Çok inandığım bir sözcüktür bu eski yıllardan. İşte dün akşamki maçın faturası budur.
Lig lideri Galatasaray küme düşmemek için çırpınan Hatayspor karşısında yenik duruma düştükten sonra paçayı bir penaltıyla kurtardı.
Tabii bu maçta altını çizeceğimiz çok şey var. Başta Osimhen’in bir son uç adamı olarak ofsayt kollaması sıfırdı.
Lider Galatasaray’ın öndeki en etkili iki silahı Barış Alper ile Yunus da dün akşamki oyunda sıfırı oynadılar. Mertens yürüdü.
Hâl böyle olunca da Torreira’nın da nefesi kesildi. Kaleci Muslera ve arka dörtlü zaten çok ciddi gelemeyen ev sahibi Hatayspor karşısında işi idare ettiler diyebiliriz.
Okan Hoca kötü gidişat için de değişikliklerini yaptı tabii ki ama maçı 1-0 yenik götürürken savunmada yaptıklarına pek aklım ermedi.
Bu maç başta Fenerbahçe tarafına sorarsan Türkiye’de hiçbir futbolsever Galatasaray’ın takılabileceğini söylemezdi.
Ama ben bizim Kadıköy çarşısında maç günü sürpriz bir sonuç çıkabilir diyerek görüş paylaşmıştım çünkü bu maçtan önce izlediğim Hatayspor çok koşan, çok çalışan saha kapatmada fedakârca savunan bir takım görüntüsü vermişti.
Hele hele dün akşam kalecisi bu görüşümün altına imza da attı.
Tabii anlaşılan o ki başta Okan Hoca olmak üzere Galatasaray takımının neredeyse tamamı, “Ya bu maçı nasıl olsa kazanırız” havasına girmiş.
Maçın adamı: Bekaj
Kemal Belgin'in önceki yazıları...
Okan Buruk, ciddi bir hoca değil. Önem verdiği maçlar derbiler gerisini boş verip oyuncuların kalitesine bırakan birisi. İşte, Hatay maçı. Dört deplasmanda yenildiğimiz Hatay. İyi bir hoca bunları gözönüne alır o maçlar ile hatayın maçlarını seyreder ona göre plan yapar ve maçı kazanırdı.