Vallahi yandım

A -
A +

Real Madrid'in, Bayern Münih'e 1-0 kaybettiği maçı izlerken, Galatasaray'ın büyük finali kaçırdığına, hatta hatta kupayı kaçırdığına yandım. Rövanş n'olur bilmem ama, Galatasaray, Lucescu'nun yanlış tertibi yüzünden bu Real Madrid'e, hem de elinde bir galibiyet varken elendi. Tekrar ediyorum ve basa basa üzerinde bir kere daha duruyorum, o gece, Fatih Akyel yerinde, dolayısıyla Ümit de ön liberoda oynasaydı, düşük tempolu, sadece ve sadece ayağa oynamayı beceren, presi sevmeyen, alan daraltılması halinde bocalayan Real Madrid pekala kupadan elenirdi. Çünkü Real takımında savunma arasına koşu yapmayı seven eleman pek yok. Tam Galatasaray'ın alan savunmasına uygun bir anlayışı vardı Real Madrid'in... Yandım ki, yandım... Lucescu, Luis Figo'nun isminden korkmasaydı, geçtiğimiz Salı akşamı Ali Sami Yen'de Galatasaray-Bayern maçını izleyecektik. Evet, hem de Ali Sami Yen'de... Çünkü UEFA, bu durumda stadı da kapatamayacaktı. Zaten kapatmaya da pek hakkı yoktu. Hoş ne kadar sayın Süren de stadından yakınmış ama, ben düne kadar Avrupa'da büyük maçların oynandığı ne stadlar gördüm... 32 yıldır dünyanın dört bir tarafında futbol izliyorum... İsviçre'yi, hem de UEFA'nın merkezine 60 kilometre uzaklıktaki tahta sıraları olan stadda yenmiştik. Nerede idi o zaman UEFA? Neyse biz gelelim yeniden asıl meselemize... Büyük takımların, sürekli dört-beş kulvarda zirveye koştuklarından, ömürleri genelde 5 yılla sınırlıdır. Bu, 1970'li yılların başında yapılan çok detaylı bir araştırma sonucu ortaya çıkmıştır. Galatasaray futbol takımı da bu sınırdadır. Ve Galatasaray takımı son iki yılda elde ettiği uluslararası başarılar sebebiyle kapışılmanın eşiğindedir. İşte bu parçalanmayı gerçekleştirecek iki somut neden yüzünden, Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'ni kaçırdığına biraz daha fazla yanmak gerekmez mi? Aslında, dört-beş oyuncusunun dışında yaş ortalamasının çok düşük olması, 5 yıllık son kullanma tarihini Galatasaray'da biraz daha uzatabilecekti. Ama Okan, Emre, belki de Fatih, belki de Ümit, belki de Hasan, belki de K.Hakan yuvadan uçarlarsa, bu parlak dönemin yeniden yakalanmasının ne kadar zaman alacağını kestirmek mümkün değildir.

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.