadır. Keşfetmeyenlerin sayısı çoğaldıkça, F.Bahçe'nin galibiyetleri ve de Van Hooijdonk'un frikik şaheserleri afişten pek inmez.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.