Ucuz Elazığ'ın pahalı futbolu

A -
A +

Önce hemen şunu vurgulamakta yarar var; 25 oyuncudan 150 milyon dolar maliyetli bir takım kurduğunuzda sahaya yedekleriyle beraber kadroyu tam çıkartabiliyorsanız "eksiğim" mazeretine sığınamazsınız. Tabii ki; bunu dünkü F.Bahçe için söylüyoruz. F.Bahçe'nin karşısında, acaba toplamı 1-2 milyon dolar eder mi diye uzun hesap yapılması gereken Elazığspor var. Böyle bir ekonomi ve oyuncu dengesizliğine rağmen "Hangisi takım?" diye sorarsanız, futboldan anlayan ve de gözünde renksiz gözlükleri olan herkes "Elazığspor" cevabını verir. Çünkü Osman, Hacı Arif, Cem ve Mehmet Ali Çakmak'tan bir geri dörtlü kurup, usta Mirkoviç'i ön liberoda görevlendirmek hem çağdaş bir düşünce, hem de yürekliliktir. Erol Tok'u kutluyorum. Şükrü Saraçoğlu kalabalığına, gürültüsüne ve sahasındaki çok ünlü isimlerine karşı böyle bir oyun planıyla gelmek gerçekten kutlanmaya değerdir. Buna karşılık yukarıda siluetini çizmeye çalıştığım F.Bahçe, hâlâ savunmasında liberolu, bu da yetmiyormuş gibi çift ön liberolu oynuyorsa, değil Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda, Türkiye haritasıyla Avrupa'nın neresine çıkarsa çıksın alacağı sonuçlar çok bilinmeyenlidir. İki takım arasındaki oyun alanına diziliş ve sistem farkı çağdaş olarak Elazığ'dan yana idi. Böyle olunca da pası yapabilen, dikine çıkabilen, ayağa ve koşu yoluna top kullanabilen tabii ki Elazığspor'du. İsimler olarak koca F.Bahçe ölü toplara ve oradan da Johnson'ın yükselişlerine kaldıysa, hocası da, hocaları da, bu takımın çevresinde kim varsa hepsinin futbol imtihanından geçirilmeleri gerekiyor. Şayet Elazığspor, F.Bahçe cezasahasına yaklaştığı bölümlerde pas seçimlerini doğru yapabilse biraz da deneyimsizliğine takılmasa çok ilgi çekici bir sonuçla karşılaşabilirdik. F.Bahçe oyunda sadece Ümit Özat'ın sanırım kendi kendine verdiği kararla orta alana çıkışlarında hücuma benzer birşeyler sergileyebildi. Büyük takım ya da dünya takımı olabilmek hedefi konmuş ise, o takımın artık arkada bir liberoyla oynaması hocaları adına iflâs, kendi ismi adına da utanç vericidir. Maçın hakemi İsmet Arzuman Ortega'ya yapılan yüzde yüz penaltıyı çalmayışı büyük bir takdir hatasıydı ama genelde oyunu oynatabilmek adına yerinde kararlar verdi diyebiliriz.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.